Buda Geçer Be Yahu.

Evet,
İnsan olarak,
Acziyetimizden dolayı, en ufak bir sıkıntı karşısında şikayet, itiraz ve isyan derecesinde tepki veriyor; Allah’ın yaratıcımız olması hasebi ile üzerimizde tasarruf hakkının olduğunu unutuyoruz.

Olayları sebep ve sonuçları ile değerlendirme olgunluğumuz maalesef yok.!

Musibet dediğimiz şeylerin bir çoğunun kendi ihmal, israf ve istismarlarımızın sonucu olduğunu da görmek hata ve yanlışlarımızdan dönmek gibi bir basiret sahibi de değiliz.

Bütün bunlar bir yana kazaya rızanın,
Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak, günahlarımıza kefaret olup,
Ahiret saadeti adına kazanç ve kurtuluş kapısı olduğunuda düşünemiyoruz,

Şikayetlerimiz ve olayı sıcak tutmak gibi hatalı davranışlarımızla,
musibetin üzerimizdeki etkisini, daha fazla his ettirecek bir yola girdiğimizi fark edemiyoruz.

Halbuki;
Musibet ve benzeri zorlukların,
Yüce Yaratıcımızın, girmiş olduğumuz yanlış ve zararlı yollardan dönmemizi saylayan,
engeller veya ikazları olduğunu düşünebilsek;

Bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek, işlemiş olduğumuz günahların içimizde meydana getirmiş olduğu pişmanlıklarından kaynaklanan kurtuluş yolu, dünyadaki tecziyesi olan kefaret-i zünub olduğunu anlayabilsek;

Dünyanın nefsani çekim alanından kurtaran ve ahiret adına yükseliş yolunu açan vesileler olduğunu idrak edebilsek;

Musibetten şikayet etmek bir yana,
Sanıyorum yanılmayan ve yanıltmayan, şaşırmayan, şaşırtmayan,
Firavun ve firavun karakter ve düşüncesine sahip olan insanlara bile,
Allah dedirten en büyük doğal mürşit olan musibete hoş geldin sefalar getirdin diyeceğimizi sanıyorum.

Ağırlaşıp çekilmesi zor bir hal aldığında ise,
Kadiyel hacat, mucibüddaavat, dafiül beliyyat olan rabbimize tahakkümane değil, tazarru ve niyaz ile dua edip yalvarmalı.

Gerekli tedbirleri aldıktan sonra;
Sabır ile BUDA GEÇER BE YAHU diyerek, barışık yaşama yolunu tercih edip ağırlığından kurtulma adına en isabetli yolunu seçmeliyiz.

Hayat iç aleminde huzura kavuşmuş,
Dış dünyasında şahıs ve olaylar ile barışık yaşamayı becermiş akıllı insanlara mutluluk sunar.

Karamsar ruh haleti içinde kendisine küs,
Olay ve hadisler ile kavgalı geçimsiz insanlara ise hep karanlık, dar ve müsamahasız görünür.

Evet konuyu, asrın beyin yapıcısı Üstad B.Said Nursi’nin.
Felsefe, psikoloji ve pedagoji açısından terapi niteliği taşıyan asırları aşmaya namzet sözü ile bitirmenin isabetli olacağı düşüncesi ile “ GÜZEL BAKAN GÜZEL GÖRÜR, GÜZEL GÖREN GÜZEL DÜŞÜNÜR, GÜZEL DÜŞÜNEN HAYATINDAN LEZZET ALIR ” diyerek kavgacı karakteri terk etmenin faydalı olacağına inanıyorum.