Güzel Bir Siluet

• 19 Nisan 2011 Salı 16:07:05

Çıkarken kapıyı kapatmasa gittiğini duymayacaktım. Yataktan fırladım, yarı çıplak peşinden koştum.

‘Dur! Nereye gidiyorsun?’

Durdu. Bana dönüp

‘Sabah gitmemi istemiyor muydun? Gidiyorum işte.’

‘Doğru ama veda etmeden, dahası bir kahve içmeden gitmene de gerek yok. Hadi gel.’

‘Gününün geri kalanını benimle geçirmek istemeyen biriyle kahve içmek içimden gelmiyor.’

‘Demek kadınlar bu yüzden bir türlü annelerinden koparmıyorlar. Sabah yanlışlıkla annenle bir kahve iç, sonra bütün günü onunla geçirmek zorunda kal.’

‘Saptırıyorsun, aynı şey değil.’

‘Bak Hande, apartmanın önünde sadece iç çamaşırımla duruyorum. Lütfen beraber içeri girelim.’

‘Sen gir, ben gelmiyorum.’ dedi, döndü ve gitti.

Bir süre arkasından baktım. Güzel bir silueti vardı. Yakından o kadar belli olmuyordu ama şimdi araya biraz mesafe girdiğinde insan gözünü kolay kolay alamıyordu.

…

‘Ee, Hande nasıldı?’

Sercan bana dün geceyi hatırlatana değin yeni ürünlerin satış fiyatını hesaplamaya çalışıyordum.

‘Giriş, gelişme, sonuç! Oldukça başarılıydı.’

‘Geldiğinden beri telefonda konuşmadın. Bunu nasıl becerdin?’

‘Beni mi gözetliyorsun? Başka işin yok mu senin?’

Murat haklıydı. Gerçi benim aramam gerekirdi ama Hande isterse telefona sarılacak bir tipti. Herhalde sabahki olaydan sonra benden bir özür bekliyordu.

Sercan’ın yanımda olduğunu unutarak ‘Aslında o benden özür dilemeli’ diye mırıldandım.

‘Niye ki?’

‘Sabah fırladı gitti. Sanki ben onu kovmuşum gibi.’

‘Kovmadın mı?’

‘Ne kovması! Sadece kahvaltıdan sonra işlerim olduğunu söyledim.’

‘Yani kovdun.’

‘Hayır. Sen de onun gibi yanlış değerlendiriyorsun. Onunla programımız gece içindi. Ama gece bitti. Yeni gün için başka planlarım vardı. Olamaz mı?’

‘Olur tabi. Peki değdi mi bu planlar kızı ilk günden küstürmeye?’

‘Değdi tabi. Önce İhsan Efendiyle buluştum. Apartmana girmemi sağladı. Sonra çilingir Sacit geldi, benim dairenin kapısını açmaya. Hazır gelmişken kilidi de değiştirdi.’

‘O niye?’

‘Belki Hande çıkarken anahtarlardan birini almıştır diye.’

‘Paranoyaksın oğlum sen.’

‘Kendini sağlama almış bir paranoyak.’

‘Bu hızla yakında şehirdeki kızları tüketeceksin.’

Sercan abartıyordu ama son zamanlarda sık kız arkadaş değiştirmeye başlamıştım. Kulağa pek sağlıklı gelmiyordu.

‘O zaman sen de yüksek sesle söyleme’ dedim kendi kendime ve bir daha da söylemedim.