Belki dünyayı değiştiremem ama; iz bırakacağım KESİN....
Belki dünyayı değiştiremem ama; iz bırakacağım KESİN....
Burnu Kaf dağında ayağı yere basmaz bazılarınız ukala diyor bana.
İki, üç kitap okumuşum bir, iki film izlemişim ya, her şeyi ben bilirim havasındaymışım.
Kitap nedir diye sorsam texas tommiksi gösterir.
Hiç alamadım demez hep verilmedi der.
Evet sana göre ukalayım evet sana göre kibirliyim.
İki, üç değil ikiyiz, üçyüz kitap okudum gururla söylüyorum.
Bir, iki değil bin iki bin den fazla film izledim.
Ben kendimi övmeyecekmişim beni başkası övecekmiş...
Hop kardeşim burası Türkiye Türk Türkü övmez.
Övse, iyiye güzele hakkını verse 17. dünya ülkesi olmayız saten.
Bir birbirimizin başarısını o kadar çekemiyoruz, hatta o kadar baltalıyoruz ki.
Düşman olsak bu kadar olur. Durum böle olunca da insan kendisini ifade etmek için şunu yaptım unu yaptım demesi gerekiyor. Bir şeyler başarmış insanların saygı istemesi yadırganacak bir durum değildir.
Ben büyük şeylere imza atmadım belki. Bir maddeyi atomlarına ayıran ilk ben değilim.
Türevi intekrali fonksiyonları ilk ben çözmedim.
Ampullüde ilk ben bulmadım. Ama kendimce bir şeyler yaptım.
Size başıma gelen bir diyalogu anlatacağım.
- İyi güzel anlatıyorsun da sen bu güne kadar ne yaptın.
Kendimce bir şeyler yaptım.
- mesela benim kullandığım bir şey yaptın mı icat ettin mi yada.
İcat etmedim ama ürettiğim bir çok ürün var. Mesela gecenler de bir pastaneden pasta almıştın, ya
- ‘’eee’’
O pasta kutusunu ben tasarladım.-
- ‘’Ooooo da bir şeymi.’’
Peki sen neler yaptın bilgi için soruyorum kesinlikle misilleme olarak algılama.
- Seni konuşuyoruz şimdi beni boş ver.
Peki tamam gecenler de çok övdüğün cafe var ya
-‘’eee’’
Onun bütün reklam ve tasarım işlerini ben yapıyorum onu sana ve senin gibi müşterilere ben tanıtıyorum.
-‘’Ooooo da bişemi.’’
Hani gecenler de çok hoşuna gitmişti hatta bir arkadaşına mesaj atmıştım ya
- ‘’eee’’
İşte o şiiri ben yazdım
-‘’aman iyiki bir şiir yazmışsın bozuk saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir’’.
İlk şiir kitabımı 21 yaşında yazdım.
- eeeee satımı bare.
Bir kitabın değerini kaç adet sattığımı belirler. Yoksa içindeki bilgiler mi verdiği mesajlar mı?
- Ben anlamam paran var mı paran para kazandın mı profesyonel olacaksan yaptığın işten para kazanman lazım.
Pes pes diyorum artık. İster bana kızın isterseniz kızmayın ama nedense böle bir tavır bürünmüş halkımızı. Ben türk olmaktan utanmıyorum ama gururda duymuyorum.
Kendimi bildim bile bir savaşın içindeyim. Hep değişmeye gelişmeye çalıştım. Ama yoruldum artık denize bile inmemiş bir kayıkta kürek çekmekten.
10 yaşında girdiğim bir sınavda Türkiye genelinde 201. oldum. Okul yaşamamın da hep iyi derecelerle bitirdim parmakla gösterildim, kimi zamanda yaramazlıklarımda oldu tabi hatta pek de durgun bir çocuk değildim. Üniversiteye hiç gitmek istemedim bir nevi zorla gönderildim celal Bayar üniversitesi elektrik yüksek okulu. Hem çalıştım hem okudum üniversiteyi de zorlamadan bitirdim. Bunda okul basket bol takımın kaptanı olmamın da faydası var .
İlk şiir kitabımı üniversite 1. sınıfta yazdım 21 yaşında. Kendi evimi kendim tuttum kendi işimi kendim kurdum nankörlükten nefret ederim ufak tefek destek alıp iki katını verdiğim insanları unutmamak lazım.
Üniversiteye gitmeden ilk dükkanımı açmıştım 19 yaşında, okul bitiğine memlekete döndüm ticarete atıldım 22 yaşında, 3 dükkanım 8 çalışanım vardı. İşlerim güzeldi ve hayatım en güzel şeyi oldu ve iflas ettim. Dost kim düşman kim görmek istiyorsan düşeceksin arkadaşım. 70 -80 bin arası bir para kaybettim Türkiye standartlarında çok iyi bir Mevla diye düşünüyorum 1-1,5 yıl içinde çok şükür rabbime ödedim hııı ufak tefek destek alıp iki katını verdiğim insanları unutmamak lazım.
Ufak bir öz geçmişten sonra söylediklerimi daha iyi anlayacağınızı umuyorum. Kısacası genç yaşıma rağmen hayatta bir çok kez düşüp kalkmış biri olarak kabul etmiyorum yenilgiyi, yapamıyorum demeyi. Adım hıdır elimden gelen budur muş. Kaç hıdır gördüysem hepsi canavar gibi adamlardı. Yamıyorsunuz çabalamıyorsunuz bir iki ata sözü öğenmişsiniz aynı türküyü söyleyip, söyleyip duruyorsunuz. Karanlıktan şikayet edeceğinize bir mum yakın. İnsan oğlu yaratılanların içerisinde en yüce en şerefli varlıktır bunun bilincine varırın. Hadi yapmıyorsunuz yapamıyorsunuz bare kendi kabuğunu aşan insanlara sahip çıkın.
Eleştirmeyin onları, maddeci olmayın lens küpe takıyor diye 18 yaşında bir çocuk öldürmek ne demek. Hangi dine hangi akla hangi mantığa sığar. Ben üniversitede prising takan küpe takan mangal gibi yürekli çocuklar gördüm bunun yanı sıra da gömlek, kumaş pantol ökçe topuk ayakkabı ceket omuzda biseksüel (kibarca söylüyorum siz anlarsınız) adamlarda gördüm. Şimdi hangisi daha delikanlı. İnsanları şekilleri ile değil kalpleri ile yargılamak lazım. Dediğim gibi karanlıktan şikayet etmek yerine bir mum yakmalıyız. Ülkenin durumu ortada kahraman zeki atalarımızım birasına, biz silik sinmiş anansının babasın yanış mı doğrumu diye yargılamadan ideolojisini benimsemiş gençlere mi bıraktılar. Kemikleri sızlıyordur. Okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır diye boşa demiyorlar. Adam avukat ya avukat ama sırf babası oy veriyor diye o partiye oy veriyor ben artık Aysun Kayacı ya hakveriyorum. Dağda ki cobanı bilmem ama bu adamla benim oyum bir olamaz olmamalı. Lütfen bilinçli olalım artık lütfen yapıcı eleştirelim yıkıcı olmayalım bu ülke içerinsin deki her başarından bütün vatandaşlarımız faydalanacaktır. Yapılan her yanıştan biz yara alacağız aldıkta.
Ben inançla değişmeye gelişmeye çalışacağım bütün sindirmelere rağmen. Elimden gelen Çabayı göstereceğim belki dünyayı değiştiremem ama iz bırakacağım kesin çünkü ben tanrının nefesiyim.
Not : buradaki tanrının nefesi bir benzetmedir. Allaha’hü ütala insan oğlunu yarattığında insan bedenine kendisinden ruh üfledi. Buradaki ruh tanrının nefesidir.
Yani insan oğlu azimle çalışıp gönülden isterse yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
Ben ve bütün insanlar tanrının nefesidir. Bu yüzdendir ki.
Belki dünyayı değiştiremem ama iz bırakacağım kesin
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.