BİZ AYRILAMAYIZ 8. BÖLÜM
Sizi ben de bırakmam."
" İyi o zaman ben gideyim; merak etmişlerdir görüşürüz.Evdekilere çok selam söyleyin. Yarın uğrar Elif e bakarım."
Doktor a dönüp "Sağ olun Doktor bey" deyince;
"Yok doktor bey değil; doktor amca olsun. Haydi girelim evini gör. .Ayşe ve Lale buna çok sevinmişlerdi.
" Yaşasın beraber oturacağız."
Bir gün bile yetmişti sevgilerinin samimiyete dönmesine...
Hep beraber içeri girdiler. soğuk ama temizlenmiş bir oda,küçük bir mutfak banyo ve tuvalet ; dİğer tarafta bir oda daha vardı ki kapısı kapalıydı." Burası ne?" diye baktı.
" Orası boş; burası sana yeter diye düşündük."
"Tabi yeter de fazla eşyalarımı koymak için orayı kiler olarak kullana bilir miyim?"
"Olur; bakarsın yarın yerleşirsin.Şimdi bize gidiyoruz; yemeği bizde yeriz."
Kızlar" Önce eve girelim; üstümüz berbat oldu."deyince:
Zeynep" Benim de öyle... bir duş alsam..."diye banyoya baktı.Soba vardı. Yanına odunlar yığılmıştı.Nasıl yakacaktı...?
Lale" Dur ben yakayım." diyerek odunları sobaya doldurdu.
Kamil Doktor da odadaki sobayı yakıyordu.
Zeynep " Bu işleri öğrenmem lazım" diye düşündü.
Kamil Doktor "Bak odunlar azalınca üstüne koy." dedi." Hadi hoşçakal. sizde geç kalmayın."
Kızlarda gitmişlerdi.. Zeynep odaya incelemeye başladı. Bir divan; üzerinde yatak,küçük soba; yerde kilim, camda kalın perdeler asılmıştı. Ali nin dağdaki evinden farklı değildi.
Divana oturup derin bir iç çekti.Sonra..
" Çabuk olmalıyım" diye banyoya girdi. Odun doldurup zor koşullarda da olsa duş iyi gelmişti.
Giyinip kızları beklemeğe başladı. Karnının acıktığını hissetti "Çabuk gelseler" diye gönülden konuştu. Çok geçmeden kpısı çalındı.
"Zeynep ben Ayşe hazır mısın?" diyordu.
"Evet hazırım; geliyorum."
Ayşe içeri girdi" Dur sobaya odun koyalım da sönmesin. Aman kapağını da iyi kapatalım ateş düşmesin." diye kendi kendine konuştu.
Zeynep çok güzel bir kazak, pantolon giymiş ;saçlarını salmış. Siyah iri gözleri gülerek bakıyordu Ayşe ye...
"Of! dedi çok güzelsin ya." diye gülümsedi Ayşe.
"Yok canım sana öğle gelmiş; hadi gidelim acıktım ben."
Dışarı çıktılar çok soğuktu.Hızlı hızlı yürüyerek doktorun evibne geldiler. Çok güzel bir müzik sesi geliyordu.
Ayşe "Doktor kanun çalıyor."
" Sahi mi?
" O Türk Sanat Müziği hastası; her akşam çalar böyle. Karısı da söyler." Yavaşça oda kapısını açıp sesizce dinlediler. Eskilerden çok güzel bir parçaydı.
Kızları görünce karısı ayağa kalktı.Zeynep eliyle sus işareti yapınca gülümsedi. Doktor da onları görmüş; çalmayı bitirmişti.
"Geç kaldınız." dedi gülerek.
Zeynep "Ne güzel çalıyorsunuz." diye el çırptı.
" Hoş geldiniz ."
Sonra karısına dönüp" Bak bu Zeynep ;hani sana bahsettiğim kız."
Orta yaşlı bir kadındı. Bembeyaz saçları, mavi gözleri vardı. Zayıfça biriydi. Gülerek" Hoş geldin kızım." diye elini uzattı.
Zeynep uzanan eli öptü, sarıldı." Hoş bulduk. Doktor la da tokalaştı.
Ayşe "Hemen sofraya oturalım. Zeynep acıkmış." diye gülümsedi.
Masa hazırdı. Lale" Hayret... Zeynep acıkır mıymış?" diye laf attı.
Doktor "Hadi buyrun; bende acıktım." diye oturdu.
Emine hanım yemekleri koymaya başladı.Sıcacık odaya yemek kokuları yayıldı. Neşe vardı, sohbet vardı.Bir gün önce yasadıkları en önemli konuydu. Geç vakite kadar oturdular.Yorgun ve uykusuzuz diyerek izin istediler.
Zeynep te odasına geldiginde soba sönmüş; oda biraz soğumuştu. Birazcık ateş olduğunu görünce odunlardan koydu.Kuru olanlar çabucak tutuşmuştu.Yatağını yapıp yattı.Önce yorgun gözleri sonra gönlü uyudu.
Sabah uyandığında vakit epey olmuş; odası çok soğuktu.Kalkıp elini yüzünü yıkadı.
" Şimdi sobayı yakmalı." diye odunları doldurdu. Ama... bir türlü beceremedi. Elleri kara olmuş; neredeyse ağlayacaktı ki kapısı çalındı.
"Kim o?" diye baktı.
Lale" kalktın mı? diyordu. Kapıyı açınca yüzüne baktı,baktı ve bastı kahkahayı" Bu ne hal? Her yerin kapkara olmuş kız."
" Ne yapayım sobayı yakmaya çalışıyorum." ağlamaklıydı.
Lale içeri girdi "Bu böyle yanar mı?dedi.Odunları düzeltip yakıverdi.
" Haydi üstünü değişte kahvaltı yapalım diye seni almaya geldim."
Zeynep ellerine baktı "Bunlar nasıl çıkacak? Sular çok soğuk."
" Sana bir güğüm alalım. Sobanın üzerinde dursun. Sıcak suya ihtiyacın olacak. diye gülüyordu.
Zorda olsa ellerinin karasını çıkardı.Üstünü değiştirip sağlık ocağına gittiler.İçerisi sıcacık ve çay demlenmiş kaynıyordu.
" Günaydın."diyerek girdiler.
Lale hala gülüyordu
Doktor" Ne oldu? gülme krizine mi girdin?"
"Yok efendim; Zeynep e gülüyorum. İyi ki gitmişim sobayla boğuşuyormuş."
"Yakamadın mı?" diye baktı doktor.
" Evet yaa benim işim değil. Isınmak için başka çare yok mu?"
"Sana bir elektirik sobası lazım olacak. Önce onunla ısına durursun. Neyse... gel şimdi kahvaltı yapalım.Nasıl rahat ettin mi?"
"Evet uyumuşum. Alışacağım."
Neşe içinde kahvaltılarını yaptılar.
Zeynep" Ben gideyim ev dandini; nasıl düzenlerim bilmem."
Kapı çalındı birileri girdi.
"Hayırlı günler" diye." Doktorum misafir varmış yaptıklarını duyduk; bir şeye ihtiyacı varsa bizler hazırız."
Ne gerekiyorsa yapalım. Ben marangozum."
Doktor" İşte misafir, sor bakalım ne ister?"
Zeynep şaşkın "Ne çabuk duyuldu kİ...?"adama baktı.
Ayşe atıldı" Giysileri koymak için dolap yok."
"Tamam; yapalım. Nasıl isterse olmazsa hazırda var onu getirelim."
Zeynep ne diyeceğini bilemedi.Kapı gene çalındı. İçeri biri daha girdi.
"Selamün Aleyküm."diyerek.
"Aleyküm selam" dedi içeridekiler.
Doktor" Buyur muhtar bey; hayırdır hoş geldin."
Muhtar olan adamcağız" Hayır beyim; hayır da az önce telefon aldım yarın doktor burada olacakmış geliyor.Onu haber vermeye geldimdi."
"Demek geliyor öylemi?"
"He ya ne yapcaz." der gibi baktı doktora.
"Anladım dur bakalım."
Zeynep te anlamıştı muhtara dönüp" Sizi zor duruma düşürmek istemem. Kiralık ev yok mu burada? ne bileyim kalacak bir yer."
Muhtar "Yok bacım yoksam misafir sen min?"
Zeynep gülümsedi" Başınıza dert mi oldum?"
"Ne demek?" dedi doktor." Bir çözüm buluruz; dur hele."
"Ayşe Zeynep i bize götür. Emine Teyzene durumu anlat. Açıkta kaldı de."
Lale söze karıştı" Bizde kalsın doktor bey; üç kız idare ederiz."
"O son çare; Ayşe hadi bize gidin bakalım ne olacak?"
Ayşe ayağa kalkarak "Hadi Zeynep."
Zeynep ne olduğunu anlamamış;hep beraber doktorun evine gittiler. Hava çok soğuk; güneşse bulutların arasına saklanmıştı.
Ayşe evin kapısını çaldı. Bir süre ses gelmedi. Sonra Emine hanım kapıda belirdi. Başında beyaz örtü vardı. Gözleri kızarmış; belli ki ağlamıştı.
Zeynep çok şaşırdı akşamki kadın gitmiş; başka biri gelmişti sanki.
Ayşe sakince" Girebilir miyiz Emine Teyze?"dedi. .
Kadın yana çekilip" Geçin çocuklar; buyrun." diye
Sesizce içeri girdiler oda sıcacıktı. Ayşe divana oturdu. Zeynep se ne yapacağını bilmeden öylece baktı kadına.
Emine hanım" Hoş geldiniz." dedi zor çıkan bir sesle.
Zeynep" Hoş bulduk. Hasta mısınız? neyiniz var?"
Kadın başını salladı" Yok iyiyim; hayırdır." Ayşe nereden başlayacağını bilmeden baktı kadına...
"Şey... Emine Teyze az önce muhtar geldi. Yarın buraya yeni doktor geliyormuş.
Onu haber vermeye geldim."
" Niye...? Bundan bana ne?"
Ayşe yine zor çıkan bir sesle "Hani Zeyneb i oraya yerleştirecektik ya olmadı işte... Doktor geliyormuş. Biz yanımıza alalım dedik ama; biliyorsun ev dar."
"Doktor amca Emine teyzene sorun; o bir çare bulur dedi. Bizde sana geldik. Ne dersin?"
Emine hanım ayağa kalkarak hiç bir şey demeden uzun uzun pencereden dışarıya baktı ve...
"Demek... doktor benim bir çare bulacağımı düşündü. Öyle mi?"
"Evet."
Zeynep ne olduğunu anlamadan bir Ayşe ye bir Emine hanıma bakıyordu dayanamadı.
" Neler oluyor; bana anlatır mısınız?"
Emine Hanım Zeynep e dönüp "Burada nekadar kalacaksın?"
Bilmiyorum belki az belki çok kalacak bir yer bulamazsam giderim önemli değil
"Niye geldin? diye bir soru Zeyneb i zor duruma düşürmüştü.
"Bende bilmiyorum; Ahmet amcaları tanıyınca buraları görmek istedim. Hepsi bu; ama yer bulamazsam kimseyi zorda bırakmam. Giderim... "
"Nereye gideceksin?"
" Dedim ya... bilmiyorum. Belki İstanbul a ailemin yanına."
Emine hanım bir süre sessiz kalıp Zeynep i uzunca süzdü. Sonra ayağa kalkarak kapıyı açtı. Holde başka kapılarda vardı. Bir tanesini daha açıp odaya girdi. "Gel buraya kızım "diye Zeynep i çağırdı .Karyola, gardirop, perdeler hepsi hepsi çok güzel zevkle döşenmişti
Zeynep şaşkın:
"İşte burada istediğin kadar kalabilirsin" diyrek odadan çıktı.
Ayşe sevincinden çığlık atıp" Yaşasın! Yaşasın!" deyip duruyordu." Ben gidip müjdeyi doktora vereyim. Eşyalarını hemen taşıyalım." diyerek fırladı gitti.
Zeynep ne yapacağını bilmeden Emine hanımın gittiği odaya girdi. Kadıncağız divana oturmuş dışarı seyrediyordu.
Yanına oturup "Seni üzdüm mü?" diye sordu." Niye ağlıyorsunuz?"
Kadın yaşlı gözlerle Zeynep e baktı yok beni üzen sen değilsin; sen değilsin kızım. Sen bakma üzüldüğüme biraz sonra geçer."
Zeynep eli ile gözyaşlarını silip" Beni kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim."
"Önemli değil; teşekkür etmene gerek yok. Sen misafirsin rahat et o bize yeter. Ağladığıma gelince sonra anlatırım; öğrenirsin. Hadi eşyalarını getir ve yerleş."
AYŞE KARAN
DEVAM EDECE
YORUMLAR
AYSE 09
evet yazılan romanlarda biraz yaşanan olaylar değilmidir
sevgimlesin her daim
AYSE 09
evet emine habnımla bir başka konuya gidiyoruz
bakalım neler olacak
sevgimlesin her daim
:'(...Hüzünlüydü ve o hüzün benide yaktı.
Yoksa Emine hanımın bir evlat yangınlığımı vardı ki:?
Kim bilir..Bilemeyiz..Bekleyip görelim..
Sevgimle tüm içtenliğimle öpüyorum yüreğinden gül yüzlüm..
AYSE 09
bekle de görelim
evet annem emine hanımında var iç yangını
sevgimlesin sultanım
Zeynep, baya baya orada kalmaya niyetli.
Bakalım doktor gelince olaylar ne yönde gelişecek?
Zeynep için böyle daha iyi oldu, en azından soba yakmaktan kurtuldu.
Emine Hanım her konuda yardımcı olur Zeynep'e
Kalemine sağlık ablacığım. Sevgilerimle öpüyorum
AYSE 09
bakalım neler olacak
sevgimlesin
AYŞE HİÇ SIKILMADAN 1 DEN 8 ZE KADAR BÜTÜN BÖLÜMLERİ OKUDUM.
İNAN ÇOK BEĞENDİM HER SAYFAYI AYRI BİR HEYECANLA BİTİRDİM
SANKİ ORALARDA YAŞAMIŞ GİBİSİN. BEN TÜRKİYEYİ DEFALARCA GEZDİM
O KADAR ÇOK ŞEY GÖRDÜM Kİ ANLATTIKLARIN HAYAL MAHSULÜ DEĞİL DE
YAŞANMIŞLIĞIN HİKAYESİ GİBİ. TEBRİK EDERİM ARKADAŞIM ÇOK GÜZELDİ ÇOK BEĞENDİM
GELECEK YAZILARI SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞİM. SEVGİMDESİN.
AYSE 09
sağ olasın
hikaye biraz kurgu ama bazı gerçeklerde var
rabbime şükür bende güzel yurdumun çok yerlerini gördüm
ve artvini yusuf eline balı altı bparmak köyünde iki ay kaldım diz boyu karlar içinde ve sıksık elektirik kesilir yol kapanırdı istanbul belediye başkanı tobbaşın doğduğu köydü
güney doğuyu gezerken içime yazmak geldi nasıl roman yazarım diye başladım yazmaya
yine bir köyü anlatıtordu bir ebenin hayatıydı adını koyamadığım birsevgi isimli onu kitap çıkardım
işte arkası geldi bir kaç yıl durmadan yazdım sanki içim doluymuş sekiz kadar yazılmış romanım var üç tanesini burada paylaştım ki bu dördüncü hikayem
beğendiğine çok sevindim sevgimlesin