- 1800 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
LEYLA'NIN DRAMI (2)
Karakola ve nezarete düşmesi adamı akıllandırmamıştı, aksine daha da azıtmıştı, kendi kendine planlar yapıyor komşulardan ve eşinden intikam almak istiyordu.
Nezareten çıktığı gün öğleye doğru içmeden eve geldi, ama suratı düşmüş, kimseyle konuşmuyordu, ağzında bir şeyler geveleyip, söylenip duruyordu. Yaralı bir hayvan gibi saldırmaya hazırdı. Leyla hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu, ama üzüntüden hastalanmıştı, olanları hazmedemiyordu. Komşuları, eş, dost herkes olanları duymuştu bu durum onda büyük yaralar açmıştı. Oysa o hep bu olayları saklıyor, kimselere duyurmuyordu.
Ailesi de olanları duymuştu, yıllarca çektiklerini aile bireyleri ile paylaşmadı, çünkü ailesinin rızalığı olmadan, kendi kararıyla eşine kaçıp evlenmişti. Onun için kimseye şikâyet etme hakkı yoktu.
Ailenin kırgınlığı uzun yıllar sürdü hata düğününe ailesinden tek fert katılmamıştı, genç kadın yıllarca bunun ezikliğini yaşadı. Kendilerince Leyla’yı cezalandırıyorlardı. Olanlara rağmen Leyla eşine ve ailesine dört elle sarıldı ta ki, alkol işin içine girinceye kadar her şeye eşini çok sevdiği için katlandı, alkolden de vazgeçirmek için çok çaba harcadı, ama başarılı olamayınca tükenip pes etti. Yokluk ve yoksulluk gördü, ama hep alnı dik gezdi kimseye bildirmedi, kan kustu kızılcık şerbeti içtim dedi.
Adam bir süre evde dolanıp söylendikten sonra odasına kapandı, belli ki uykusuz kalmıştı biraz uyuduktan sonra evden ikindi vakti kapıları çarparak çekip gitti.
Leyla çok tedirgindi! olacakları önceden sezilenliye biliyordu, çünkü eşini çok iyi tanıyordu.
İçinde korkular vardı, sanki bir taş gelip yüreğine oturdu, nefes almakta zorlanıyordu. Kendine bir kahve yaptı, sigara paketine uzandı tam bir sigara alıp yakacakken telefon çaldı, morali çok bozuktu telefona bakacak durumda değildi, ya acil bir durum olursa diye telaşlanıp hemen telefona gitti.
Ahizeyi eline aldı telefonun diğer ucunda ablası vardı. Herkes gibi ailesi ve ablası olanları duymuştu. İki kardeş biraz konuşup hal hatır sorduktan sonra;
---Ablası Leyla’ya hala onunla kalmayı düşünmüyorsun değil mi, ne yapacağını sordu?
--- Leyla; inan ne yapacağı mı bilmiyorum kafam çok karışık, yıprandım çocuklarda var.
---Ablası karar senin çok iyi düşün sonuç, ne olursa olsun ben hep yanındayım bunu unutma, ne den bu güne kadar hep bizden gizledin? Biz aileyiz başkalarından duymak hiçte hoş bir durum değil, kardeşim zor durumda biz aile olarak bilmiyoruz.
---Leyla’nın ağzından çıkan cümle benim kimsem ve gidecek kapım yok çaresizdim dedi. Abla, kardeş telefonda konuşup, ağlaştılar. Leyla, ablacığım konuşacak durumda değilim çok yorgunum sonra konuşalım deyip telefonu kapattı.
Genç kadın çok doluydu ablasıyla da konuşunca iyice duygulandı hıçkıra hıçkıra ağlayarak mutfağa geçti, önce bir sigara yaktı kahvesine uzandı ama kahvesi soğumuştu, kendine yeniden bir kahve yaptı ve içmeye başladı.
Balkon kapısını sırt üstü açtı dışarıda çocukların oynama sesleri bağırtı ve çağırtıları vardı.
Leyla öyle yorgun düşmüştü ki, kendi sesinden bile rahatsız oluyordu, kapıyı hemen kapattı ne yapmam gerekiyor diye düşünmeye başladı.
Buradan gitmeliyim, ama nasıl, nereye, kimin yanına diye düşünmeye başladı? Yalnız olsam alır başımı çeker giderdim! Çocuklarım var onları yalnız babaya bırakamam, onun kendine hayrı yok çocukları perişan eder, rahat bırakmaz. Genç kadın aklına gele bilecek her türlü ihtimali düşündü, ama işin içinden bir türlü çıkamıyordu, nereye giderse gitsin eşi onu rahat bırakmayacaktı. Onun için tek kurtuluş yolu boşanmaktı, bunu yapmak için paraya ihtiyacı vardı.
Leyla bunları düşünürken kocası intikam planları yapıyordu, berber alkol aldığı arkadaşları adamı kışkırtıp duruyorlardı, zaten aklı başında olmayan adam iyice aslan kesilmişti. O günden sonra iki gece eve gelmedi evde sükûnet vardı, kimsenin ağzını bıçak açmıyordu.
Leyla bu iki gün içerisinde çok düşündü ve sonunda boşanma kararı aldı, aldığı bu kararı çocuklarına nasıl söyleyeceğini bilmiyordu çok düşünceliydi.
Büyük kızı durumun farkına vardı, annesi çok düşünceliydi sanki bir şeyler anlatmaya çalışıyor, ama nerden başlayacağını bilmiyordu. Kız annesinin yanına gelip boynuna sarıldı ve annesini öperek üzülme anneciğim kararın ne olursa olsun biz seninleyiz daha fazla sürdürmenin anlamı yok hepimiz bu olanlardan zarar gördük ve yıprandık.
Genç kadın kızının bu sözlerinden sonra cesaret alarak boşanma kararını açıkladı, daha fazla sürdüremeyeceğini devam ederse kötü şeylerin olacağını anlattı…
Devam edecek.
ASMEROZ-62
GÜLŞEN POLAT.
11.4.2011/ BURSA
YORUMLAR
Bir kerecik bizleri,
İçkin kadar sevdin mi?
Sizlerin günahı yok,
Ben suçluyum dedin mi?
Bana dedin aşifte,
Çocuğun gözünde hiç,
Geleceği yok ettin,
Zıkkımın kökünü iç.
Kadehin boşaldı bak
Uzatta doldurayım,
Canımıza tak ettin,
Geberde kurtulayım.
sevgili gülşen alkolik adlı şiirimin bir kaç dörtlüğüyle katıldım. yazı okuyucuya bir şeyler vermeli....bu güzel kalem gibi...çok iyi tüm hızınla devam.....saygılar