- 1299 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TEK BOYUTLU DÜŞÜNCE
İş Ortağım 5. sayı
TEK BOYUTLU DÜŞÜNCE
Gazetemizin ilk sayısından bu güne kadar fikir ve düşünce konularının üzerinde duruldu. Aydın fikrin nasıl olduğu Metod olarak açıklandı. Şimdi bu düşünce Metoduna göre belli konulara açıklık getirecağız. Bu gün, düşüncelerdeki Tek boyutluk (HAYIRCILIK) hastalığı nedir? Nasıl ve nereden icat oldu? Bize kimlerden bulaştı? Açıklayalım. Bunlar bilinmeli. Eğer Bunları bilemiyorsak, bir başkasının düşüncesinin oyuncağı olacağımıza şüphe edilmemelidir.
Bu günün Türkiyesinde fertler ve bu fertlerin oluşturduğu Dernek, Kurum ve Partiler de türemiş olan bir HAYIRCILIK hastalığı vardır. İslam tarihine göre “Dün” olarak bildiğimiz batılılaşma döneminden beri; İslama inananlar ile inanmayanlar arasında büyük farklılık gösteren, fikir karşıtı olanlar ile karşı olmayanlar arasındaki tutumdur. Bu ikisi de tek boyutlu düşüncenin kaynağını oluşturmuştur. Birisinin ak dediğine öteki kara diyor. Bu olay başta, siyasette belirgindir. Gözümüzü açtık Hükümetler ne diyorsa, muhalefet tersini açıklıyor. Orta yola müsade etmezler, basın da bunu aydın fikirle açıklamadan aciz. Toplumun ağzında; ya Amerikancı, ya Batıcı diye söylenir. Şimdi bizde soruyoruz: Bu milletin kendisi nerede? Buna bir açıklamayı Aydın fikirle cevap vereli.
1800 Yıllarında Batıda NİHİLİZİM olarak bilinen (hayırcılık) diye bir fikir akımı türemişti. Bu akım: “Babalar ve oğullar” adlı Romanla Avrupada yayılırken, Rusya’da Aleksandır II. Adındaki yapıtla bütün milletlere mal edilmiş oldu.
Nihil = Latinceden gelme ve “HİÇ” anlamındadır.
NİHİLİZİM= Fransızca’da her şeyin inkarı anlamıda bir kavramdır. Sosyal görenek ve geleneklere göre benimsenen tenkitci tutumdur.
Bu gün Türkiye’de bürokratından işçisine, Profsöründen öğrencisine, Cemaatinden sofusuna toplumun her kesimine yerleşmiş olan bu hastalık vardır. Ağzınızı açar açmaz, dinlemek yok hemen itiraz var, hemen tenkit var. Birisinin yalan referansını hemen doğru sayar, karşı tarafa sormaya bile lüzum görmez. Bunda vebal var.Halbu ki; Tek taraflı insan yargılamanın bir ismi de; yargısız infazdir. Bir kısım basınımızda öğreticilik namına hiçbir şey yoltur. Eğitim kurumlarımız böyle hassas konularda öğrenciyı uyarmalı ve eğitmelidir. Basında dürüst olanlar mükafatlandırılmalıdır. Şarlatan Basın, ilgisiz TV ler denetlenmelı.
Bunun çaresi yokmu? VARDIR. 1- Bir Kişi akıllı ise; doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, faydalıyla zararlıyı, güzel ile çirkini ayırt edebiliyorsa bu tuzağa düşmemelidir. 2- Kuran Tefsiri okuyan, Hadis dinlemiş olmak yeter ve artar bile. İşi kaynağından öğrenmek; AYDIN DÜŞÜNCE DEMEKTİR.
“Tek boyutlu düşünmek ucuzluktur ve şablonculuktur. Bizim üzerinde durduğumuz NİHİLİZİM tek boyutlu ve şabloncu yöntemlerle at başı giden ve her şeye yalnızca karşı olmak için; karşı olan NİHİLİZİM dir.” (Ali Bulaç: İslamın anlaşılması üzerine)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.