- 5671 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kelime derlemelerim(Osmaniye-Kadirli'den)
Kelimeler renkli sevinçli kültürümüzü yansıtan insanla iletişim sağlamızı sağlam canlı bir yapı birimidir. İnsanları en mükemmel anlatırlar, bize sanki geçmiş günlerden yaşayış biçimimizden bahsederler.
Bir dilde ne kadar çok kelime varsa o dil o kadar zengin ve gelişmiş yapıdadır.Dil bizi diger toplumlardan ayıran, bizi diger toplumların yanında yükselten bir iletişim aracıdır. Dil kimliktir,toplumun aynasıdır. Ve dil üzerinde çözüm arayışları,başka devletlerin dili,kültürü altında eriyip gitmememiz için yazarlarımız boş durmamış toplumuza nasihat vermeyi ihmal etmemişlerdir. Göktürk devleti döneminde yazılı hale gelen bu soruna çözüm arayışları, Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevai, Muallim Nacı gibi yazarlarımız bu dil kelime üzerinde durmuşlar,dilimizin diger dillerden üstlünlüğünü savunmuşlardır.
Mustafa Kemal Atatürk’te bu sorunların üzerinde oldukça fazla durmuş ve TDK ve TTK gibi kurumları hizmete açmıştır. Hal böyle olmakla beraber ülkemizde başka dillere hayranlık oldukça fazla... Şöyle bir yaşadığın şehrin sokaklarına çıkınca bunu daha iyi anlayacaksınız... Star, stand, reyon, shop,cafe,game home vb yabancı kelimeleri tabelalarda slm,l love you, o.k,tanhk you vs gibi kelimeler agızlarda dolaşmaktadır.Teknoloiinin hayatımıza girmesiyle Türkçemizde sesli harflerde söylenmez oldu. Slm,nslsn,ii,vb Nereye gittimizi biri bana söylesin. Var olan kelimelerimiz her geçen gün azalıyor.
Ben ağız dilimizde bulunan kelimeleri kullanmayı seviyorum.onlara karşı sevgim var,onlarla anlaşılıyorum. Beni anlatabilmemde yardımcı oluyorlar. Geçen arkadaşlarla böyle kelimelerin olduğu bir kaç cümle kurdum. Bana dedikleri kelimeler beni rahatsız etti. Onlar dediler ki bana sen ne kaba konuşuyosun sen diye azarladılar. Ben de kendilerine dedim ki siz love,you,ok vs. kelimeleri kullanıyorsunuz bunlar kaba değil atalarımızın yarattığı kültürümüzün,örf,adetlerimizin aynası olan örf adetlerimizin dili olan bu kelimeler mi kaba diye söylendim kızdım onlara. Ben onlara da hak vermiyor değilim şair ve yazarlarımızın üzerine düşen görevi tam olarak yerine getiriyorlar mı. Bu kelimeleri yazılarını bir tanesi,bir kelimesi,şairimiz şiirinde bir imge olarak yada başka kelimeleri anlatırken güçlendirip onu bir genç gibi giyindirip kuşandırıp sevgilisi olan biz gençlere onları gösteriyorlar mı acaba...
Bir soralım kendimize yanlışlar kabak çiceği gibi ortalıkta kol gezmiyorlar mı?
İnsanların fıtratında tanımadığı şeyler hakkında ön yargıyla bakmak vardır. Siz tanımadığınız kisilere nasıl kuşkuyla bakarsanız. Bilinmeyen sözcüklere gençlerimiz öyle bakar. Onu bir düşmanı gibi bir öcü gözüyle bakar.... Ama tanıdığın birini nasıl davranırsan onun huy ve özelliklerini bilirsen, ilk fırsatta o kişiyi örnek gösterirsin. Kelimelerimizde öyle bilirsen,tanırsan kullanırsın yabancılık çekmezsin...
Teknolojinin ilerlemesiyle küçülen dünyada yeni icadlar çıkmaktadır. Bunlara Türkçe işimler veriyor muyuz acaba... Bence verilmiyor.. Bundan 130 yıl önce eskici diye tanımladığımız Muallim Naci bu soruna o zamandan değinmiş ve ’Nazar-ı Milliye’ den geçmeden kelimelerin ülkemize girmesin demiş bir nevî... O şairimizin söylediği Köylü Kızların şarkı adlı şiirini o kadar sade yazmış ki anlamadığınız bir sözcük bulamazsınız. Birisi onun için eskici demiş biz yıllardır o sözün anlamını o şairin ne demek istediği anlatmaya çalışıyoruz.Bazen huzursuz oluyorum şair ve yazarlarımız öyle güzel şeyler söylemişler ki onları birilerine anlatamadığım zamanlar vicdanım beni rahat bırakmıyor.Hesap günü benim söylediklerimi torunlarıma niye söylemedin niye onların kötülüğünü mü istiyorsun sen diye.. Onun için ben anlatıyorum anladığım kadar...
İçim huzurla doluyorbenim.
Ve güzel Kadirli’min köylerin bir kaç kelime tanıtmak istiyorum size... Ne güzel kelimeler olduğunu anlatıp elimden geldiğince tanımını yapacagım bu kelimelerin... Benim yazarlarımızdan şairlerimizden istediğim onlarda bir köşede boynu bükük kelimeleri kullanmalarinı onları anlatmalarını istiyorum.Böylelıkle ölümün elinden,zamanın elinden kültürümüzün bir parçasını kurtarmış oluruz.
Bu kelimeleri Kadirli ilçemden derledim. Ama Kadirli ilçemin dışında kullanılması doğal olabilir. Ağız; bir dilin bölgesel farklıklarıdir.şimdi kulak verelim atalarım dedelerimiz hangi kelimeyi nasıl kullanmışlardır.
Indız:Andız ağaçlarının tohumuna denir.
Hakına:Dişi doğurmamış,1yaşını doldurmuş keçiye denir
Çebiç:Erkek 1 yaşını doldurmuş keçiye denir.
Toklu:Erkek 1 yaşını doldurmuş koyuna denir.
Şişek:Dişi 1 yaşını doldurmuş koyuna denir.
Gabak:Boynuzu olanlar içinde olmayan hayvana denir.
Sakka:Kenenin büyüğüne denir. Asalaktır.
Yavsı:Kenenin küçügüne denir.
Agartı:Hayvansal süt ürünlerinin genel adı.
Ağal:Genellikle çalılardan örülmüş çit.
Tekne:Genellikle ağaçtan yapılmış hayvanların yem ve su içmeleri için yapılmış araçtır.
Pikap:Küçük komyonete denir.
Köten:Pulluk
Şinik:Bir ölçme aleti.
Bider:Tohum
Çetil:Küçük fidanlara denir.
Toruk:Küçük fidana denir.
Koyak:Etrafına göre çukurda kalan yer.
Gez/gedik:Dağların kolay geçilebildikleri yer boğaz.
Kilden:Tas
Helke:Genellikle su taşımaya yarayan araç.
Halbur:İri delikleri olan eleme aracı.
Coruk:Kulağın istenilen düzeyde olmaması,küçük olması(hayvanlar için kullanılır)
Tandır:Yassı taşlardan yapılmış üzerinde ekmek pişirilmeye yarayan araç
Zibil:Hayvan gübresi.
Çağal:Bahçe ve tarlarda taşın bir arada tutulduğu yer.
Zıypınmak:Bir şey üzerinden kaymak.
Avcar:Yemeklere katılan sosa denir, fişek mahzemesi anlamında da kullanılır.
Sıncar:Genellikle bahçelere yabani bögürtlen calılarına denir.
Malak:Ayı yavrusuna denir.
Hızman:Hayvansal yagların korunduğu kap.
Yannık:Genellikle ağaçtan yapılmış yag çıkarma araçı yayık
Fişşek:Yannıkta yağ çıkarmak için yoğurdu dövmeye yarayan araçtır.
Punara:Evlerdeki ocaklıktan çıkan dumanın çıktığı yer,baca
Sıçan:Fareye denir.
İgdiş:Üreme organı elinden alınmış erkek hayvan.
Enik:Köpek yavrusu.
Yüklük:Genellikle yerden yüksek mahzemelerin konulduğu yer.kilerin ilkel hali.
Kasbalık:Bahçelere koyulan derme çatma kapı
Yunak:Yıkanacak camaşırların bulunduğu yer.çamaşırhane
Pırtı:Çamaşır,elbise
Mitil:Yırtık elbise(mir mitil olmuş bunlar)
Yitik:Kaybolmuş olan(ilim yitik bir adam)
Öten:gecenlerde
Bissal:az önce
Nakıt:ne vakit
Cıba:yaramaz çocuk
Bılız:yaramaz çocuk
Arvat:erkegin eşi.
Eciş meçiş:(deyim)neyin ne olduğu belli olmayan
Karsamba:Karışmış bir şekilde olan.
Püsü:Kedi
Palas:Keklik yavrusu.
Cerfin:Civcivin büyümüz hali
Bıldır:Bu sene
Çiriş:Genellikle yaylalarda çıkan ve yararlı bir ot.(ilkbahar ayında çıkar)
Göbelek:Mantar
Gödelek:Şişman olan yada göbeği dışarı çıkan.
Gocuk:Bir kıyafet. Yagmurluğa benzer.
Fasgara:Plastik siyah ayakkabı
Mençik:Bir kuş türü
Çinçik:Kuşlara verilen genel ad.
Südük:evlat,cocuk
Sülük:Salgangozların gene adı
Sarısaçı:Sarı saça benzeyen mantar.
Hemi:Öyle mi
Küncü:Susam
Gögbür:yeşilimsi toprak
Gö:yeşilimsi yetmemiş olan.
Dirgen:ot toplamaya yarayan ucu çatal kaşık gibi olan araç
Pıslanmak:saklanmak
Pıslanpatır:saklanılarak oynanılan oyun.
Karaböcük:domuza verilen ad
Kasıl:Tahılların yeni çıkmış hali
Kıska:küçücük soğanlara denir,ekilmek için kullanılanlara bu ad verilir.
Şelek:ekinlerin hasat edilirken toplanmış hali
Kolan:Keçı kılından yapılmış halkalı ip.
Galiç:Orağın küçüğüne denir.
Gosa:Ekin biçmeye yarayan alet
Irbık:İçine el yüz yıkamak için su doldurulan kap.
Caglak:Bulaşıkların yıkandığı yer.
Çebel:bulaşık
Şire:şekerli yiyeceklerin tümü.
Cura:Küçük boylu
Lata:ağacların dikdörtgen biçiminde yontulmuş hali
Siter:odunların bir ölçü ve kalıba göre dizilmiş halidir.
Taka:tahtadan, oturmak yapılmış yüksekce yer.
Kaplık:mutfakta mahzemelerin bulundu yer.
Firik:taze olan
Meke:mısır
Çipçik:Tüfeğin namlusuna denir. Uç anlamı da vardır.
Kirmen:Yünlerin ip yapılması için kullanılan alet.
İta:genellikle kadınlar ekmek yaparken unu koydukları cabuta denir.
Efin tefin oltmak:rezil,perişan olmak
Adını söndürmek:öldürmek
Ocağı sönmek:soyunun kuruması
Hınca hınç:Aşırı şekilde dolu olmak
Hince:birden bire
Gadan almak:tam anlamını bilmemekle beraber sevmek anlamında olabilir.
İnçik çincik etmek:ayrıntılı şekilde aramak
Yalak:küçük çukura denir.
Yolak:patika yol,bahçede acılmış yol.
Üvez:sivrisinek
Mucuk:küçük sinek topluğu
Firez:hasatlardan sonra kalan kalıntı
iye:kesici aletleri bilemeye yarayan alet
Havalar zagnamak:sevinmek,havaya sıçramak
Sırnak:tırnakların araları (hayvanlarda)
Kulunç:kol kürekleri arasında buluna bölge
Körpe:taze olan,yeni dogmuş yavru.
Zımbırtı:bir şeye ait parça
Ebi hünük:doymak bilmeyen.
Talaş:ağaçlardan çıkan küçük taneler.
Elçek:eldiven
Yağlık:yazma
Gözleri ışılamak:sevinmek,
Sehen:tepsi
Daha neler neler. Dilimiz daha ne güzellikleri var gün yüzüne çıkmak isteyen. Onları kullanarak kelimelerin gücünden yararlanabiliriz.