KALBİMİ AŞAN BİRŞEY / MİRAGE ( Özlem AYRAL )
Aklım ilk erdiğinden beri hayatta kimlerle kader gereği kesişmişse yolum; irsiyet, illiyet, kan bağı aile,iş,ideoloji, sokak arkadaşlığı,dostluğu,bir iki istisna hariç hemen herkes alabildiğine aldı alacağını, sonuna kadar ve sırtını dönüp gitti yoluna;...hiç bir şey olmamış gibi,geride yağmalanmış bir kalp bırakmamışlar gibi..üstelik zevkle ve kimi gülerek, kimi kahkahalar atarak devam etti yoluna.İşte bunun için öldürmüştüm kalbimi! Beklememeyi, umud etmemeyi, istememeyi, şiddetle arzulamamayı öğreterek kendime;doğal ya da değil, masum ya da değil, günah ya da değil, her hangi birşeyi..
Hayatımın bugününe kadar "kendim" olabildiğim ânları say deseniz kavga haricinde "yok!" derim
Benim için hiçbir rahatsız edici,içten içe kemirici,bir iç törpüleyici mecburiyet olmadan;bana gün ve an için bile, yaratılmış,bir anadan doğmuş, insan olmanın,hakk-ı hayatın en tabii bir parçası olan "nefes alma"yı bile zorlaştıran bir kadere imza verilmiş ezelde...
Etrafım kalabalık, gürültülü..kalbimin sesini dinlettirmeyecek kadar gürültülü bana..ve bu gürültü lüzumlu ya da lüzumsuz, benim sonuna kadar taşımam katlanmam gereken bir gürültü..bir mecburiyet..o ki ezelde takdir edilip verilmiş, mızıkçılık etmeden taşımam gereken..kaldi ki "ben oynamıyorum artık!" diyebilecek bir kalbe de hiç sahip edilmemişken de üstelik..
Başkalarının kolayca sıyrılabildiği şeylerden kaçabilmek, kaçmayı düşünmek şöyle dursun, akisne, tam ortasına ilerlemek gibi de bir duygu, bir hâl, bir yaradılış verilmişken..
Herkes haklı ya da haksız,alacağını çoğu zaman da fazlasını,hiç ihtiyaç duymayacaklarını bile alıp gider..sessiz bakakalırım artlarından..tek bir kötü düşünce,tek bir beddua,tek bir kötü dilek olmaksızın..sadece duaya dönüşür dilimde sessiz kelimeler,O’na şikayet ederim hâli..O’nunla konuşur halleşirim bir dost bir arkadaş, bir aciz kul, bazen bir asi kul diliyle, haliyle..bazen de ne dediğini bilmez bir deli gibi..onun delisi gibi..
Bunca an ve zamanımı,maddi manevi gücümü,bir açık büfeyi yağmalamak üzere hep hazır bekleyen ve savrukçasına alan,geride bir nefes olsun bırakmayan, bırakmayı düşünmeyen bir mecburiyetler yumağının ortasında,tek bir şey beklemeden,kalbimi anlatabilmeyi isterdim.
Zor bir anlatış olur bu..kalbimi aşan bir şey..*Mirage
YORUMLAR
Bunca an ve zamanınızı, maddi manevi gücünüzü, bir açık büfeyi yağmalamak üzere hep hazır bekleyen ve savrukçasına alan, geride bir nefes olsun bırakmayan, bırakmayı düşünmeyen o mecburiyetler yumağına "ben oynamıyorum artık!" diyebilmelisiniz.Evet Özlem hanım aslında bunu günlük yaşamımızda hepimizin yapması lazım.Güzel bir yazı okudum sayfanızda yüreğinizi aşan birşey de olsa yüreğinize sağlık.Baba diyarınızdan selam ve saygılarımla.
Nevzat KÖKÇAK