Seçmece
Kolayca seçiyordu. Bu konuda ki yeteneğini geliştirip duruyordu. Televizyonda seyretmiş olduğu dizide, reklâmların yayınladığı anlar bile seçmesine yetiyordu.
- Oooo!..
Portakalı soydum
Başucuma koydum
Ben bir yalan uydurdum
Duma duma dum
Mahallenin muhtarı gibiydi. Kim nerede, ne yapmış… Hepsinden haberi oluyordu. Bilmek parmak ucunun marifetindeydi. O da bunları bilip seçmeye devam ediyordu.
- Oooo!..
İğne battı, canımı yaktı
Tombul kuş
Arabaya koş
Arabanın tekeri
İstanbul’un şekeri
Hap hup, altın top
Bundan başka oyun yok.
Çok yemediğini eşe dosta söyleyip dursa da yemeden duramıyordu. “Yemekteyiz.” Diyorlardı. Onaylıyordu. “Şişkosun” dendiğindeyse gülüp duruyordu. Bir yandan da seçip duruyordu.
- Oooo!..
Piti piti
Karemela sepeti
Terazi lastik
Jimnastik...
Kültürlü olduğunun farkındaydı. Mantarında kültürü vardı. Ama arada ki farkı bilecek kadar bilinçli olduğunu düşünüyordu. Çoğu zaman kendisini anlamayanların etrafında çoğaldığını gördüğündeyse, bu durumu öğrendiği yabancı kelimelere bağlıyordu. Her zaman olduğu gibi de seçiyordu.
- Vindo vindo vinci
Kim olacak birinci
Kim olursa olsun
Ebemizi o bulsun...
Şifresiz yayınım. Oranı buranı kurcalamasan da olur.
11 Nisan 2011 İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.