BİZİM HATUNUN HALLERİ

• 12 Nisan 2011 Salı 10:12:45

"Öf! Şimdi eve git ,garının dırdırını çek uğraş didin hiç susmaz mübarek. Allah bi çene vermiş .Tutmuş koyvermiş üzerime.
İnsan arada yorulur bi susar bi nefeslenir yok herkes ağlamayarak ,bizim garı konuşarak gelmiş sanki dünyaya .
Yav yemek yerken hatta uyurken de insan konuşurmu?
Gece uykumun arasında sesine uyanıp , dikilip bakıyom garıya yok benle kavga eder gibi hiç durmadan konuşuyor .
Nedir bundan çektiğim yav.Atsan atılmaz satsan satılmaz beş çocuğumun anası .Otuz senedir ağzımda diş kafamda saç kalmadı çenesinden.
Elime maaşı aldığım gün kuruşuna kadar avuçlarına sayarım.O ne yapar
-Len şikilsiz herif dur bakim sen gel buraya.
-Ne oldu yine hanım
-Gel hele gel..Sen dur aç gollarını iki yana .Ceketinin pantulunun çebini kesin delmiş demir paraları astarına atmışındır .Bana şıngırt deyi sesler geldi.Senin sağın solun belli olmaz !
-Yaw kadın eline verdim paraları kuruşları bile aldın ya.

"Yok hayatta inanmaz .Hep kendi bildiği yolda yürür .Onun dediği olsun ister.Gerekli gereksiz konuşur .Her şeye kusur bulur.Sanki kendisi evliya.Tövbe estağfirullah.
Bu karının yüzünden günaha gircem.Beş vakit namazı adama ters kıldırır.İmansız gitmeme sebep olacak Allahım sen benim küçük aklıma mukayyet ol .Yiye yiye iki gram kalmıştır kesin.

İş çıkışlarında eve gitmek benim için bir zulüm.İş yerinde zaten canım çıkıyor birde evde karının çenesinden hiç eve gidesim yok ama karnımda açlıktan gurul gurul habire çalıp naralar atıyor.Sırf aç karnımın hatrına eve gitmeye mecbur kalıyorum.

Oo yine döktürmüş bizim hanım maşallah sofrada bir kuşu sütü eksik.Neme lazım iyi sofra hazırlar.Her gün patates yemeği yapar.Yanında bulgur pilavı iki baş kuru soğan bir de turşu çıkardımmı benim iş tamam.Kuş sütünü kim sağmış ki bizde olsun.Hem kuşun sütünden biz doymayız.Olsa ne olmasa ne.

Dur ben hemen hızlı hızlı yiyip bahçeye çıkayım da bu günkü dedikoduları bana anlatmasın.Yemek karnımamı sırtımamı gidiyor anlamıyorum.Yav yoksa gelen bizim garımı bir terlik sesi geliyor.Hay dilimi eşşek arılarının kovanının içine koysalardı .Anmasam yolda kalırmış.Allahım bana sabır kuvvet ver. Kulak tıkaçlarımı hangi cebime koydum ben.Hey Allahım burdada yok.Aha da geldi.Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasulühü."

-Bugün Cevriyenin ganadıyla ,gafası yolunmuş horozu varya genç olan değil yaşlı olan he işte o Nazifenin bahçesine girmiş görsen kızılca kıyamet koptu.
-Kesin sen karıştırmışın ortalığı dedim tabi içimden yoksa bu kadın beni o horozdan beter yapar.
-Beni dinlemiyon mu sen?
-Yok dinliyom heç dinlemez olurmuyum.
-Sonra bende diğer komşular gibi indim yanlarına.Nazife "mühim değil hayvan ne bilir kardeş" dedi.

Aman bi baktım kadının yeni çıkan kıvırcıklarını kart horoz bir bir yemiş köküne kadar.
-Ben olsam benim bahçeme girse binbir emekle diktiğim yeşilliklerimi yesin valla bu kart horozun ümüğünü sıkardım kardeş didim..
"Ben dedim ,bu benim karı ortalığı karıştırıp ateşe vermek için biçilmiş kaftan.Milleti birbirine düşürür sonrada geçer karşılarına bişi olmamış gibi izler.Dedim içimden yoksa onun meymenetsiz suratına söyleyeyip te bir de bana çemkirmesine mahal veremem.".

-Herif sen beni duyuyonmu ?
-Elbette karıcığım sen anlat ,kulağım sende.Hay ben bu kulağımı diktiricem .Benim yaşımdakilerin çoğunun kulağı duymuyo .Benim kulak çok sağlam çıktı.Bu kadının çenesine şimdiye yirmi kulak değiştirmem lazımdı.Ahanda devam ediyo ya benim günahım neydi bilmiyorum ki.
-Nazife benim söylediğime hak verdi.Kadın didinip toprağı eşeledi o fidanları dikti .Sonra gel sen iki tüy kalmış kanadınla uç kadının bahçesine ye bütün kıvırcıklarını.Hatçe atladı tabe her zaman ki gibi.
-Gız Bahriye neyi ortalığı velveleye veriyon.Niye nifak tohumları serpiyon gız.De hayde git sen yoluna.Karışma milletin işine .

"Bizim garı garışmadan durcek öylemi taş sabır eder benim garı çatlar ya laf sokacak ya birbirine düşürecek.

O gün iki kadını birbirine düşürüp epeyce kavga ettirmiş .Sonrada horozun sahibi kadın ,horuzu kestirip kıvırcıkların yerine saysın diye yarısını yollamış.
Bu benim garı bir gün benim de boynumu kestircek.Bakalım hangi vakte nasip olacak çorbam."