4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1320
Okunma

Durup durup yazıyorum, gönderilmeyen mektuplar misali...Adresler bellide, çekmecemde gün sayıyorlar şimdilik...Anasız babasız gibi bekliyorlar sahiplerine kavuşacakları vuslat gününü...
Aslına bakarsan, elimin yüreğimin yetmediği uzak köşelerde yer buluyorum kendime bu mektuplarla...Birbirine sıkı sıkıya bağlanmış harflerden, kimi zaman kırılgan, kimi zaman umutsuz kelimelerden oluşan ama bir benim gördüğüm, gönül köprüsünde yürüyorum bu aralar...
Tek bir bakışla, kuvvetli bir haykırışla aslında herşeyi bir nefeste anlatabilirim herkese...Haykırışlarım ezan gibi içimde, beş vakit çınlıyor yorgun kalbimin duvarlarında... Kimbilir ilerde ne kadar anlaşılmaz ve karmaşık gelecek bana bu yaşadıklarımı yazdığım satırlar, bu sayısız ama asla sebepsiz olmayan mektuplar...Halbuki; şuan öyle açık ki...Hergün kalbimin orta yerine keskin bir bıçak saplamaktansa, içime daha da çözülmez düğümler atmaktansa, yazayım istiyorum durmadan...Hiçbirşeye elim kalkmıyor, gönlüm olmuyor da bir yazarken gücüm var...
Yorgunluğun kabul edilemez hissinde, herşeyin bittiği düşüncesinde, en kötüsüde yenilginin uçurum kenarında duruyorum çoğu zaman...Güzel günleri düşünebildiğim zaman geliyorum kendime...
Biri tutsun beni ne olur, herşeye, herkese rağmen tutsun ki, kendime geldiğimde, bu kötü günler geçtiğinde, nerede bulacağımı bileyim kendimi...