- 1191 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
NURİYE/YE SEVGİLERİMLE.
Canım Nuriyem .
Biliyorsun daha o dükkanın kapısından içeri ilk adım atıp girdiğimde, en son alacağım balık sendin.
Ama, ne yapayım o günkü harçlığım ancak seni almaya yetecek kadardı.
Çok pazarlık yaptım .Balıkçı başı seni bana en son iki liraya verdi.
Gözlerinin feri gitmiş, renklerin solmuştu. Sanki yüz yaşında gibi her bi yerin kırış kırıştı.
Seni, elimde tutup eve kadar salladığım su dolu poşetten çıkarıp yıkadığım biber kavanozuna koymuştum.
Sanırım biraz biber kalmış kavanozda.Nereden mi anladım ? Kavanozun içinde cin çarpmış gibi ordan oraya savruluyor dun.
Adını çok düşünmedim aslında.Bizim aşağı mahallede uyuz bi köpek vardı. Tıpkı ona benziyosun diye sana Nuriye ismini verdim..
Seni alalı altı ay oldu.Ne kadar sağlam çıktın.Vallahi pes dedim.Her gün öleceksin diye beklerken, sen bana inat yaşamaya çalıştın.
Bazen günlerce yem vermeyi unuturdum sana. Aklıma gelince de ya başka işim çıkardı.Yada nasıl olsa, ölür bu deyip önemsemezdim seni.
Bazen o bulanık pis suyun içinde görünmezdin Nuriye. Ben çok tembellik ediyordum.Haklısın.Ama ne yapayım elimden bişey gelmez.Bu da benim huyum.
Seni, arkadaşlarımın balıklarıyla tanıştırmak için onlara götürmüştüm hatırladın mı?
Aslında orada sana bir oyun düşünmüştük.Pirana dolu kavanoza seni atmam için arkadaşlar para teklif etmişlerdi.
Sen ve piranalar.Acaba, canlı bir balığı yiyince ne yapacaklardı .Çok eğlenceli geldi bize baştan.
Ama, ben senin o melül melül gözlerinde ki bakışı görünce utandım yaptığımdan.
Ayda bir suyunu değiştirdiğim zaman lavaboya düşüyodun hatırladın mı ?
Valla içim burkuluyordu. Kavanozu tutup içine girmeni bekliyodum. Sende ağzını açıp susuz kalmışlığınla can çekişiyordun..
Bazen de seni kavanozunun içinden alıp tezgahın üzerine bırakıyordum. Acaba; susuz kaç dakika yaşayabiliyorsun diye.Senin rekorun 34 saniye idi Nuriye .Gözlerin pörtlek gibiydi.Tipsizdin ama benim balığımdın. Ne yazık ki!
Biliyorum, herkes gibi seni pikniklere götürmedim.
Ev gezmelerine yada sinemaya da.Pişmanlıklar yaşıyorum Nuriye.Gece sana uyuman için kırmızı başlıklı kızı okumadığım yada sıcak süt vermediğim için. Şimdi ne kadar dövünsem az Nuriye ama ne edeyim.Benim huyum bu.
Sınavlarımın çok olduğu bir zaman, sana bir avuç dolusu yem atmıştım.Biliyorsun ders çalışacağım zaman her şeyden soyutluyorum kendimi.Facebook ve msn’e hariç.Neyse sen, verdiğim tüm yemleri yemiştin.Sanki kıtlıktan çıkmış gibi ne vardı o kadar yiyecek.Küçük kardeşim "abla senin Nuriye şişmanlamış diyetisyene götür bence "demişti.Tombul bir balık olmuştun .Derler ya "bir dirhem et bin ayıp kapatır".Yok Nuriye yok! Sen o şişko halinle bile hala çok çirkindin.
Acı çektiğini görüyordum.Kabız olduğunu söylemişti annem.Bende dedemin sinamekesinden senin suyuna bir parça atmıştım.Seni tanıyamıyorum Nuriye ne atsam yiyorsun.O sinamekelerden sonra sen erimeye başladın .Sanırım sinameke seni çok halsiz bırakmıştı ama yinede bir hafta sonra eski buruşuk haline dönmüştün.
Ah Nuriye.Biliyor musun ben bu sınavları hiç sevmiyorum.Ne var sanki bahar gelince ders çalışmayıp dağ -bayır dolansak, okul olmasa gezsek-tozsak.Ama benim işim zor ne yapayım.Bazen seni kıskanıyorum Nuriye.İki kuru yemle karnını doyurup yaz- kış suda yüzüyorsun.Ne dert, ne tasa.Ders yok, okul yok, sınav yok .Bazen sırf bu yüzden sana gıcık oluyordum biliyor musun.?
Geçenlerde attığım yemleri yemediğini görünce sebebini merak edip sana bakmıştım.Yan yatmış ve gözlerinle, solungaçların hareketsiz öylece duruyordun.
Önce uyuyor sanmıştım.Bir hafta sonra aynı yemin yerinde durduğunu ve senin aynı şekilde yattığını görünce anladım ki; sen nalları dikmişsin.
Sana karşı çok mahçubum.Ama en azından ölüm törenin için elimden gelenin en iyisini yapmak istedim.Sana karşı sahiplik hissim olmasa da onca zaman kahrımı çekip arkadaşlık yapmış olmanı düşünerek tabiki.
Ama zamanım yoktu Nuriye .Arkadaşlar Ayşe’lere gitmek için beni bekliyorlardı.Seni balkondan bahçeye fırlatmıştım.Sanırım tam fırlatamadığımdan olacak ki sende "pat" diye betona yapışmıştın.O düşüş sesin hala kulaklarımda Nuriye.
Hele komşunun kedileri tekir ile karafatma kılıklı maskaranın seni kapmak için mücadelesi görmeye değerdi doğrusu.
En azından yabancı midelerde değildin .Bu biraz da olsa içimi ferahlatmıştı.
Yine de vicdanım hiç rahat değil, en azından bunu hafifletmek için tıpkı sana benzeyen çirkin bir balık aldım.Adını da Nuriye koydum. Seni onunla bol bol yad ediyorum.
Bunun kaderide sana benzeyecek.Yakında oda balık cennetine gelir, kardeşine sahip ol oldu mu Nuriye?
Seni, çok sevmek için çabalayan ama sevmeyi bilmeyen sahibin Hayriye.
YORUMLAR
Şöyle bir bakıyorum da geriye doğru, balık, köpek, kuş( saka, güvercin, muhabbet) birçok hayvan beslemişim çocukluğumda. Evimizin bahçesindeki tavuk ve civcivleri ile bilhassa yaz mevsiminde hemen, hemen her akşam bir tane yakaladığımız akrepleri de aynı kategoriye koymazsak bayağı bayağı hayvan sever birisi olarak sayılabilirim. Bu arada laf aramızda ah ne yazık ki bir kedim bile olmadı :- )
Sulak yerde büyüdük, ondandır herhal, balık besleme işine epey meraklıydım çook eskiden. Yazınızı okuyunca gençliğimde balık beslediğim o günler geldi aklıma. Dışarıdan basit gözükse de bayağı meşakkatli ve külfetli bir hobidir haa. Japonlar için ayrı akvaryum, lepistesler için ayrı akvaryum, yavrulara ayrı. Isıtıcısı, filtreleri, ilaçları, kurdu, solucanı, bitkisi, kumu, çakılı vs.
Allah razı olsun valide hanım garibim bizden daha meraklı olsa gerek sesini çıkarmadığı gibi ekstra angarya işleri de o yapardı. Biz sadece egomuzu tatmin için nerdeyse evi akvaryum filosu ile donatırken sağolsun o balıkların hepsine bir isim takar, gün boyu teker, teker hepsini nazlatırdı.
Bir gece büyük akvaryumun ısıtıcısının termostatı bozulmuş, ısıtıcı sabaha kadar açık kalmış. Sabah bir uyandık balıkların hepsi haşlanmış, buğulama olmuş nerdeyse. Bir üzüldük, bir üzüldük bir helva kavurmadığımız bir de mevlüt okutmadığımız kaldı, o derece. Valide hanım ağlar. O moral bozukluğu ile diğer akvaryumları da eşe dosta verdik.
Bu vesile ile Nuriyeye rahmet, sizlere sabırlar diliyorum.
Sudan bir yazı gibi gözükse de “ph” derecesi yüksekti. Tebrikler :-)
Saygılar, selamlar
Ülviye Yaldızlıı
Biraz gülümsetmeli insanları .Başardıysam ne mutlu bana..
Saygımla..
Üç yıldır evimizde oğlumun aldığı ve beslediği bir kaplumbağa var sevgili yazarım, iki yıldır başka bir şehirde okuduğu için yemini vermek, suyunu değiştirmek bana düşüyor, eğer evimizde bu tür hayvanlar besliyorsak çok iyi bakmalıyız, bazen bir çocuk gibi bakım istiyorlar.
Usta kaleminizden okuduğum çok güzel bir yazıydı, kutluyorum selam ile.
Ülviye Yaldızlıı
Biraz hayal gücümü kullandım hepsi bu ..:)
saygımla
Psikopat Hayriye, zavalli nuriyeyi bir pisirip yemedigin kalmis;))cani seni;))traji komik bir yaziydi espirili AMA zalimce...;)keyif alarak okudum.tebrikler Valla hosumada gitti ne yalan soylim.acaba benim ruhum da psikopat mi ki;))
nuray telli tarafından 4/11/2011 5:44:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
nuray telli tarafından 4/11/2011 5:47:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ülviye Yaldızlıı
valla herkeste biraz piskopatlık vardır..sende bendensin kanımca..elden gel:))
ömrüne bereket..sevgimle.
içim burkuldu ya...
Benim kızda alır hayvanları bakmaz bir süre ben bakarım sonra yamayacak adam ararım.Üstüne bir sürü yem alır hemen bir yare postalarım.Ama 5 yıl önce eve sokaktan bir köpek getirdi onu kimseye veremedim.Bakması zor ama çok tatlı.
Artık bu Nuriyeye iyi bakın bari.Sevgiler
Ülviye Yaldızlıı
Ben hayriye gibi yapmıyorum.Dertleşiyorum/konuşuyorum benim fındığımla...)
sevgimle her vakit
Ülviye Yaldızlıı
Uzunca bir dönem birçok balığı olan bir akvaryum vardı evimizde, büyük oğlumun lise yıllarında, arada ölen olunca çok üzülürdüm.Mizahi anlatımınız beni gülümsetti sultanım, nerden aklınıza gelir böyle konular?
Selam ve sevgiler.
Ülviye Yaldızlıı
sevgim hep ve daim..
Ülviye Yaldızlıı
N. B. Ç.
Aynur Engindeniz
Bir de ben ikinizi de seviyorum.
Ülviye Yaldızlıı
Vicdansız:))
Benim bir balığım öldü diye dünyaya küsmüştüm...
Hiç güleceğim yokken güldürdün beni...
Ya iyi ki seni seviyormuşum.
(Ne oldu bizim iş, hani top 10 atanma işim?)
Sevgiler Sultanım...
Ülviye Yaldızlıı
C.TESİ BULUŞTUK..SANKİ KIRK YILLIK DOSTMUŞUZ GİBİ ÇAY İÇTİK..GÖRSEN ÇOK GÜZELDİ...
İNŞALLAH SENLE VE DİĞER KIZLARLADA GÖRÜŞÜRÜZ..BU GRUBU SEVECEKSİN..ARTIK GERİSİ SENİN MARİFETİNE GALMIŞ :))
Ülviye Yaldızlıı
Güzel de...balıkla dağ bayır dolanırsanız..Üşümez mi?
Benim de vardı balıklarım bi zamanlar...
Isıtıcı bir gece arıza yapmış..Sahab kalktığımda bütün balıların suyun üzerinde yarı pişmiş sıralandıklarını görünce...
Canlı'dan canlıya oyuncak olmaz dedim ve ..
Bıraktım..
Selam ve saygı benden..
Ülviye Yaldızlıı
demek yanmışlar ayy çok üzüldüm..
dağ bayır dolanırsak bile ben onu poşetinden çıkarmam ki elinden tutar güle oynaya gezerdik:)
saygım baki ..
Ülviye Yaldızlıı
seviyorum güzel yüreğini hemde çokkkkkkkkkkkkkkkkk
AYSE 09
bak hikaye devam ediyor
sevgimlesin