- 772 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Günlüğümden - 71
GÜNLÜĞÜMDEN – 71
Zamanını bilmiyorum, haftalardır yazamadım. B. Sayarı bile açamadım. Özlemişim, yapamadığım her şeyi. Yo yakınmıyorum. Aslında, zaman-zaman yazabilirdim. Eve gelen gidenle ilgilenmek zorunda kalınca, zaman yetmiyor. Yeni eve taşındığımda, belli bir düzen kuracağım.
Çalışıyorum sevgili Tutku. Çiçek satıyorum. Yollarda giderken, Alanya iskelesinde, Balıkçılar kahvesinde, teknelerin durduğu yerlerde, eve dönüşte yine yollarda, Karanfil satıyordum. Artık Gül satacağım yarından itibaren.
Bu gün işe gitmedim. Hem bazı işlerim vardı. Hem de hastaneye gidip, ilaç raporlarımı yenilettirdim. Üç rapor işini de hallettik. Devlet hastanesi; tepede bir yerde. Çok dik yokuşlar, rampalar var. Hep taksiyle gidip geliyordum. Bu kez, akülü sandalyemle arka yoldan gittik. Dilek ve eşi Durmuş yanımdaydı. Rahat çıkıp inebildim. Onların desteğiyle, bunu da başardım. Yapamam sanıyordum. Taksi parasından ve binip inmekten kurtuldum.
Bu gün Alanya yağmurlu. Eve gelirken, biraz ıslandım. Islanmak çok sorun değil. Gözlük camlarım ıslanınca, kötü oluyor. Caddede gittiğim için, heryeri net görmem gerek. Çok tehlikeli olabilir. Neyse, bu tür ve arabayla ilgili sorunlarım, yakında bitecek. Yolum uzun olduğu için, şarj yetmeme durumu da oluyor.
Yeni ve sadece bana özel bir akülü sandalye yapılacak. Yarın, arabayı yapacak arkadaşımla, plan hazırlayacağız. Motorları çok daha güçlü, aküsü kat kat dayanıklı, hızlı giden ve koşullarıma tam uygun bir arabam olacak. O zaman, hem zamandan kazanacağım. Hem de daha çok yeri dolaşabileceğim. Her yönden, harika olacak.
Ekmeğimi kazanıyorum Tutku. Günlük masrafım şimdiden çıkıyor. Sezon, yavaş-yavaş açılıyor. Yazın çok daha fazla kazanacağım ve kış için birikim yapacağım. Yolumun üzerindeki oteller, restorantlar ve tekneler, çiçekleri benden alacaklar. Şimdi gidemediğim yerlere de gidebileceğim ve çok iyi olacak. Kışa rahat gireceğim. Ve iki-üç ay çalışmayacağım.
Kışın, bastırmak istediğim kitabımla ilgileneceğim. Ve belki, hayatımı yazmaya başlarım. Bunu yapmalıyım. Çok farklı şeyler yaşadım ve yaşıyorum ben. Hayatımı anlatan kitabın adı: HAYIRRR!!! Olacak. Evet, bana çizilmek istenen kadere. Önyargılara, dışlamalara, sevgisizliklere, sadece çıkar sağlamak amacıyla yaklaşımlara, kullanılmak istenmelere, tüm olumsuzlamalara. Küçücük varlığım ve volkan yüreğimle, kocaman bir çığlık olacak HAYIRRR!!!. Sağır kulakları, kör yürekleri yırtacak. Örümcek beyinleri, sallayacak deprem dalgaları gibi. NİL taşacak-taşacak ve sel olacak. Yokeden-yıkan değil. Daha çok hayat, ışık veren, turkuaz renkler dağıtan bir çağlayan.
Biliyor musun Tutku? Kitabımı yazarken ve her zaman, bir deniz fenerinde yaşamak istiyorum. Sadece denizimle, b. Sayarımla baş başa kalmak. Geceleri gemilere yol gösterir. Kuşlarla, balıklarla, rüzgarla, arkadaşlık ederdim. Ah keşke bu mümkün olsa. Ruhumu-beynimi-tüm benliğimi dinlendirirdim. Harika bir düş bu. Hep aklımda, içimde olan. Kimbilir? Belki bir gün? NEDEN OLMASIN???????????
Nilgün Acar 18. 04. 2011 ALANYA - EVİM
GÜNLÜĞÜMDEN – 71
Zamanını bilmiyorum, haftalardır yazamadım. B. Sayarı bile açamadım. Özlemişim, yapamadığım her şeyi. Yo yakınmıyorum. Aslında, zaman-zaman yazabilirdim. Eve gelen gidenle ilgilenmek zorunda kalınca, zaman yetmiyor. Yeni eve taşındığımda, belli bir düzen kuracağım.
Çalışıyorum sevgili Tutku. Çiçek satıyorum. Yollarda giderken, Alanya iskelesinde, Balıkçılar kahvesinde, teknelerin durduğu yerlerde, eve dönüşte yine yollarda, Karanfil satıyordum. Artık Gül satacağım yarından itibaren.
Bu gün işe gitmedim. Hem bazı işlerim vardı. Hem de hastaneye gidip, ilaç raporlarımı yenilettirdim. Üç rapor işini de hallettik. Devlet hastanesi; tepede bir yerde. Çok dik yokuşlar, rampalar var. Hep taksiyle gidip geliyordum. Bu kez, akülü sandalyemle arka yoldan gittik. Dilek ve eşi Durmuş yanımdaydı. Rahat çıkıp inebildim. Onların desteğiyle, bunu da başardım. Yapamam sanıyordum. Taksi parasından ve binip inmekten kurtuldum.
Bu gün Alanya yağmurlu. Eve gelirken, biraz ıslandım. Islanmak çok sorun değil. Gözlük camlarım ıslanınca, kötü oluyor. Caddede gittiğim için, heryeri net görmem gerek. Çok tehlikeli olabilir. Neyse, bu tür ve arabayla ilgili sorunlarım, yakında bitecek. Yolum uzun olduğu için, şarj yetmeme durumu da oluyor.
Yeni ve sadece bana özel bir akülü sandalye yapılacak. Yarın, arabayı yapacak arkadaşımla, plan hazırlayacağız. Motorları çok daha güçlü, aküsü kat kat dayanıklı, hızlı giden ve koşullarıma tam uygun bir arabam olacak. O zaman, hem zamandan kazanacağım. Hem de daha çok yeri dolaşabileceğim. Her yönden, harika olacak.
Ekmeğimi kazanıyorum Tutku. Günlük masrafım şimdiden çıkıyor. Sezon, yavaş-yavaş açılıyor. Yazın çok daha fazla kazanacağım ve kış için birikim yapacağım. Yolumun üzerindeki oteller, restorantlar ve tekneler, çiçekleri benden alacaklar. Şimdi gidemediğim yerlere de gidebileceğim ve çok iyi olacak. Kışa rahat gireceğim. Ve iki-üç ay çalışmayacağım.
Kışın, bastırmak istediğim kitabımla ilgileneceğim. Ve belki, hayatımı yazmaya başlarım. Bunu yapmalıyım. Çok farklı şeyler yaşadım ve yaşıyorum ben. Hayatımı anlatan kitabın adı: HAYIRRR!!! Olacak. Evet, bana çizilmek istenen kadere. Önyargılara, dışlamalara, sevgisizliklere, sadece çıkar sağlamak amacıyla yaklaşımlara, kullanılmak istenmelere, tüm olumsuzlamalara. Küçücük varlığım ve volkan yüreğimle, kocaman bir çığlık olacak HAYIRRR!!!. Sağır kulakları, kör yürekleri yırtacak. Örümcek beyinleri, sallayacak deprem dalgaları gibi. NİL taşacak-taşacak ve sel olacak. Yokeden-yıkan değil. Daha çok hayat, ışık veren, turkuaz renkler dağıtan bir çağlayan.
Biliyor musun Tutku? Kitabımı yazarken ve her zaman, bir deniz fenerinde yaşamak istiyorum. Sadece denizimle, b. Sayarımla baş başa kalmak. Geceleri gemilere yol gösterir. Kuşlarla, balıklarla, rüzgarla, arkadaşlık ederdim. Ah keşke bu mümkün olsa. Ruhumu-beynimi-tüm benliğimi dinlendirirdim. Harika bir düş bu. Hep aklımda, içimde olan. Kimbilir? Belki bir gün? NEDEN OLMASIN???????????
Nilgün Acar 18. 04. 2011 ALANYA - EVİM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.