3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1155
Okunma

2005 yılı Şubat’ında karar verdik, şarka gitmeye...Hatta öyleki Hakkariyi istiyordum ben...İki sene kalır geliriz dedim ...Gittiğimizin 2. ayına kadar Hakkari’yi izlememiş, görmemiştim tv’lerde...Manşet manşet okumamıştım gazetelerde...Neredeyse 6 ay, her haber bülteninde "SON DAKİKA" haberi olarak geçmemişti örneğin...
85 yılında benim küçüğüm Aliye ile biz ona "Aliş" diyoruz, ben ilkokul son sınıftaydım, oda 1. sınıfta haritada ilçe bulmaca oynardık...Ben hep Şemdinli’yi tutardım ve o hep bulamazdı...Sağ en köşelerde bir yerlerde diye ipucu verirdim ona....Sonra bir gün Aliş’e dedim ki; Ablacım bak biz nerdeyiz, Şemdinli nerelerde...Kim gider oraya, kim yaşar, ne yer, ne içer demiştim...Küçük bir çocukken konuştuğum en büyük laftı bu demekki...Cenab-ı Allahım, gösterdi bana oraları çok merak ediyorum diye...Polis oldum ve gittim vatanımın bir ucuna...
Hakkaride olaylar almış başını gitmişti, kitabevinde patlayan bombalar, halk ayağa kalkmış, Başbakanımız ERDOĞAN’ın Şemdinliye geleceği haberi Hakkari Emniyete PKK’nın roketlerinden bile etkili bir halde düştüüüüü...Veee sabaha karşı 3,5 gibi öğrendim ki Başbakanımızı koruma ekibinin başındayım ve bir araçla Şemdinli’ye götürülüceez...Hakkari Şemdinli arası adım adım asker ve mayın kontrolü var...Korktum Allah var...Annem üzülür diye, o zamanlar hep telefonun ucunda hazır ve nazır bir asker gibi bekleyen Şafak Nur teyzemi aradım...Hakkınızı helal edin, hepinizi seviyorum diye...Dualar ettim sağsalim döneyim diye...Eşim şok oldu o HAkkaride kalacak ben olayların içine dalıverecektim...Eminim bir becayiş olsa yerime giderdi...Onunlada vedalaştım, helalleştim...Sabahı sabah ettim zorla,ama kalbim "güm güm" "güm güm" atıyor...Bindik resmi araca, şoförü görünce bize terörden bişey olmasına mahal vermeden bir uçurumun kenarından yuvarlanıp uçacağımızı anladım.Dedim kiiii; " Kaptan sen varken bize terörden bişey olmaz, mazallah fırsat kalmaz biraz yavaş ve adam gibi git" dedim...Tabi bunları söylerken canavarlaşmış olabilirim...Binbir Ayetel Kursi ve Fatihayla, hatta bildiğim tüm dualarla sağ gidip geldiğimi düşünüyorum.
Veeeeee, çocukken kim gelir burada napar dediğim, haritada tesadüfen görmeyi bırak, bulmaya dahi bir gün ihtiyaç olmıcanı düşündüğüm Şemdinliye geldik...Aslında Şemdinli’ye gelmeden 45 dakika önce görüyorsun ama 45 dakikada iniyorsun...Dağların arasında, bir çanağın ortasında kalmış, bir kaç yıkık dökük ev olan daha önce gördüğüm yerleşim yerleini hiç andırmayan bir yer...Başbakan geldi, konuşmasını yaptı ve gitti...O dağ başına gelmiş 5 bayan polisini unutmadı, hepimize teker teker sarıldı ve öptü bizleri...
Velhasıl kelam, geri döndüüük Hakkariye...Bizde şark görevi, normal görev yapılan İllerden, elbetteki daha meşakkatli, daha zor şartlarda yapılır...Anlayacağın görevimin şarkını yaptım geldim ve bir daha şark yok zannettim...Meğersem insana her zaman her yerde ama adı değişik şekilde "şark" varmış...Hakkaride, görevimin şarkını yaptım...Onkolojide gönlümün, ömrümün şarkını yaptığımı hissettim...Aldığım kemoterapilerin yanında, Hakkarideki şark görevi hafif kaldı bana...Allah bir daha göstermesin ya-Rabbim...Ne HAkkariyi, ne Demet Onkoloji Hastanesini...