ONDÖRT DE KUMA OLDU, YİRMİDOKUZUNDA İSE MİMAR
kumalıktan mimar’lıga.... İstanbulun varoşlarında bir çekirdek aile kimlik arayışı içinde dağılan hayatlar ....Fabrikada çalışan bir baba ,aldığı maaş kendi sigarasına bile yetmiyorken, birde her ay piyango bileti alır çıkacakmış gibi ...
Anne konfeksiyon işçisi, ilk okuldan sonra okumayan evin erkek çocuğu oda konfeksiyonda anneyle gider gelir.
Birde evin kızı hülya dünyalar güzeli bir kız, ilkokulu bitirmiş. Anadolu Lisesi sınavlarını kazanmış lakin anne okutamam para yok demiş... Bunun üzerine hülyanın öğretmeni eve gelir, Gülten hanım ben okutayım masraflarını ben karşılıyım, çok zeki okuması gerek dese kabul görmez Öğretmenin dedikleri..
Ve annesi hülyayı kuaför yanına verir meslek sahibi olsun diye. Hülya sevmeyerek çalışmaya başlar ,zaten güzel olan hülya, daha da bi dikkat eder kendine, bembeyaz bir duru ten oval bir yüz okka burun kocaman iri siyah gözler ve kaşlara değen uzun kirpikler hani bakanın su gibi kız dedikleri cinsten... Günler günleri kovalar hülya 14 de güzeller güzeli bir kız olmuştur.
Bir akraba ziyaretinde ,.zengin sakallı hacı Zeynel bey le karşılaşır hülya,ve zeynel bey , hülyayı görür görmez aklını kaybeder deli olur. İlla bu benim olmalı bunu ben koklamalıyım planları yapar. bizim hacı zeynel beyin ,karısı üçte çocuğu vardır, ama parasıda vardır.Ve bilirki para yılanı bile deliğinden çıkartır. Paraya güvenir, zaten hülyanın ailesi fakir allem eder kallem eder ,anne gültenin aklını çeler . Anne evde otorite nederse o olur ,ama kimse hülyaya fikrini sormaz,sormaya gerek bile görmezler,hülya iki gözü iki çeşme abisinden medet umar abı 16 yaşında abı beni o adama vermiyeceksiniz dimi der ?
Abı sessiz yapabileceği birşey yok boynunu büker . Ve nihayetinde otuzdört yaşındaki hacı zeynel bey,ondört’dündeki hülyayı alır,imam nikahına . Bir ev döşer biraz altın ,aileye verilen para ,hülya gelinlik giymeden dügün yapılmadan nikahı bıle olmadan ! hoca nıkahıyla gider hacı zeynelle , hülyayı iranda ki gibi çarşafla kapatır, hülya şaşkın hayata karşı çaresiz hakkında hüküm vermiş anne gülten ,hülyaya da çocuk yaşında kabullenmek kalmış.Ama ses cıkaramaz korkudan .
Gelir gerdek gecesi tirtir titreyen bir kız çocuğu daha ergenliğe gireli üç ay olmuş üç adet görmüş, bilmez bile kadın olmak nedir , nasıl kadın olunur koca nedir ,ondörtdünde bir taze fidan ,açmamış bir minik gonca,dalından koparacakları an hülyanın minik yüreği can çekişmekte... Hacı zeynel soyunmuş , dizlerine kadar pacalı don atlet beklemekte hülyayı ,hadı soyun ne bekliyorsun ben bu gece için kaç para saydım senin anana biliyormusun der,hülya aşağılanmanın ve gerdek gecesinin korkusuyla donmuş bir vaziyette öylece dikilmekte ,bilmezki birazdan yüzünde patlıyacak tokat onu kendini yatakta bulacagını , babası yaşındaki adam, utancı diz boyu bir hayvan gibi ite kakıla hacı zeynel hülyanın üstündekileri zorla çıkarır.
Hülyanın gözyaşları durmaz. Adam direk üstünde! korkmuş sübyan hülya ve canının yanmasıyla yer gök inler , hacı zeynel bunun üzerine birdaha tokatlar susması için ve işini bitirir. Yatak kan ama hülyanın ruhu daha kanlı ve parçanlanmış, hacı zeynel sigarası yakar, kalk temizle yatağı der der ama ,hülyanın kanaması durmaz yatak kan hülya kıpırdayamıyor bile kalkamıyor...
Hemen anasını arar hülyanın. Gülten hanım gelir apar topar doktora götürülür , hülyanın yaşını soran doktora ,19 yaşında diye birde yalan da söylerler,doktor muayne’yi bitirir, çok zorlanmış rahim ,fiziksel görünüşüne göre yaşı kücük bunun ,kim bunun kocası ? diye sorduğunda evde denir,doktorrözel olunca fazla da laf düşmez doktor hanıma . İlaçlar falan eve yollanır oysa hülyanın ruhunda daha büyük yaralar olacaktır bundan sonra .
Ve aylar hülyanın önce dayak sonra yatak eziyetiyle geçer ,camdan baktın ,onu yaptın bunu yapmadın diye hep dayak dayak .Üç ay sonra hamile kalır hülya hacızeynel istemez çocuğu, zaten vardır nikahlı karısından çocukları ,aldıralım der, buna şiddetle karşı çıkar hülya öyle ya tutsak oldugu bu evde bir can yoldaşı ,canından bir can yoldaşı gelecekdir ama hacızeynel dinlemez bile ,zeynelin derdi çocuk değil ki !
hayvani zevklerini tatmin arcı olarak gördüğü hülyadan iliklerine kadar istafade etmekdir niyeti .ve hülya gene söz hakkı olmaz karnındaki bebesi için bile, bir doktor bulunur ,anası hacızeynel hülya gider ,kürtajı yapacak doktora, doktor namlı biri lakabı kasap aysel ,ama bu sefer doktor aysel alamam çocuk baya büyümüş diyince hülyanın ilkkez gözlerinden sevinç damlaları akar, hülyaya bakar nikahsız bir hamilelik oldugunu ,kocası hacı zeynele bakınca zaten durumu anlamıştır doktor aysel , öneri getirir doktor aysel ben klıniğe yatırayım tüm masraflarını ben karşılayım dogum da dahil olmak üzere doğunca çocugu bana vericeksiniz anlaşma yapalım der.
Çocugu olmayan zengin bir aileye veririz, kimsenin de haberi olmaz...hülya ilkkez hacının eline yapışır ,her zaman tiksintiyle yattıgı adamın ellerine yapışır yalvaran gözler hiç durmayan göz yaşları ,ne olur verme kimseye bebegimi ,hülyanın bu hali Hacızeyneli insafa getirir olmaz der doktor aysele ve muaynaneden çıkarlar,sorunlu bir dokuz ay geçirir hülya 15 girmeden anne olur.
Kızıyla 14 yaş var arasında evcilik oynama yaşında kendi bebeğine bakıyor ,hülyanın bu çilesi 6 sene sürer , yediği dayakların haddi hesabı yoktur ,en son isyan eder hacızeynele , boşa benı , başkasını seviyorum der ,oysa böyle bir şey yoktur ,hacıda gaza gelir önce komalık bir şekilde agzı yüzünü dagıtır saçlarından sürükler evin içinde ama hülya nuh der peygamber demez başkasını seviyorum yalanından asla dönmez,aldatıldığını iyice inanan hacızeynel öfkeyle ücten dokuza boşsun der ve zaten evlilik olmayan bu gayri meşru birliktelik sona erer.
Ama kızınıda alır hacızeynel bilirki hülyanın canını en çok bu şekilde yakacagını , hülya annesinin evıne döner, 20 yaşında ve yeniden hayat mücaelesine başlar, hayatta bu sefer hülyayı kimse yönlendiremez asileşmiştir hayata ,annesinin laflarını dinlemez bile ,anne gülten hanıma göre işe girip çalışıp kendi eline vermesini söyler sürekli.
Ama her deyişinde, hülya annesine tokat gibi cevap yapıştırır, 6 sene kanımdan canımdan beslendiniz ,size daha etimi kanımı yedirmem der.gider milli eğitme dışardan orta okul lise verir ve hiç zorlanmadan lise diplomasını alır .
Bir mağazada tezgahtarlık ta bulur, hem çalışıp hem dershaneye gider ve nihayetinde yirmidört yaşında üniversite sınavına girer . İyi bır dereceyle mimarlığı kazanır ve okul hayatı başlar, hem çalışır hem okur, hayata inatla gururla tutunur, başarmak onun için çok önemlidir ve nihayetinde okulu biter.
Hülya artık bir mimardır ve kariyer yapması gerek, Allah yürü ya kulum der hülyaya . İstanbulun en iyi projesinde görev alır, ve kendini ispatlar .Bu arada gönlü birine düşer ama asla belli etmez ,çünkü erkeklerden korkusu hala vardır, gönlü düştüğü kişi ,kendisi gibi mimar iş arkadaşı Ahmetdir,çok yakışıklı efendi biri ahmet , hülyayı cok beğenir oda açılamaz ve hülya nikahsız evlendiği için ,kimliğinde hep bekar yazıyordu ve bu ona avantaj sağlamıştı her yerde, ve ilk defa dullugundan utanmaya başladı.
Ahmetde herkes gibi onu bekar biliyordu ,nihayet bir gün ahmet cesaretini toplayıp hülyayı yemeğe davet etti ,hülyada kabul edip cıktılar .Ahmet ciddi olduğu evlenmek istediğini söyledi ,ve hayat hülya için o an durdu !
Başladı gözlerden oluk oluk yaşlar inmeye . Oturdu baştan sona hikayesini anlattı ,ahmet donmuştu adeta hülyanın anlattıkları karşısında ,cok kötü oldu ama belli etmedi,bir hafta sonrası için tekrar buluşma isteğini söyledi hülyaya ,hülya hayır dedi ,hakkımda herşeyi duydun artık olmuyacak bir dua bu ahmet dedi .
Ahmet kendisine bir hafta müsade istedi ,lütfen dedi ,hülya onay şeklinde başını sallayıp ayrıldılar bulundukları yerden . Ahmet hafta sonuna kadar düşündü tarttı ve beklenen gün geldi ,randevulaştıkları yerde ikiside orda ,havada bir bogucu sessizlik hülya titremekte ,ahmet rahat tebessüm yüzünde ,göl kenarında yürüyelim teklinde bulundu ,ve beraber yürüme başladılar.
Ahmet birden durup hülyanın ellerini ellerinin içine alıp benımle evlenirmisin dedi. hülya ama !derken ahmet sus dedi, sakın o konu hakkında ! konuşma ,cevabını söyle dedi ,hülya sustu tutuldu, yaşlar boşalıyor ahmet sarıldı hülyaya ağlama birtanem hayat ikimiz için yeniden başlıyor ağlama bak mutlu olacağız dedi .
Düğün yapıldı ,telli duvaklı gelin oldu hülya , nikahı oldu ve ahmet kendi ailesine asla hülyanın bir kızı olduğunu dul olarak aldığından bahsetmedi. Şimdi iki çocukları var 10 senelik evliler ve hülya eskisinden daha da güzel bir kadın ,Tanrı hülyaya torpil yapıyor ahmet hala hülyaya taparcasına aşık…
Geçmişi ise asla ama asla hatırına getirmiyor,Allah mutluluklarını daim etsİn .hülya hacı zeynelden olan kızını asla bir daha göremedi ,hacızeynel izini kaybettirdi nikasız oldugu için çocuk hacızeynelin nikahlı karısının üzerine yapılmış çocugun isminin değiştini ögrenebildi sadece .
Ne kadar mutlu olsada yüreğinin bir tarafı yaralı ,kızı esra için ...
Sevgili okurlar ! bu gerçek yaşanmış hikaye sadece isimleri değiştirdim olaydaki kişilerin..Bu ülkede hülya gibi kadınlar yaşama inatla sarılıp ayakta durmalı, ahmet gibiler
ise alnından öpülmeli ,dul kız ayrımı yapmadan aşkına sevdasına sahip cıktığı için ...
İstanbul...İkibinonbir...Aylardan bahar..
YORUMLAR
Yaşanmış bir hayat hikayesi, konu olarak güzel ama kaleme alırken hiç özenilmemiş.Daha önceki yazılarınıza baktım ve çok güzel.Bu biraz aceleye gelmiş sanırım.
Hülya'yı takdir etmemek mümkün değil.Çok çabuk büyümüş ve yeni bir hayata başlamış.Bütün kadınlarımızın hülya gibi hayata tutunup geleceğe gülerek bakmasını diliyorum.
Selamlar