NİLGÜN KURT GÖZÜYLE ONUR BİLGE
Bir insan kaç kişilikte olur? Bir veya iki, bilemedin üç... Dahası var mıdır? Eğer Onur BİLGE ise konu, evet çok yönlü bir kişiliği vardır.
Birinci kişiliği DİNDARLIĞIDIR. Yazı ve şiirlerinde bunu açıkça görebiliriz. Allah dostudur. Asla taviz vermeyeceği tek konu bu olsa gerek.
İkinci kişiliği yazarlığıdır. Öğretmen çocuğu oluşundan mıdır bilinmez ama çok okuduğunu anlarız yazılarından.
Üçüncü kişiliği şairliğidir. Aşk, dini ve sosyal yaşamla ilgili şiirlerinin kimisi serbest kimisi ölçülüdür. Çevresine olan duyarlılığı hissedilir şiirlerinde. Örneğin bir ’’AĞIT’’ şiiri… Dinlediği gerçek yaşam öyküsüne kendini öyle bir kaptırmış, o acıyı içinde hissetmiştir ki, karşımıza AĞIT gibi bir eser çıkmıştır.
Özellikle aşk konulu şiirlerini okurken insan, kaybolur içinde ve bu yüreği merak eder. Tanımak ister, bilir ki bu dizeleri yazan şairin yüreği AŞK diye atandır.
Her bir şiirinin hikâyesi olduğunu hissetmişimdir. Bu denli içten yazılan şiir ne kurgu olabilir ne de bir başkasının duygusu... Şiirlerinin bir özelliği de ilham verişidir. Örneğin ’’ÇEŞMNEDA’’ şiirini okuduktan sonra, ’’Sende Yâr olmak’’ adlı çok sevdiğim şiirimi yazdım.
Dördüncü kişiliği öykü yazarlığıdır. Öykülerinde de konu aynı. Din, aile hayatı, sevgi saygı ve aşk... Özellikle günümüzde dağılan yuvaları göz önüne alırsak, Onur BİLGE’nin öykülerinin ne denli önemli olduğunu fark ederiz. Bu öyküler; kadın, erkek ve çocuklar tarafından okunmalı, bir ders gibi.
Ve hastalık derecesindeki titizliği... Bu nedenle psikolojik öykü yazdığını da söyleyebiliriz.
Beşinci kişiliği eleştirmenliğidir. Türkçeyi yerinde, hakkını vererek kullanan biri olarak, okuduklarını eleştirir, gereken uyarıları yapmaktan çekinmez. Bunda öğreticilik özelliğinin de tesiri vardır. Her ne kadar yazar ve şairlerce ’’ACIMASIZ’’ diye nitelense de, ben öyle düşünmedim hiç. Eleştirilerini, çevresini bir mum gibi aydınlatmak olarak gördüm.
Doğruyu göstermek için çabaladığını, hatta bunu göstermezse KUL HAKKINA gireceğini düşündüğünü bile hissettim zaman zaman.
Altıncı kişiliği ressamlığıdır. O bir portre ressamıdır. Ela gözleriyle şiir şiir bakarken, elleriyle resmeder gördüğünü.
Yedinci kişiliği tasavvuf dünyasıdır. Her bir olay onu tefekküre gönderir. Düşünmeden edemez, bir çiçekte, bir böcekte, her ne görse Yaratan’ı arar. Yok eder, kendini kaybeder, dünya onun için, kirli bir mendildir adeta.
Sekizinci kişiliği, şiirin özüne, özünden gözüne girebilmesidir. Her metnin adeta röntgenini çeker, kemiğine, iliğine iner. En kapalı anlatımları dize dize açıklama yeteneğine sahiptir. Şairin o şiiri yazdığı ana gider, onunla telepatik bir bağ kurar, sadece şiirin anlamından söz etmekle kalmaz, ruhi çözümlemeler yapmaya başlar.
Dokuzuncu özelliği, münzevi hayatıdır. Dört duvar arasında, ayrı bir dünya kurmuş kendine. Bilinmez nedeni asla. Ne bir edebiyat etkinliğinde bulunur ne bir davete katılır. Bir garip Onur Bilge... Katılmasa da her etkinlikte onu yanı başımda hissetmişimdir. Mutlaka sözü geçer. Ya bir şiirinden ya bir hikâyesinden konu açılır ya da eleştirileri gündeme gelir. Bu nedenle o hep aramızdadır. Kaç şair bedeni gitmeden bir yerlere gidebilir? Onur BİLGE, cismi ile değil yazdıklarıyla yürür.
Bir ay içinde dokuz şiiri, tarafımdan slayt haline getirilmiş, youtube, facebook ve izlesene com. da yayınlanmıştır.
İlk ’’Tabut Çivisi’’ şiiriyle tanıdım Onur BİLGE’yi. Yıl 2009... O gün bu gündür, şiirlerini ve hikâyelerini takip ederim. Henüz tamamlamadığı, şu an devam ettiği BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ’nin, her birinden ya bir ayet ya da bir hadis gizlidir ve ayrı bir ders niteliğindedir. Kabuğu kırılmamış bir cevizdir o...
Patlamaya ramak kalmış, Antalya’da yaşayan yazar ve şairdir o. Şiir ve yazılarına ulaşabildiğiniz oranında zıttır kendisine ulaşmanız. Esrarengizdir o ve kendisine çok yakışır gizemli olmak. Ne kadar zarf atarsanız atın, asla ulaşılmazdır o...
Şiirlerine video hazırlamaktan zevk aldığımdır o... CİSMİNİ GÖRMESEM DE DOSTUM, CANDOSTUMDUR O!..
YORUMLAR
Bu yazının ne zaman yazıldığını bilmiyorum ama yeni okuyorum. İsim yapmış insanlarla ilgili bir çok yazılar okuduk, genel olarak görüşlerini öğrenmeye çalıştık. İz bırakmış ölü ustalar hakkında da hala yeni değerlendirmeler yapıldığını görüyor ve yaşıyoruz. Yapıtlarına göre karakteristik yapılarını da sergileyen görüşlere rastladığımı hiç sanmıyorum. Onları ancak dip notlardan elde edebiliyoruz. " Bir insan kaç kişilikte olur?" deyip sıralıyorsunuz; "CİSMİNİ GÖRMESEM DE DOSTUM, CANDOSTUMDUR O!.. " dediğiniz insan için. Sizinle aynı pozisyonda olduğum halde ben, sevgili arkadaşımız Onur Bilge'nin kişiliği ve karakteri hakkında asla söz sahibi olamam diye düşünüyorum. Bırakalım onu, aynı masa çevresinde yıllarca çalışmış iş arkadaşları bile bir birlerini kişilik açıdan tanıyamamış olabilirken, siz uzaktan tanıdığınız birini analize tabi tutuyorsunuz. Art niyetle değil garibime gittiği için değinmek zorunda hissettim kendimi. Keyfiyet bundan ibarettir. Saygılarımla.
nilkurt
nilkurt
Amacım tartışma yaratmak değildi elbette. İyi ki yazma gereği duymuşum ve yazmışım. Evet benim gözümle Onur Bilge.Siteye üye olur olmaz onun yazı,şiir ve leştirileriyle karşılaştım.Küçük bir olumsuzluk görmedim. Bizler hata ve kusurlarımızı söyleyen büyüklerimizle olgunlaşma yoluna girdik.Kırılmadık gücenmedik, doğruyu söyleyenin elini öptük.Eleştiri karşısında bozulanları gördüm elbette hiç birşey demedim...Evet yanlıştı eleştiriye bozulmak.Sabiha Küçüktüfekçi'nin değimiyle bunları eleştiri değil, geliştiri olarak görüyorum...Bu sitede öğrenciler ve öğretmenler var. Herkes kendi yerini bilirse sanırım tartışma ortadan kalkacaktır.
Lütfen arkadaşlar kim olduğumuzu bilerek konuşalım yazalım...Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim.
Benim çoğunlukla GÜNÜN YAZISI ve GÜNÜN ŞİİRİ olarak asılan, örnek gösterilen eserlere eleştirim olmuştur. Daha çok özele yazarım. Bir yanlış varsa, gördüysem, düzeltmeden geçemediğimdendir. Düzeltme yapılacaksa, noktasına virgülüne kadar olmalıdır. Bu, dozu aşmak değildir. Sadece eleştirip geçmem, yerine seçenek öneririm. kabul eder ya da etmez.
Eleştiriye tahammül edemeyenler vardır ama tarafımdan, ŞAİR veya YAZAR olarak eleştirilenler yoktur. Metne eleştiriyi şikayet edenler vardır, o nedenle silinmiştir.
Demek ki sizi değil... O zaman, soruyorum; başka kimin şahsını eleştirmişim? Varsa çıksın, desin ki:
"Şiirimi, yazımı değil de BENİ ELEŞTİRDİNİZ!"
Benim yazdıklarımı ne kadar eleştirdiler, nasıl yerden yere vurdular, biliyor musunuz! Bir keçe nasıl yapılıyorsa öyle! Bir halı nasıl temizleniyor, parlıyorsa öyle!
ELEŞTİRİ, BAŞARININ KAMÇISIDIR.
Bir konuda mutabık kalalım o zaman. Binlerce arkadaş edindim, kimseye kıyamam. Eleştirim, kimseye değil, yazılanlaradır. Ben de hepinizi seviyorum. Siz benim düşmanım mısınız? Kime ne kastım var? Neyi paylaşamıyorum?
Sevgiler...
Sevgili Onur BİLGE, sizi kırdıysan içtenlikle özür dilerim. Amacım kimseyi üzmek ve kırmak değil. Ben sadece eleştirilerde biraz daha ılımlı olunması taraftarıyım. Her zaman engin tecrübenizden yararlandık ve hâlâ yaralanıyoruz bunu asla inkar edemem.
Daha önce yapmış oluduğunuz kırıcı yorumları da inkar edemeyiz. Benim güne gelen bir yazıma yapmıştınız.
Klavye hatalarına varıncaya dek ağır bir dille eleştirmiştiniz ama buraya da asma imkanım yok. Çünkü yönetim o yorumları sildi. Kaldı ki ben ve benim gibi birçok arkadaşım yazmayı burada öğrendik. Burası bizim okulumuz, sizlerde öğretmenlerimiz oldunuz.
Ben her şeye rağmen sizi seviyorum ve hep seveceğim. Çünkü sizden çok şey öğrendim. Öğrenmeye de devam ediyorum.
sevgi ve saygımla.
Sevgili arkadaşım, bir kişi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Kare kare Onur BİLE olmuş yazın. Onur BİLGE saygı duyduğum bir şair- yazardır. Siteye geldiğim ilk yıllar çok yardımını gördüm inkar edemem. Hâlâ onun yazdıklarını takip ediyorum vakit buldukça.
Her şeyi güzel de şu eleştirilerinin dozunu bi ayarlayabilse ondan bahtiyarı olmayacak, hep başımızın tacı olarak kalacak ama bu da onun değiştiremeyeceği kişiliği sanırım. Bazen yazıyı eleştireceğim diye yazarı eleştirince kırıcı olduğunun farkına varmıyor.
Tebrikler arkadaşım, yazın; imlasıyla, akıcılığıyla, ve bir şair- yazarı en ince detayına kadar anlatımınla bana göre 10 numara bir yazı. Daha sık yazmalısın.
sevgimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...