- 2138 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Pişmanlık...(3)
Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin.
Pişmanlık hikayelerine devam....
Bugün sevgilim hastane randevusuna yetişmek için acele ederken,ona telefon açmıştım. Özlemiştim özlemesine,ama beni daha çok meraklandıran şey,sevgilimin uzun süredir kendinden yana bana haber vermeyişi olmuştu.Bugün doktoruna muayene olduktan sonra illa ki öğlen için seni hastaneden alıp,sana yemek yapacağım diye zorladıktan sonra,sevgilim de zorlamalarım karşısında daha fazla dayanamamıştı.Evet cevabını aldıktan sonra ilk işim evi toparlamak olmuştu.Uzun süredir görüşmüyorduk ve de onu son birkaç aydır evime misafir edememiştim.Hem ailesinden habersiz bir iş yapmak istemiyordu hem de uygun düşmez diyordu,ama yine de teklifimi diretirsem kabul olunacağını biliyordum.
Yerlere güzelce bir süpürge çekmeye başladım ilk önce.Canım hiç müzik dinlemek istemiyordu.Sokaktan çocukların sesleri geliyordu ve de daha çok mutlu oluyordum.Odalarda ne kadar pencere varsa,cereyan oluşması pahasına açmıştım.Kitapların olduğu odaya hiç girmek dahi istemiyordum.Bu odayı kendime çalışma odası olarak ayırmıştım.Projeler üzerine bu oda gerçekten çok işe yarıyordu.Kitaplığın yanına da yeni aldığım mini buzdolabı biraz odanın rengini değiştirse de,yine bu ufak dolap işe yaramıştı.Şimdi de çok işe yarıyordu.Uzun süredir ev işi yapmadığım için kendimi yorgun atfedip,rahat koltuğumun üzerine oturmadan,iki tane buz gibi kutu kola çıkardım.Biraz aside ve de kafeine ihtiyacım vardı.Havada son günlerde soğuk olduğu için kalın giyinmeye alışmaya başlıyordum ki;bugün yeniden hava ısınmıştı.Şehir dingin bir köy musikisini tattırır gibiydi.Şair olma heveslerimde vazgeçip en iyi bildiğim yemeklerimden yine yapmak için ayağı kalkmalıydım.Sevgilimin kansızlık problemi olduğunu bildiğim için,karaciğer almayı düşündüm.Belki gerektiği gibi faydası yoktu,ama yemeğe verdiği lezzet bakımından seviyordum.Sevgilim yemek seçmeyi sevmediğinden dolayı da şanslı biri olarak hissediyordum kendimi.
Aklımda hep bu eve gelin olarak girmesini düşlediğim insana bir türlü açılamıyordum.Bu düşünce,Pişmanlık hissettiğim bir durumdu.Aldırış etmemeye çalışsam da dayanamıyordum.Ama her şeye sabırlı davranıp,her suyun yatağını bulacağıma inanma düşüncem gitgide azalmaya başlıyordu.Korkuyordum bu durumdan ama dayanmalıydım.
Dışarısı yazdan kalma bir sonbaharı yaşamak gibiydi.Nefeslerimle soluklanırken buse buse sokaklarda,her adımım asfaltı kasmadan öptüğünü hissediyordum.Alışveriş merkezine varmıştım.Et ürünleri reyonuna doğru bedenimi çevirmiştim ki,karşımda hiç de görmeyi ummayacağım biri ile karşılaşmıştım.Yanında ufak bir kız çocuğu ve de bir ara kendisini çok sevdiğim o kadın.Gözlerim donakalmıştı o kadının gözlerinde.Elinden tutuverdiği ve bir yandan da çekiştirdiği küçük kız çocuğu:’Anne,hadi ama.Neden duruyoruz burada,bu amca kim anne,hadi anne bana kinder alacan,hadi anne,hadi ya…’ diye o kadına söylenerek nazlanıyordu.İnanamıyordum gerçekten de.O kadının gözleri de şaşkın bir halde benim üzerimde iken,kızına bakıp;’Tamam yavrum,hadi gidelim’ dediği ana kadar susmuştuk.Bir kelam dahi edemedik.Belki bir ara yaşadığımız olaylar karşısında mücadele verseydik her şey farklı olacaktı.Ama öyle değildi.Hiçbir şey de olmayacak bir beraberlik,hiçbir şey olmamış gibi bitivermişti.Sol taraftan başka bir reyona geçene kadar gözlerim,hala o kadını gördüğüm noktada kalıvermişti.Donum çözülünce ne alacaksam alayım da çıkayım dedim içimden ve karaciğer ile 2 litrelik de kolayı aldığım gibi alışveriş merkezinden çıkıverdim.
Yorgun hissediyordum kendimi.Yorgunluğum içimde bir ateş gibi kızartıyordu vücudumu.Ama yorgunluğuma sebep hiçbir fiziki aktivite de yapmamıştım.Eve gelene kadar zihnimin derin kuytularında sessiz sessiz o kadını bana hatırlatacak anıların karmaşıklığı ile uğraşıvermiştim.
Eve geldiğimde fark ettim ki buzdolabında tereyağı yok.İçimden bildiğim tüm küfürleri edivermiştim kendi kendime.Hep o kadının yüzündendi oysa.Yoksa tereyağı alacam diye de aklıma not düşmüştüm.Hemen bir koşu tereyağı almak için tekrar dışarı çıkmıştım.Bu sefer alışveriş merkezine girerken tekrar o kadın ve kızını görünce dayanamadım ve fazla sesimi yükseltmeden yuh deyiverdim.Yeniden göz göze gelmemiz hiç de hoş değildi.Hoş olmaması lazımdı.Kızı elindeki çikolatayı yemek ile uğraşırken,bu sefer en azından nasılsın diyeyim diye o kadının önünde duruvermiştim.
-Nasılsın?
-İyiyim Adem,sen nasılsın?
-İyiyiz ya ne olsun.Maşallah kızın çok tatlı.Çok da sevimli,Allah nazarlardan korusun.
-Teşekkür ederim Adem.Eee,sen ne yaptın bakalım,evlenmedin mi hala?
-…
-Ne oldu sustun birdenbire Adem.Yoksa,yok canım,hala evlenmedin mi?
-Olamaz mı,sende var ya.Gören de çok yaşlandık zannedecek.
-Yok da,ne bileyim Adem.Evlenmişsindir diye düşünmüştüm.Burada mı oturuyorsun yoksa
sen?
-Evet,evet bir misafirim gelecekti.
-Yemek mi yapıyorsun yine yoksa?
-Unutmamışsın.
-Unutur muyum ya senin yemeklerini.Tatları damağımda hala.Annen senin yanlış doğurmuş
ciddi.
-Yine mi aynı espri,yıllar sonra böyle karşılaşacağımızı hiç ummazdım. Çok zaman oldu.
-Evet,eski toyluklarımız gidiyor,büyüyoruz Adem.Senin saçlar baya beyazlamış.
-Öyle mi gerçekten,yıllardır bakmadım hiç aynaya.
-Yine gıcıklık yapıyorsun,hiç değişmemişsin.Hala aynı Adem.
-Sen de zaman geçtikçe güzelleşmişsin.
-Yok canım.
-Öyle öyle.Kızın da çok şirin,sana çok benziyor.
-Teşekkürler Adem.İnşallah evlenirsin de senin de çocuğun olur,mutlu bir yuvan olur.Daha
güzel bir hayatın olur,düzenli mesela.
-Düzensiz biri değilim,bilirsin.
-Orası öyle,ama evlilik farklı bir şey gerçekten Adem.Büyüdüğünü hissediyorsun.
-Ben de denemek istedim zamanında,ama yapamıyorum galiba.
-…
-Neyse,benim içeri girip bir şey almam lazım.Görüştüğümüze sevindim
gerçekten.Uyy,kızının adı neydi bu arada?
-Meryem
-Çok güzelmiş.Çok da şeker.Canım benim.Burada mı senin ev,yakın mısın buralara?
-Hı hı,aşağıda ki Elmaskent sitelerinde kalıyoruz.
-Hımm,anladım.İyi bakalım,kendine iyi bak.
-Sen de Adem,sen de.
Eve tekrar gelinceye kadar bir garip olmuştum.Kafamın bu kadar karışacağına inanamazdım.Evet,eski sevgilimi görünce her şey bir anda eskiye dönüverdi de,eskiyi yaşıyormuşum gibi hissettim birden bire.Soluklarım göğe çekilen ip yumakları gibi dolanırken etrafımda,apartmanın girişine yakın cebimde ki paketten son sigaramı çıkardım.Bırakmalıydım bu sigarayı.Üniversite’den beri yıllardır içiyordum ve yarardan çok zararı vardı bu meletin.Ama canım yine çok sıkılınca dayanamayıp,sessiz bir yelkenlinin deniz üzerinde yol alışı gibi sigaraları tüttürmeye başlıyordum.Ailemin hala haberi yoktu içtiğimden.İstanbul’a tanışıp,iyicene uzaklaşınca da onlardan,daha bir serbest olmuştum.Bilip de,çok güvendikleri oğullarını üzmek istemiyordum.
Son sigaramdan duman yükselirken usul usul göğe,aklımda hala o şirin kız Meryem’in annesi vardı.O Meryem’in babası ben de olabilirdim.Ama bir türlü istediğimiz hayatı yaşayamamıştık.Ve ondan ayrıldıktan sonra da bir daha adını anmamaya ant içmiştim.O güzel Meryem benim kızım olabilirdi ve o güzel kadında benim biricik eşim.Ama olmamıştı.İstememişti.Erken demişti,hazır değilim demişti ve sabrım kalmayınca ayrılmıştık.Aylarca o sevgiye ait izleri saklamak için farklı meşguliyetler bulmuştum kendime.Rafting yapıp,serin suların yanağıma çarpmasını ve de denizde dalış kurslarını kaçırıp da param ile atılıncaya kadar da dalış yapmaya karar vermiştim.Bu suyun içinde yaptıklarımda.Daha fazlası da vardı.Bisiklet ile Marmara turu yaptığım geziler,Çanakkale tur rehberliği gibi garip işler ve diğerleri.
Sigarayı ayaklarımın altında öldürürken,aklımda saklanan tüm gerçeklerin birdenbire canlı olarak karşıma çıkması karşısında dayanamıyordum.Elimi apartman duvarına yaslayıp düşünmeye başlamıştım yeniden.
YORUMLAR
Bir karar aldım ve kalemi kırdım..Böyle fevkaladenin de fevkinde yazılar okuyunca diyorum ki kendime sen yazmasan da olur..Yazmayacağım..Söylenenler söyleyemediklerimdir..İçimde kaynayan acıyı böyle güzel yazılarla atacağım dışarı..İyi ki varsınız..Ayrıca mahcup bir eda ile özür diliyorum sizden..Sanırım kehanetimi gerçekleştirdim..
Hım beklenmedik bir misafir görürsün ya kapı açıldığında.Tıpkısı öyle olmuş.
Eski sevgiliye karşı hisler hala sıcacık belli.Nereye gidilirse gidilsin,yada kaçılsın,mümkünmüdür ki;sen hislerini söküp atmaya çalıştıkça,zannetme ki onlar senin yakanı bırakır..
Bakıp görelim sonrasında neler olacak..Küçük ayrıntıların atlanmadığı anlatımınızı kutlarım..
aklımda saklanan tüm gerçeklerin birdenbire canlı olarak karşıma çıkması karşısında dayanamıyordum.Elimi apartman duvarına yaslayıp düşünmeye başlamıştım yeniden.
Bazen Sevgi hic bir beklenti içinde olmadan ilisikte durabilmektir...İlişikte durmaya zor zamanlarda paha bicilemez...Ve bazıları en Yok haliyle en var olandır..Ben zaten hep var olanı yazayim dedim...Seni bu kadar üzen Seni sevmiş olamaz dostum dedim...Ona kızacaktı kelimelerim ama bilmeyene kızilmaz...yazamadigim icin özür dilerim...Nedense okurken kurgu değilde, yaşanmış gibi hissettim ...Yazan yüreğe kaleme ,saygıyla,tebriklerim çokça Sn: Yazarım....
HakkınSesi
Teşekkürler dostkalem...
saygılar...