- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEDENİYET
MEDENİYET
Eskiden samimiyet diye bir şey varmış. Varmış diyorum çünkü bizim kuşağımız maalesef bundan yoksun bırakıldı. Batının içten içe “bir virüs misali” bizi tüketmesi için zeminler hazırlandı. Batı müziği dinlenir oldu. Batı tarzında giyinilmeye başlandı. Komşuluk ilişkileri Amerikan filmlerinde olduğu seviyeye getirildi. Tüm bunlar yetmezmiş gibi biz, düşünmeyelim, üretmeyelim, önümüze gelen yemeğin kaynağını sormayalım, yönetimden anlamayalım, bizi yönetenleri ve nasıl yönettiklerini sormayalım, rejimleri ve yaşam standartlarını bilmeyelim yani sadece tüketelim diye eğitildik. Önümüze asılmış başbakanlar, devrimci gençler, ceza evi işkenceleri vb örnekleri koydular. “Aman ha ayağınızı denk alın yoksa asılırsınız” dediler. Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşında “ medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” diyor. Üstadın kastettiği medeniyet, bize empoze edilmeye çalışılan “bu medeniyet” yani tamda batı medeniyeti.
Bugün çocuklarımız ilginç müzikler dinliyorlar. Tek bir Türk sanatçıyı(Türkçe kelimeler kullanıp da içerisine farklı dillerde atıştırmalar yapıp müzik yaptıklarını sananlar hariç) bile bilmiyorlar. Anasına, bacısına küfreden Amerikalı şarkıcıların şarkılarını ise ezbere biliyorlar. Genç kızlarımız maalesef kendi aralarında konuştuklarında daha önce kaç kişiyle çıktıklarının muhabbetini yapmaktan öteye gidemiyorlar. Araya magazinsel çıkmaları serpiştirdikleri de oluyor bazen! Ve daha 12–13 yaşındaki çocuklarımız sigara, alkol, uyuşturucu bataklığına düşüyorlar. Büyük kentlerde durum böyle iken küçük kentlerde daha da vahim durumlar yaşanıp gidiyor. Oralarda ki çocuklar ise televole hayatların, zengin köşk hayatlarının aktarıldığı TV dizilerinin mahkûmu olup, özentiden ibaret bir yaşamın pençesinde ne olduklarını bilmeden ve ne olacaklarını düşünmeden büyüyorlar. İşin acı tarafı gençlerimize önemli günlerde bayraklar veriliyor, şehitler ölmez dedirtiliyor. Ancak gençliğimiz ne attıkları sloganları, ne bu ülke uğruna idam edilen gençleri, ne ihtilaller sonucu çürüyen hayatları bilmiyorlar. Bilmek ya da öğrenmek için çabaları da yok maalesef. İstiklal Marşı’nın on kıtasını ezbere bilen gençlerimizi Eminem’in şarkılarını ezbere bilen gençlerimize oranlarsak çok düşük değer taşıyacağı aşinadır. Buda gösteriyor ki ülkemizde “şehitler ölmez, vatan bölünmez” naraları atanlardan pek çoğu, aslında şehitlik mertebesinin ne olduğunu bilmeyenlerdir.
Sonuç olarak şu anda ülkemiz siyasal bağımlılıktan öte ekonomik ve sosyal olarak batının ve batı medeniyetinin hegemonyası altında eziliyor, büzülüyor ve maalesef kültürümüz yok olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Mehmet Yücedağ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.