- 793 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Günlüğümden - 72
GÜNLÜĞÜMDEN – 72
Bu gün, annemin doğum günü Tutku. Karşımdaki duvarda, çok genç ve güzel bir fotoğrafı asılı. Konuşuyorum onunla. İçimden ya da sesli. Evde olduğum sürelerde, hep bana bakıyor. Yollarda da, sürekli yanımdadır eminim. Gittiği yerde, çok iyi ve mutlu olsun. Artık, çok acı çekmiyorum. Rüyalarıma geliyorlar sık sık, annemle babam. Çoğunlukla, iyi biçimde görmüyorum onları. Bazen, korkuyla ya da ağlayarak uyanıyorum. Oysa ben hep onlara dua ediyorum. İyi ve rahat olmaları için. D O Ğ U M G Ü N Ü N K U T L U O L S U N A N N E C İ Ğ İ M.
Üç gündür işe çıkmıyorum Tutku. Hava yağmurlu ve rüzgarlı. Zaten dışarı çıksam bile, pek kimse olmaz yollarda. Tabii her gidemediğim gün maddi kayıp ve küçük birikimlerin de gitmesi demek. Ama ne yapalım? Dışarıda çalışanların hepsi böyle. Artık Gül satacağım için, önümüzdeki günlerde kapatırım açıkları. Pazara gidilecek, faturalar ödenecek. Özgür yaşamın güzel gerçekleri. Nasıl tasarruf yapabileceğinin yollarını da arıyorsun. Türk Telekom’a gitmeliyim. Artık pek internet kullanamadığım için, VIN gibi bir kolaylıkları varsa? Onu yaptıracağım. Şimdi: Kullanmadığım telefonun ve internetin parasını ödüyorum boş yere. Kablosuz ve gezici internet alacağım varsa? Olması gerek.
Gülay’ımın düğününe gitmek için, uçak biletlerini de, şimdiden almam gerek. Düğün 5 Haziranda. Ama kına gecesi ve diğer eğlenceler için, önceden orada olacağım. 1 Haziranda gidip, 7-8 gibi dönerim. Yarın dışarı çıkabilirsem? Bilet işini hallederim. Tarihler belli olduğu için, gidiş – dönüş alacağım biletleri. Daha indirimli oluyor. Benim kendi indirimim de var. Tek başıma yolculuk yapmama izin verselerdi havayolu şirketleri süper olacaktı. Ama vermiyorlar işte. Oysa ben, sorunsuz biriyim Koltuğa oturtulduğum andan sonra, bir şeye gereksinmem yok. Bu kanun değişmeli. Yanımda gelen kişi, zaten bir şey yapmıyor ki. Hava alanına gittiğim andan itibaren, bir görevli benimle ilgileniyor. Koltuğa oturtulduğum ana dek, refakatçiye teslim edilmiyorum. Çok anlamsız ve gereksiz bir yasak benim için. Hani, çok ağır engeli olur, zihinsel sorunu vardır, o zaman anlarım. Ama bana sadece, maddi yük. Neyse, bu da aşılır zamanla. Savaşım vermeliyiz. Veririz bizde.
Gülay’ımın düğününden dönünce, Dileğin akrabalarının nişan ve düğünlerine gideceğiz. Bu kez, otobüs ya da arabayla gideceğiz. Çünkü Dilek ve eşi Durmuş, uçağa binmekten korkuyorlar. Bence uçak çok daha güvenli. Ben ilk kez, tek başıma binmiştim ve hiç korkmadım. O zaman, yasak yoktu. Birşeyden korkmuyorum nedense? Korku engel getirir. Ben biraz değişiğim sanırım. Ölmekten korkmuyorum. Kaçış yok ki ondan. Vee ölüm bir son değil. Saygı duyuyorum korkuları olanlara. Bir süre öncesine dek, tekrar dünyaya gelmek istiyordum. Hayatımı, daha farklı yaşamak için. Artık istemiyorum. İnsanlar çok yıprattı, yordu, üzdü, çok sıkılıyorum. Başka yerlerde olmak, buradaki görevimi bitirmek, daha güzel. Bu yıl iyi gezeceğim. Düğünler, nişanlar, başka kentler, başka insanlar. Bakalım? Gelecek zaman, neler getirecek?
Bir süre önce, tv haberlerinde, kök hücre tedavisine izin verileceği ve gönüllü olunabileceğini duydum. Dün, internetten yeniden araştırdım. Bu gün, bir Üniversite hastanesinde, bu konuda çalışmalar yapan bir doktoru aradım. Konuştuk. Henüz, gerekli yasanın çıkmadığını, ama yakın bir zaman olduğunu. Sonra yine telefonla görüşeceğimizi söyledi. Yürüyebilmekten vazgeçtim. Şu kasılmalarım geçse, ellerimi ve bedenimi rahat kullanabilsem. İlaçlar içmesem, kendi özbakımımı yapabilsem, yeterli bana. Bacaklarıma, bir sürü ameliyat yaptırmak istemiyorum. Ellerimi – kollarımı normal kullanmak ta, çözer sorunlarımı. Bir başkasına bağlı kalmam. Yine yardımcım olur. Ama sadece ev işleri için. Bana bakmaz. Ev işi yapmak istemiyorum. Zamanım çok değerli. Hem çalışmam, hem de yazmam gerek. HARİKA OLUR YAA. Umutlar gittikçe artıyor. Gençler ve çocuklar, yürüyebilirler de. Ne güzel?
Nilgün Acar. 20. 04. 2011 ALANYA - EVİM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.