2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1960
Okunma
Yazmak insanın aklında şekillendirip, belirli bir çerçeve içersine sıkıştırabildiği duygu ve düşüncelerini , beyaz bir kağıt üzerine; özene- bezene imal edilen kalemlerden kusturabilmektir.
Öyle ya; o kalemler ki, en mükemmelinden en adisine kadar hep aynı amaç için
kullanıldıklarından,harflerle tanışıklığı olan bir dost gibidirler.
Birbirlerinin dertlerini ,ızdıraplarını çok iyi bildiklerinden her daim sarmaş dolaş yaşarlar.
Öyle ki; bu sarmaş dolaşlık, ta yazının icadıyla beraber süregelen bir dostluk olmasına rağmen son zamanlarda birbirlerinden kopma noktasına ulaşabilmektedir.Artık günümüzün insanı kitap okumayı zaman öldürmek saymakta ,dolayısıyla yazmak kavramını yani,kalemle harflerin sarmaş-dolaşlığını saf dışı bırakmaktadır.
İçersinde yaşadığımız çağ bazı bilim insanları tarafndan sipernetik çağı olarak kabul edilmesine rağmen ,duygu ve kavramların da sipernetikleşmesi elbetteki mümkündür.
Çünkü kalem ve harflerin yerini yeni yeni semboller almakta,beyinler giderek robotlaşmakta, hayat mekanikleşmektedir.
Böyle bir ortamda insan beyninin ve duygularının ne önemi olabilir ki? Bunları yazıya aktarmanın önemi olsun...