- 1235 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TÜKETİM ÇAĞI İRONİSİ
Tarihte her dönem belirli isimlerle anılır. Örneğin; Ortaçağ, Yeniçağ gibi...
Yaşadığımız çağa ise Tüketim çağı demek mümkündür. Bu durumu anlayabilmek için çok uğraşmaya gerek yoktur. Televizyondaki reklamlar, otobüs duraklarındaki afişler, AVM’ler bu durumu bize açıklamaktadır.
Peki, eskiden insanlar tüketmiyor muydu?
Tarih boyunca her millet belli oranda tüketiyordu.
Ama biz günümüz için neden Tüketim toplumu diyoruz?
Çünkü günümüz modern toplumlarında her şeyin merkezinde tüketim vardır. Hatta tüketim, kişinin kimliğini oluşturmasında bile önemli role sahiptir.
İnsanlar, kim olduklar sorusuna; tükettikleri ürünlerle, nasıl bir hayat tarzına sahip olduklarıyla, tükettikleri nesneler arasındaki bağlarla cevap vermektedirler. Yani insanlar bu çağda: ‘’ Yaşamak için tüket.’’ yerine ‘’Tüketmek için yaşa.’’ Görüşünü benimsemişlerdir.
Tüketim kültürünün amacı; bireylerden maksimum emeği ve çalışma gücünü almak ve onlara göre daha fazla para vermektir. Bu sayede insanların kazançları arttıkça tüketim ihtiyacı da artmaktadır. Bunun sonucunda insan robot haline dönüşmekte ve kapitalist düzenin devamı için sürekli çalışıp, sürekli tüketmek zorunda kalmaktadır.
Tüketim kültürünün gelişmesi ve yayılması için medya şarttır. Yani tüketim kültürü içerisinde medyanın yeri büyüktür.
Açtığımız her kanalda reklam, girdiğimiz her internet sitesinde reklam, aldığımız her derginin arka kapağında reklam, bindiğimiz her otobüsün dışında reklam, sokakta geçerken baktığımız her panoda reklam, açtığımız her gazete sayfasında reklam, reklam, reklam, reklam…
Yani reklam bombardımanı altında hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Üretilen her tüketim malzemesinin, kolay bir şekilde alıcıya ulaşabilmesi için tanıtım/pazarlama unsurlarına ihtiyaç duyarlar. Bunun da en kalıcı ve çarpıcı örneği ise medyadır. Bu sistem, insanları daha fazla tüketmeye sürükleyen ve Kâr döngüsü kurbanı olmaya zorlayan bir yapıdadır.
Tüketim kültürünün ikinci kalesi aynı zamanda simgesi olan AVM’ler; insanların gözlerini kamaştırıp, daha çok tüketmesini sağlayarak paranın tek merkezde toplanmasını mümkün hale getirmek için yapılmış yerlerdir.
AVM’ler insanlar için her türlü kolaylığı ve rahatlığı sağlarlar. Dış dünyadan tamamıyla kopuk, penceresiz ve kapalı mekânlardır.
Amaçları; insanları dış dünyadan soyutlayarak, daha çok alışveriş yapmasını sağlamak…
AVM’ler sizler için en güzel koşulları hazırlarlar. Kışın sıcak bir mekân, yazın serin bir mekân. Temiz lavobalar, insanı cezbeden dekoratif vitrinler… Bir birinden güzel ürünler…
Tek yapmanız gereken şey ise tüketmek!
Konuyu toparlamaya çalışırsak:
-ÇALIŞ VE TÜKET!