- 2773 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMUR DAMLALARI
Yağmur damlaları
Tık
Tık
Tık
Üç yağmur damlası arka arkaya penceremin camına vuruyor. Gecenin karanlığı çökmek üzere. Dışarısı sessiz ve kimsesiz. Tıpkı yaşadığım yer gibi.
Pelüş battaniyeme sarıyorum kendimi. Oturduğum koltuğuma gömülüp dışarısını, pencereme vuran yağmur damlalarını izliyorum.
Cama vuran yağmur damlaları sanki bir oyunun içerisindeler. Kim diğerinden hızla kayacak, kim diğerini geçecek, kim diğerini yakalayacak oyunu sanki. Henüz oyunun birincisi belli olmadan diğer damlalar giriyor araya.
Sevdim bu oyunu.
Sigara paketim de, çay dolu bardağım da yanımda. Etrafımı, tüm dünyayı unutuyorum. Şu anda en önemli şey, cama vuran yağmur damlalarının oyununu izlemek.
Ne beklenen telefonlar, ne üst üste gelmiş faturalar, ne yağmurlu asfalttan geçen otomobillerin gürültüsü, ne televizyon sesi ne de bilgisayar ekranı. Her şey cama vuran yağmur damlalarının oyununa odaklanmış.
Önemli bir işim de yok, beni arayacak olan da yok, gününün nasıl geçtiğini anlatmak isteyen, benimle bu evi paylaşan, aynı havayı teneffüs eden birileri de yok.
Yağmur damlalarının tık, tıklarının dışındaki bu sessizlik sadece bana ait. Sigaram, çayım ve beni sarıp sarmalayan sıcacık battaniyem. Unutmak her şeyi, unutmak özlemleri, sancıları, beklenenleri.
Bu mükemmel sessizliği üst kattaki komşunun yüksek sesle çalınan radyosunun sesi bozuyor.
Bildiğim bir türküydü duyulan.
O bile bir anlık huzurumu bozmak için ortaya çıkmış gibi.
Sevmiyorum ben bu türküyü. Sırası mıydı şimdi.
“Cehennem dediğin dal odun yoktur
Herkes ateşini buradan götürür”
Duymak istemesem de, yüreğim duyuyor bu sözleri. Kapatıyorum gözlerimi. Sağırlaştırıyorum kulaklarımı.
Birden;
Tık
Tık
Tık
Sesleri.
Çok şükür! Çok şükür!
Yağmur damlalarının sesi.
YORUMLAR
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
incidal
Yağmurun kokusunu ve damlaların sesini hissettirdiniz. Teması güzel işlenmişti. Kutluyorum. Her zamanki gibi mükemmel. Saygılarımla...
Hüseyin Akdemir
Saygı ve sevgiyle kalın...
Yalnızlık... Kendi tercihi ise insanın, güzel. Ama bazen... Çaya kaç şeker alırsın? diyen bir ses de özleniyor... Çok kısa bir an belki... Sorsun ve gitsin... Ya da yağmurun sesi... Bir an için yalnızlığı unutturacak herhangi bir ses...
Saygılar.
Hüseyin Akdemir
yeter ki bir ses olsun etrafımızda.
İnsan olduğumuzdan.
Teşekkürler Eser hanım
Saygı ve sevgiyle kalın...
Yazınızı büyük bir keyifle okumaya başlamıştım ve hatta
"Sigara paketim de, çay dolu bardağım da yanımda. " cümlesinden sonra, "lütfen kapalı yerlerde sigara içmeyiniz, balkona çıkınız" diye aklımdan geçirirken, konunun yalnızlık olduğu "pat" diye vuruldu yüzüme.
"Önemli bir işim de yok, beni arayacak olan da yok, gününün nasıl geçtiğini anlatmak isteyen birileri de yok, benimle bu evi paylaşan, aynı havayı teneffüs eden birileri de yok."
Yalnızlığın ne demek olduğunu, yalnız olan anlar ancak. Bir de sizin yazınızdan...
Biliyor musunuz, evde yalnız olduğum zamanlar, üst komşudan veya alt komşudan sesler gelince seviniyorum:)) Etrafımda insanlar var, o kadar da yalnız değilmişim diyorum:)
Kaleminize sağlık. Sevgi ve saygı ile
Aynur Engindeniz
Sevgi Salman
Hüseyin Akdemir
Hem yalnızlık Allah'a mahsusmuş.
Asla yalnız kalmamanız dileği ile
Saygı ve sevgiyle kalın Sevgi Hanım...
Hissettirdi anlatımınız. Yağmur sevilmez mi? Belki de insanın en saf haline benzediği için, belki gökten gelip toprağa gittiği için, belki rengi nedeniyle, kokusunun hep ayrılığı ve hüznü çağrıştırması nedeniyle, yağmur gizemdir...
Yağmur sevilir...
Güneş kalabalıkkken, yağmur yanlızken sevilir...
Okuyucunun hem görsel algıları, hem işitsel algıları çalıştırılmak istenmiş. Bence başarılı olmuş yazar.
Etkileyici bir anlatım gerçekten. Bir iki yerde aksaklık var ama, yağmurun sesi alıp götürdü...
Saygılar.
10 puan.
Aynur Engindeniz tarafından 4/10/2011 8:51:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hüseyin Akdemir
saygı ve sevgiyle kalın...