- 758 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
AY DÜŞ/ÜNCE SUYA
-Seni çok seviyorum aşkım.!
Seviyorum demek, bana en uzak kelimeydi .Söyleyenlere kızardım ,sevmekte neyin nesiymiş diye.Ama şimdi ben diyorum .
-Seni seviyorum.Ya sen beni?
-Bu nasıl söz tatlım, ben seni ,senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum.
Baharın o tatlı ılık esen rüzgarında bahçede oturduğumuz zaman ellerinin içinde ellerimi tutan adam söylemişti bu kelimeleri.Gözlerinin içine baktığımda, kendi sevgimin onun yüreğinde attığını hissediyor, dizlerimin bağlarının çözüldüğünü hatta ve hattası kendi nabzımı hissetmiyordum.
Aşk bu olsa gerekti .Aşk tek olmak tekten tek bakışa tek duruşa yanabilmekti.
İş için ara ara şehir dışına çıkıyordu.Msj atıyor ,arıyor halimi hatrımı soruyordu.
En ince ayrıntısında bile o vardı.Tüm msjlarını saklıyordum .Sevdiğim adamın benim için düşündüğü herşey o satırlarda gizliydi,nasıl silerdim.
Ben hiç bıkmadan usanmadan seviyordum onu.Gecelerce uyumuyor onun gözleri elleri için şiirler yazıyor gitarımla besteler yapıyordum.
Artık evlenmeliydik .Çok seviyorduk ve dahada mutlu olmalıydık.
Eşya bakmaya gittiğimiz bir gün telefonumu arabasında unuttuğumu farkedip ,geri döndüm.Koltuğun altına düşmüştü.Elimi uzatıp aldığımda ,elime batan bir şey vardı ne olduğunu anlamak için eğilip baktım..Renkli bir tokaydı.Bir kadına aitti ! Tokada hala uzun siyah saçlar vardı.
Tutunacak bir yer aradım.Ayağımın altından yer kayıp gitti.Dizlerimin lifleri kopmuş eklem yerlerim adeta boş bir çuval gibi olduğu yere yığılmıştım.
Başımdan aşşağıya kaynar sular dökülmüştü.Tokadaki saçlar ve ağır parfüm kokusu beynimi allak bullak etmişti.Ne yapacaktm?
Nasıl davranacaktım?
Nefes alamaz halde kendimi dışarı attım.Elimdeki tokayıda koltuğa fırlattım.Sadece ne yaptığımı bilmez bir halde yürüyordum.
Rüzgar soğuk soğuk esiyor ,ince giyinmiş olmamın verdiği üşümüşlükle midem bulanıyordu.
Aklımda ise bir kaç tel saç ve tokaya sinmiş ağır koku beynimi hala dalgalandırıyordu.
Ne kadar yürüdüğümü, nereye yürüdüğümü bilmiyordum.Hava epey kararmış rüzgar hızını artırmıştı.
Titemeye başlayan vücuduma aldırmadan yürümeye devam ettim.İlerde birileri ateş yakmış ellerindeki bira şişelerini kafalarına dikmiş ,abuk subuk küfürler ederek naralar atıyorlardı.
Oysa ki ben akşam hava kararmadan evde olurdum.Bu tarz yerler ve bu tarzda ki kişilerdende hiç hazetmezdim.
Beni farkedemeyecek kadar uzaklarındaydım.Üzerimde ki beyaz buluzda ki simler gecenin denize vuran ışığıyla ara ara parlıyordu.
Hayatımda ki en uzun günü yaşamıştım.Yıllar içinde yaşadığım acılar bile bana bu kadar ağır gelmemişti.Yorgundum.
Aldatılmıştım!
Kimbilir kaç kez!
Kimbilir hangi zamanlarda!
Oysa ki ben ona hep sadıktım.Ona aşık olduğumu hissettikten sonra bile çok teklif almıştım.Ama gözüm ondan başkasını görmüyordu.Varsa yoksa sevdiğim aşık olduğum adam diyordum.
Demek ki bir ben böyle düşünmüşüm.
Demek ki aşk dedikleri sadece lafta kalıyormuş.Tekmiş demek seven.Bir anlık nefsine gem vuramamakmış demek aşk.
Ne aşk ! Ne aşk ! Boş laf lakırdısı..
Yalanmış aşk dedikleri şu vakit inandım doğruluğuna .Şu vakit sevmek gelmiyor artık içimden ve hislerimi öldüren kişiye sevgim, kangrenli yara gibi kesip atmalı.
Acı veren yerlerinide kesmeli düşünmeden.
Düşüncelerden silmeli.
Resimleri parçalayıp yakmalı.
Tüm yazılmışları silmeli hatta ve hattası ateşe vermeli.
Onu hatırlatan hiç bir şey kalmamalı.Geçmişi gelecekle ilgili tüm olacakları ,hafızadan yok etmeli.
Bir ayak sesi ve kendi kendine konuşan biri az ilerden yanıma doğru geliyordu.
Hemen kendime gelip ondan önce hızlı hızlı yürümeye başladım.
Çok tenhaydı buralar nerelere gelmiştim böyle.Korkmaya başlamıştım.Artık üşüdüğüm için değil korkudan titriyordum.
Dar bir yoldan geçmek isterken az ilerde bir kaç kişinin tenekeye yaktıkları ateşin etrafında konuşup ,gülüştüklerini gördüm.
Ani bir hamleyle duvarın dibine saklandım.
Arkadan gelen sarhoş onların yanına gitti ve onlarda çeplerinden çıkardıkları bir paketten ona bir şeyler verdi.Ne olduğunu anlayamamıştım..
Ne yapacağımı bilmez halde nefesimi tutuyor sakin olmaya çalışıyordum.
Burdan bir an önce kurtulmalıydım .
Ama nasıl?
YORUMLAR
canım beni...öykün sürükleyici....tebrikler..güzel bir çalışmanın ürünü olmuş...ama....erkekler için kendini üzmebe razı olamam bilesin...çünkü sen bizim gönlümüzün prensesisin...srkek sizi deyil kendini aldatmış oluyor...çünkü sizin gibi bir güzeli kaybettiyinin farkında deyil...tüm açılan gonca güller size gelsin...sevgiler
Vefasızlık, sadakatsizlik... insanlık tarihi kadar eskidir herhalde.
Güzel bir öykü, tebrikler, diğer arkadaşlar gibi ben de devamının olmasını dilerdim.
Selam ve sevgilerimle...
Ülviye Yaldızlıı
Bu kurgular beni yiyip bitiriyor....Az kaldı sarhoşlar yakaladı yakalayacak....:)
Ülviye Yaldızlıı
HakkınSesi
Ülviye Yaldızlıı
bende senin beni seven kalbini seviyorum bebişim.:)
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Bu tek bölümlük bir deneme...
Selam ve hürmetlerimle..
Aynur Engindeniz
Bu arada Erol Bey, Sultan sizden korkusuna neredeyse siteden kaydını sildirecekti:)) Cevap gelmeyince çok üzülmüştü yani, iyi ki bugün buradasınız, yoksa teselli etmek zor oluyor Sultanı.
erolabi
iyi niyetinden de gayet eminim.
Allah uzun ve hayırlı ömürler versin..
Güzel şeyler yazmaya devam etsin de biz de okuyalım..Her ikinize de saygı ve dualarımla..)))
Ülviye Yaldızlıı
selam hürmetler her daim...
sağol aynurcuğum benimm canımsın benim..:))
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
ehh aşşağı yukarı..sağolsunlar .gönlü güzellere kapımız her daim açıktır..
Devam edecek mi Sultanım? Güzel bir öykü kurgulayabilirsin bak bu konu üzerine. Senin aşka bakış tarzına ve aşkı sorgulayışına hayranım biliyor musun?
Ayrıca başlığın da çok güzel.
Tebrik ediyorum güzel dostumu...
Sevgiler.
Ülviye Yaldızlıı
Ama patron sensin...Uzun soluklu şeyler yazamıyorum kanıca..
Bir tane var onu bitirmeye bakıyorum..
aşk ve ceza..:PP
sevgim çokça güzel göynüne..
Aynur Engindeniz
Benim sevgim daha çok senin göynüne:))
Ülviye Yaldızlıı
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
herşeye hazırlıklı ol..:))
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
Ne yapsanız, ne yapsalar, anılar sizinle,onlarla sürüklenmeye devameder...Derin kokular gibi asla son bulmaz,sadece silikleştiği zannedilir;oysa en küçük rüzgarda tozu kalkar, derin bir yara gibi yalnız o kalır açıkta..Kalanı lafugüzaf !...
Güzeldi efendim.Kutladım.Selam,saygı...