Biz ve ötekiler
Kim ne söylese, hangi konuda açıklama yapsa, nasıl bir tavır sergilese; kendisinin, ailesinin, duruma göre mahallesinin, kentinin, bölgesinin veya derneğinin, partisinin konumunu bir tarafa koyuyor; kendisi ve camiasının dışındakileri de hep “ötekiler” olarak kabul ediyor.
Yani “ben ve diğerleri”, “biz ve ötekiler” anlayışı tüm toplumu sarmış durumda. “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” atasözünü hiç kimse dilinden düşürmez ama, herkes çuvaldızı “ötekiler”e batırmakta, “ben” ve “biz”i bırakın iğneden, en ince dikenden dahi korumakta ustadır.
ŞİMON PEREZ
Geçmişte en militan Siyonist olarak bilinen ve bugün İsrail’in cumhurbaşkanı olan Şimon Perez, İsrail-Filistin sorununa çözüm bulma! Çabaları içerisinde geçen hafta Türkiye’ye geldi. Filistin Lideri Mahmut Abbas ile oldukça samimi görüntüler sergileyen Perez, Cahit Sıtkı Tarancı’nın çok güzel de bir şiirini okudu:
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun…
Gerçekten çok güzel bir şiir ve tam da bölgedeki barış arayışlarına uygun düşüyor. Ama, Şimon Perez’in de “biz ve ötekiler” anlayışının şiirin kalan bölümünü okumasını engellemiş gibi sanki… Şiirin devamı şöyle:
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Evet… Filistin işgal altındayken, binlerce insan evsiz barksızken ve de herkes İsrail kaynaklı ölümden şikayet ederken, şiirin bu bölümünü tabi ki okuyamazdı Perez… Çünkü Perez “biz”; Filistin, “ötekiler”…
DOKUNULMAZLIK
MHP Lideri Devlet Bahçeli, DTP’lileri kastederek “Vatanın ve milletin bölünmezliğine kasteden eylem ve çalışmalarda bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılsın” dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal da, “Sadece bölücü faaliyetlerde bulunanların değil; tüm vekillerin dokunulmazlığı kaldırılsın. Suç dosyası bulunan 200 milletvekili mahkemelerde hesap versin” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dengir Mir Fırat ise “Meclis linç yeri değildir” diye cevap verdi bu önerilere…
Yine “biz ve ötekiler” tavrı.
Meclis’te suç dosyası bulunan 200 vekilden 170’i AKP’den olmasaydı Mir Fırat böyle mi cevap verirdi? Ya da 98 milletvekilinden 50-60’ının dosyası olsaydı CHP Lideri bu kadar rahat herkesin dokunulmazlığı kaldırılsın der miydi?
SUUDİ KRALI ABDULLAH
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el-Suud Türkiye’yi ziyarete geldi. Suudiler’in Kralı Abdullah, Bizim Cumhurbaşkanı Abdullah’la ve diğer yetkililerle görüştü.
Kral Abdullah konuşurken, arkasındaki Atatürk resminin kaldırılmasını istemiş. Gerekçe olarak da “Bizim geleneklerimizde resim yok” demiş. Ama yakın zaman’da Roma ziyaretinde resimlerin önünde konuştu…
Daha önce de İran yetkilileri Anıtkabir’i ziyaret etmemiş ve böyle sudan gerekçeler söylemişlerdi.
Ama işin garipliğine bakın ki, bizden İran’a veya Suudi Arabistan’a ziyarete giden yetkililer, onların istediği gibi davranıyor. Onların istedikleri gibi giyiniyor, onların istedikleri yerleri ziyaret ediyorlar. Hatta, heyetle giden bayan gazetecilerimiz bile örtünmek zorunda kalıyorlar.
Herkes kendisinin ve tarafının çıkarlarını, üstünlüklerini gözetiyor.
“Biz ve ötekiler” hep aynı yani…
Keser gibi “hep bana, hep bana”…
Oysa Dünyanın ve Türkiye’nin gerçekler gözetilerek, hakkaniyet ölçüleri esas alınarak; barış, huzur, adalet, mutluluk için objektif tavırlara, düşüncelere, eylemlere ihtiyacı var…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.