- 2383 Okunma
- 42 Yorum
- 0 Beğeni
....
![Günün Yazısı](/yeni/img/ribbon.png)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
“Tanrım! Bu berbat bir şey! ” dedi adam. Kadın gözlerini tabağından ayırmadan:
“Yine ne buldun?” diye cevap verdi.
Adam; “Haftanın dört günü aynı yemeği yemekten bıktım.”dedi. “Bir daha yemekle uğraşmamak için, düğünümüzde yemek dağıtılan kazanı kullanıyorsun.”
Kadın elindeki çatalı bırakıp dirseklerini masaya dayadı. Bir süre yemeğiyle kavga halindeki adama baktı.
Aslında ona verecek bir sürü cevabı vardı ama, aklı hala bir türlü bitiremediği romanındaydı. Hem şu an onunla kavga etmesi hiç de işine yarayacak bir durum değildi. Çünkü yarın yayınevindeki toplantıya onunla gitmesi gerekiyordu. Zoraki olduğu her halinden belli bir gülümsemeyle yeniden çatalı eline aldı.
“İyi ya” dedi. “Tasarruf diyordun.”
Adam önündeki tabağı masanın ücra bir tarafına sürdü. İçinden “Romanı için yeni diyaloglar üretmesi lazım. Bunun için de benimle kavga etmesi gerekiyor. Ona bu zevki yaşatmayacağım.”diye geçirdi. Kalkıp buzdolabından reçel kavanozunu çıkarttı.
“Çok şükür annem beni hep düşünür” dedi. “Yolladığı reçelin bu kadar bereketli olması da Allah’ın pek sevgili kulu oluşumdan sanırım.”
Kadın adama bakmadan:
“Mübalağa ediyorsun” dedi. “ Bence yemek gayet güzel.”
“Ah, mübalağa! Sevgilim, otuz yaşındasın ve dedenden kalma kelimeler kullanıyorsun. Sanırım böyle yapınca daha edebi durduğunu düşünüyorsun.”
Kadın cevap vermedi. Adam tam reçelli ekmeği ağzına götürecekken durdu, sonra ekmeği masaya bıraktı.
“ Yani sen pazarda biber alırken bile tuhafsın.”dedi.
“ Ne demek bu şimdi?”
“Tuhafsın işte…Her şeyin şiir gibi… ‘Aman da ne güzel biber…Kardeş ordan bir poşet ver. Biraz da patlıcan alayım. Bizim oğlan pek sever.’
Kadın bozulmuş bir ifadeyle adama baktı. Adam onun bu bakışlarına aldırmadı. Ağzına attığı reçelli ekmeği çiğnerken konuşmasına devam etti.
“ Bazen bu durum beni utandırıyor. Herkes sana bakıyor ve ben kendimi bir uzaylıyla evli gibi hissediyorum.”
Bir süre ikisi de konuşmadı. Sonra adam aklına müthiş bir şey gelmiş gibi gözlerini açarak ve heyecanla:
“ Ne düşünüyorum biliyor musun?” dedi. “Kadınlara edebiyatta da kota koymalılar. Toplumun salahiyeti için. Bak ‘salahiyeti’ dedim. Ölümü gör hakkını ver bu cümlemin.”
Kadın çatalını masaya bıraktı. Sakince bardağın dibindeki suyunu içti. Derin bir nefes alarak adama baktı.
“ Yazmamın sana ne zararı var?”dedi.
Adam içten gelen bir kahkahadan sonra:
“ Bir zararı yok elbette” dedi. “Ocakta unuttuğun kömürleşmiş tencerelerin yenilenme masraflarını saymazsak, dalgınlıktan açık unuttuğun lambaların ve muslukların geri dönüşümünü saymazsak, tek yönlü beslenmenin oğlumuzu minyatür bir mantara çevirmesini saymazsak, bana zararın yok, evet. Bak aç kalışlarımı ve dışarıdan söylemek zorunda olduğum yemeklerin faturalarını hiç eklemedim bile.”
Kadın biraz daha kocasına doğru eğilerek;
“Bencilsin” dedi. “Bencilsin ve yazmanın ne büyük bir erdem olduğunu anlayamıyorsun.”
Adam uzun bir kahkaha daha attıktan sonra mutfak dolabının alt rafında duran defteri göstererek:
“Her yanımız erdem dolu.”dedi. “ Dolaplar, yastık altları, hatta duvarlar bile. Geçen gece yastık kılıfının içine soktuğun kalem gözümü çıkartacaktı neredeyse. Ne yapıyorsun sen; geceleri uyanınca da mı yazıyorsun?”
Kadın asık bir suratla masadaki tabakları kaldırdı. Kocasının kendisini anlamadığını düşünüyordu. Tabakları makineye yerleştirirken “ Neden yazar kadınların genelde dul, ya da bekar olduklarını şimdi daha iyi anlıyorum” diye mırıldandı.
“ Öyle olur tabi” dedi adam. “Herkes senin kocan gibi sabırlı değil.” Masada kalan ekmek kırıntılarını toplarken konuşmaya devam etti:
“ Bir yazarla evli olmak erkeğin başına gelebilecek en büyük felaket. Ütüsüz gömlekler, yanmış ya da tüketim tarihi geçmiş yemekler…Sabahları, kan çanağına dönmüş bir çift göze bakarak uyanmak…En kötüsü de; kendimi yazdıklarını okumak zorundaymışım gibi hissetmem.”
Kadın bir sigara yaktı ve tekrar masadaki yerine oturdu.
“Şikayetlerin hep kendinle ilgili” dedi. “ Siz erkekler kadını sadece ev mümessili olarak görüyorsunuz. Başka şeyleri de pek ala temsil edebileceğimiz hiç aklınıza gelmiyor. Örneğin duyguyu, ya da merhameti, ya da insanlığı. Oysa bir kadın bütün bu saydıklarımı bir erkekten daha kaliteli bir şekilde temsil eder. Bunları kullanarak insanlığa yarar eserler kazandırmak her kadının hakkı, hatta görevi. Bunu anlamak sahiden bu kadar zor mu?”
“Görev mi? Allah aşkına! Siz sıkılmadan ya da depresyona girmeden hangi işinizi tamamladınız ki?
Adam, o dakikaya kadar elinde tuttuğu tartışma üstünlüğünü kaybetme endişesiyle sustu ve düşündü. Gerçekten karısının ne demek istediğini anlayamıyordu. Papirüs yaprağı keşfedildiğinden beri sürekli bir şeyler yazılıyordu. İnsan hayatını dolduran olaylar bu kadar sınırsız mıydı ki, milyarlarca yıldır, yazılacak konular bir türlü tükenmemişti. Karısının küvetin kenarında unuttuğu kitaptan okuduğu sözler aklına geldi. “Hiçbir söz yoktur ki,daha önce söylenmemiş olsun.” Bunu söyleyen de büyük bir yazardı. O halde neden hala yazıyorlardı.
Kadın kısık gözlerle kocasına bakıyordu. Onu gerçekten anlamıyordu. Eğer yazar olan kendisi değil de kocası olsaydı, onunla kesinlikle gurur duyardı. Ömrünün sonuna kadar da düşünse, okumayı ve yazmayı lüzumsuz bulan insanları asla anlayamayacaktı. Okumanın, sıkıştırıldığın ve zaten senin tercihin olmayan kalıplardan sıyrılıp, yeni yeni alemlere yolculuk etmek, satır aralarında can vericici soluklar almak, farklılaşmak, özgürleşmek, bilimin bile mucize saydığı ve hala gerçekleşmesi mümkünmüş gibi görünmeyen “ışınlanmak” gibi bir şey olduğunu kocasına nasıl izah etmeliydi? Yazmanın bir tutku olduğunu, her insana bahşedilmeyen ilahi bir lütuf olduğunu ve bazı insanların yazamayınca nefes dahi alamadığını nasıl anlatabilirdi?
Sonunda adam sessizliği bozdu.
“ Bütün erkek işlerine el attınız.”dedi. “Güya insanlığa hizmet ediyorsunuz ama, bugün kavuşamayan pek çok sevgilinin vebali siz kadınlardadır. Siz piyasaya el atınca erkekler işsiz kaldı. Malum; işsize kimse kız vermiyor. Bunu ne zaman anlayacaksın biliyor musun; oğluna kız istemeye gittiğinde.”
Kadın sert bir tonla:
“Yazmak da mı erkek işi?”diye sordu.
“ Elbette erkek işi.”dedi adam. “Kadın işi olsaydı, dünya edebiyatı yazarların en az yarısının kadın olması gerekmez miydi?”
O sırada oğulları mutfağa girdi. Çocuk anne babasının arasında durdu. Bir süre düşündükten sonra, masanın üzerindeki bardağı aldı ve musluktan su doldurdu. Tam kapıdan çıkmak üzereyken geri döndü ve gözlerini seri bir şekilde kırparak;
“Rica ediyorum sessiz olun” dedi. “Bitirmem gereken bir kitap var.” Sonra çıkıp gitti.
Adam kapıyı işaret ederek karısına baktı:
“Tanrım! Çocuğu ne hale getirdiğine bak! Sayende iyi beslenememiş vücudu, iri kafası ve kocaman gözlükleriyle hilkat garibesi gibi görünüyor.”
“O çok sağlıklı ve bilinçli bir çocuk” dedi kadın. “Bütün bunları annen söylüyor değil mi?”
“Annemi neden karıştırıyorsun?”
“Çünkü her pazartesi teşrif edip, çocuğu banyo tartısında tartarak ‘Bunu yedirmiyor musun’ diyen o.”
Adam sandalyesinden kalktı, elindeki ekmek kırıntılarını lavaboya döktü ve kapıya doğru yöneldi. Biraz daha devam ederlerse kavganın muhtemel olduğunu anlamıştı. Kapıdan çıkarken söylenmeye devam etti:
“Tanrım, bir kadına hem yazma yeteneği, hem de çene kuvveti vermen adaletsizlik! Okumuş kız alınmaz diyen annemi dinlemeliydim”
...ENGİNDENİZ...
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/37634.gif)
:)))) bayıldım sevgili Aynur...akşam olunca çocuklar sabahçı erken yatar ben pc ye eşim laaptopa geçer ben okur ve yazarım o sanırım tüm oyun sitelerinin müdavimi ve en gözde oyuncusu ..ilk yazmaya başladığımda bana bırak bu boş işleri yazık vaktine dedi..ben de hangi oyun sitesini önerirsen oraya kayıt olayım vaktim daha dolu geçsin deyince bir daha sesi çıkmadı.. ardından okul arkadaşlarımız, iş arkadaşları, çevre kalemimi ona övmüşler bu defa yaz demeye başladı bir iki mırın kırın etti örnekteki koca misali yemeğe işe; hayatımda ilk defa yardımcı bir kadın almaya başladım o da halloldu.o oynuyor ben yazıyorum.tek sorunsuzluğumuz sanırım beni okumuyor.ben de oku demiyorum o konuda da sorun yok..
bazen düşünürüm galiba bizler farklı gezegenlerdeniz.erkekler ve kadınlar olarak..zevkler fikirler hayata bakış açısı onlar dümdüz bakar, bizler ayrıntıları görürüz...onlarda görünen analiz edilir bizler görünenin ardına neden niçinine bakarız..belki o yüzden erkeklere yaşam daha kolay geliyor hele bizsek yaşamı irdeleyen her şey güllük gülistanlık..eskiden kızardım şimdi ise komik geliyor eğlenebiliyorum bile kendi çapımda
yazınla en çok da kendimi hatırlattın bana, bak yine güldüm ..tek fark azmimiz..onlar bozar biz yine de yazarız. ama sanırım eşim mutlu çünkü bayan çenesi denilen illetten mahrum yaşıyor.çünkü eşinin çene yapmaya vakti yok.aslında yazan bayanların eşleri bu konuda da şanslı...Kayınvalide faktörü zaten fi zamanında bertaraf edildi.ya arkadaşım bakınca ben de çok mutluymuşum..
teşekkürler selamlar sevgiler
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/79084.gif)
Aslında bu anlattıklarınızın cinsiyet kısmına eyvallah...Bu maalesef dünyanın her yerinde geçer akçe...Lakin ülkemizde yakın tarihte bile çözülecek sorun değil,daha kırk fırın ekmek yememiz lazım toplum olarak...
Ben daha genel pencereden bakmak istiyorum;
Yazmak,okumak ve anlaşılmamak geçmişten günümüze yazanların ortak sorunu...Belki istisnalar vardır.Yazanları yazdıklarından dolayı,öldürmedik mi? Hapislerde çürütmedik mi? Mahalleden kovmadık mı? Evimizden atmadık mı? Sayfayı çevirdikçe nice örnekler çıkar geçmişten geleceğe bu coğrafyada...Ama yinede içinde okuma ve yazma azmi olan insan cinsiyeti ve çektikleri ne olursa olsun yazar ve semeresinide öyle veya böyle alır...Sizi bir kişi anlasın ama tam anlasın yeter...
Selamlarımla, her zaman ki gibi yine okunası bir yazıyı,okutan bir kalemden gönlümüze akıttık...tebriklerimle
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/38709.gif)
İçeriği; zaman zaman: " - kadın haklı , zaman zaman: " - erkek haklı " dedirtse de, kimimize göre " Okumuş kız alınmaz " diyen anneler, kimimize göre : " - meslek sâhibi kadın ile evlenmek çok kolay değildir " diyen babaların da haklı olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor galiba.
Üslûbunuz, dile ve ifade gücüne hâkimiyetiniz son derece güzel.
Beğeni ile okuduğumu söylemeliyim.
Tebriklerimle
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ediyorum.
Saygılar.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/59809.gif)
Aslında yazıyı okurken neler neler geçmişti aklımdan. Bir taraftan düşündüm, bir taraftan gülümsedim.
Biz insanlar her şeyi olduğu gibi bu yazarlık ve yazma olayını da abartıyor muyuz nedir? Hoş yazmak için kafan dinç olacak, ortam senin istediğin seslerden ibaret olacak, senden hizmet bekleyen olmayacak....
Eee iyi de yazacağım diye yalnız mı kalacağım yani?
Yok! Etrafımda sevdiklerim ve başının etini yediğim eşim olmalı. Yoksa hayatın ne anlamı kalır.
:)) Yazının güne geldiğine neden şaşırmadım aceba? İlginç...
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Güne gelmesi işine gelince; layık görenler sağolsunlar. Ne diyebilirim ki başka...Onlara başarılar diliyorum, her nerede yaşıyor ve yaşatıyorlarsa...
Teşekkür ederim güzel arkadaşım. Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/55657.gif)
:)))
Sizin yazdıklarınızı okurken aklıma dedem geliyor...
Aslında her yazınızda aklım dolup boşalıyor...
Dedem eski bir eşkıya idi...
Annem köydeki evmizde gazete okurken dedem gelmiş...
"Sen ne yapıyorsun ?" demiş...
Annem cevap vermemiş..gazeteyi göstermiş..
" Karı kısmının gazte okuması zıddım iştir " demiş..
Dedeme göre kadın gazte okumaz..dı.
Babam babasaının yaptığı gibi yapmadı.
Annemi kitap okuması konusunda teşvik ederdi.
İstediği kitapları fotoromanları alırdı...
Ses....Hayat...mecmuası devamlı alınırdı o zamanlar..
Bir de "cep fotoroman"....
Kiling vardı birinde ..
Hani şu iskelet kostünlü adam..
Bikinili kadınları öldürürdü...
O zamanlar haftalık çıkardı o dergiler..
Yeni sayı merakla beklenirdi..
hey gidi günler...
hey gidi fotoromanlar..
Her halükarda kadınları acz içinde görmek isteyen erkek egemen coğrafyamız..Hey..
Selam saygı ve tebriklerimi sundum.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Çok teşekkür ediyorum ilginize. Saygılar.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![Ülviye Yaldızlıı](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/60237.gif)
Ülviye Yaldızlıı
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![Ülviye Yaldızlıı](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/60237.gif)
Ülviye Yaldızlıı
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/28708.gif)
Ben neden gülümseyemedim ki... :(
Bu yazının üzerine çok çok konuşulur ama ben susayım değil mi...
Seni seviyorum ve gününün kutluyorum....
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Çok konuşulsa ne olacak, susmak evet en iyisi...
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/13217_4nn4zkkoq7.jpg)
Su gibi akıp gitti. Seçkiyi fazlası ile hak etmiş. Tebrik ediyorum efendim.
Gerçekte, böyle kocalar/adamlar var mıdır diye, geçirdim içimden çokça.
Galiba, azımsanmayacak kadar, sayıları fazlaca :(( bu tür düşünce de saplı kalanlar...
Keyif alarak okudum, izninizle paylaşıyorum efendim.
Daima sevgim, ve huzurla kalın
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![Adnan Bilgiç](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/13217_4nn4zkkoq7.jpg)
Adnan Bilgiç
Daima sevgi, ve huzurla kalın
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/61149.gif)
Harika bir yazıydı. Ben öyküdeki kahramanlarımıza bakınca oldukça şanslıyım. Çünkü eşim de edebiyat aşığı. Karşılıklı yazıyoruz. Çok beğendim. Tebrikler. Sevgilerimle...
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkürler Aysel Hanım. Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/12083.gif)
canım yine korkuttun beni ,ama benim sözüm var kendime , bu konuları sorun eden adama sümüklü böcek pişireceğim ben
.))
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Sen korkmazsın canım, asıl seni alan korksun:))Hep böyle kal hiç de değişme:)
Sevgiler.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![lacivertiğnedenlik](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/12083.gif)
lacivertiğnedenlik
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Tom Waitsden Green Grass'İ, ne olacak...
![lacivertiğnedenlik](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/12083.gif)
lacivertiğnedenlik
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/17223.gif)
Neden dünyada kadın şair az, kadın yazar az diyenlerin göremeyeceği, ve asla da görmek istemediği bir gerçek var.
Kadına çok uzun zamandır biçilen rol onun önceliğini zaten belirliyor.
Akıllı kadının, yazan, üreten , düşünen, okuyan kadının pek de "makbul" olmadığı bilinyor yüzyıllarıdr. Kadın bu kadar geri planda bırakılırken ve de bastırılırken çevresi tarafından, üstelik o kadar "görevlerinin" ve de sorumlulukları arasından biir şeyleri başarması, üretmesi bile ne kadar büyük bir çaba ve emeğin ürünü.
Tebrikler bu güzel yazıya..
Sevgimle
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Tabi tek taraflı bakmamak lazım. Annemizden bize yadigar rollerimizi de yürütmeliyiz, ruhumuzu da...
Teşekkürler.
Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/36285.gif)
Bence ;yazmak,eşler arasında kıskançlık yaratıp,sürtüşmelere meydan vermemelli...Tabi ki her iki tafın da yazıp çizmesinde fayda var, diye düşünmekteyim.Olmazsa ne olacak peki?İşte burada sorunlar çıkmaya başlıyor.Yazan taraf,kendisini "bulunmayan hint kumaşı gibi" görüp hayat arkadaşına üstünlük taslamaya çalıştığı anda,ipler kopmaya başlıyor ki;ilerki günlerde vahim durumlar bile ortaya çıkabilir...Ne olur;ayrılık! Bence yazan kişinin burada esnek olması lazım.Şöyleki;yazıyorum diye eşini ve çocuklarını asla ihmal etmemeli.Yazıp da ne olacak sanki; ya açlıktan ölecek ya da hapishenelerde çürüyecek.Peki kim yanacak sana,kim? Uğruna sayfalar dolusu eserler yazdığın bu okumayan halk(!) mı? Hayır? Öncelikle senin derdine deva olacak kişi, bence hayatını paylaştığın eşin olacaktır.Onun yazması çizmesi o kadar da önemli değil...Yeter ki kendisine değer verildiğini hissetsin,yeter...Bütün sıkıntılarına katlanmaya her zaman razı olacaktır.
Yazmak demek,ipekböceği gibi kozasına saklanmak demek değildir. Pozitif olup; yaşamı,etrafındakilerle birlikte paylaşmaktır. Ben, zaman zaman okumayı ve yazmayı çadırımın altında sürdürüyorum.Hem müşterilerle şakalaşıyorum ,hem de eşimin dünyasından kopmuyorum.Hatta şu yazdığıma neler katmalıyım ,senin sezgilerin benden oldukça güçlü diye onu pohpohlamaktan da geri kalmıyorum.
Yani yazmak demek,çevrendekileri ezmek ,hor görmek demek değildir. Ya da koca dırdırı ve ya kadın dırdırından uzaklaşmak demek değildir. Önemli olan onlarla birlikte olmaktır.Orham Kemal'i düşünelim.Sanki bir yazım makinesiydi kendisi.Ama özel hayatını,çocukları ve eşi birlikte paylaşmaktan geri kalmadı. Ha keza Aleksendır Dumas da öyleydi...
Yukarıdaki yazı da bence ;kadın yazar,egolarının esiri olmuş.Erkeğini ilgi yoksunluğuna uğratmış.Yazdığını eşi ile paylaşmalı,onu hakir görmemeliydi...
Bir de yazmayı tutku olarak kabul edenlere,yazmasam delirirdim diyenlere kafamın tası atıyor...Öyle düşünen, kendini kaf dağında görenleri "zavallı yazarlar" diye kabul etmekteyim...
Okumak gibisi var mı ya...Sanki engin denizlerde yüzüyorsun hissi veriyor,okumak...
Velhasıl;yazan kişi,yazdıklarını bir kenara bıraksın,hafta da bir gün dahi olsa,çoluğu çocuğu ile pikniğe gidip,mangal yapsın,diyorum...Nasıl olsa yazdıktan elli sene sonra meşhur olacağız.Onun için dert etmeye değmez bu kısacık hayat!..
Sevgilerimle Aynur...(BİRAZ KAFAYI TOPLAYAYIM, YAZMAYA BAŞLAYACAM..)
ayhansarıkaya tarafından 4/10/2011 8:30:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Yukarıdaki cümleler senin gibi okumaya ve yazmaya aşık bir insandan beklenmeyecek sözler doğrusu. Yazmak gerçekten bir tutkudur...Elbetteki aile herşeyden önemlidir. Ama aile bireyleri de birbirlerinin dünyalarına saygı duymalıdır. Eşler arasında bir ortak dünya var, bir de ikisinin ayrı iç dünyaları. Bu iç dünyalar bir birini işgal etmeye çalışmamalı.
Ah kadınlar, kadınlar...Hem dünyanın çilesini sırtlarlar, he de Cehennemin çoğunu onların dolduracağı söylenir...Demek ki dünyanın en ağır imtihanı kadınadır...Allah hayretsin...
Topla kafanı gel o zaman Ayhan Abi...Çok uzattın. Bir de ben becerebilsem şu ayrı urmayı:))
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/55254_2s883y8b0x.jpg)
SAVUNMA MAKAMI: Sayın yargıç, değerli jüri üyeleri, itiraz ediyorum.
Davacı “KADIN YAZAR ADAM BOZAR” şeklinde bir başlık kullanarak jüri üyelerini etki altına almak istemiştir. Yorumcu sayısındaki ezici bayan çokluğuna bakarsak kısmen de olsa bunda başarılı olmuştur. Savunma makamı olarak davanın daha doğru bir istikamette seyredebilmesi için birkaç şahidi daha dinlemek istiyoruz yüksek müsaadelerinizle. Bu yüzden Sayın Bedri, Tacettin, Secaattin, Engin, Ahmet, Ayhan, Selami, Mehmet, Fikret, Hüseyin, beyleri de tanık sandalyesine rica ediyoruz.
İDDİA MAKAMI: Ne olacak işte şıracının şahidi bozacılar
SAVUNMA MAKAMI: Sayın yargıç itiraz ediyoruz, lütfen iddia makamı sözlerini düzeltsin
İDDİA MAKAMI: Niyeymiş, ne var sözlerimizde sayın yargıç
SAVUNMA MAKAMI: Olur mu efendim, doğrusu bozacının şahidi şıracı olacaktı :- )
TANIKLAR.:…………………………………………………………………
YARGIÇ: Değerli jüri üyeleri tanıkları dinlediniz, yüksek mahkemenin adil kara verebilmesi için her iki tarafa son kez söz vermek istiyorum, buyurun İddia makamı ve savunma makamı son sözlerinizi alalım
İDDİA MAKAMI: İdam, idam. Türk Ceza Kanununun yediyüzdoksanyedibinsekizyüzyirmiüçüncü maddesinin birinci fıkrasının c bendine göre sanığın idamını talep ediyoruz efendim
SAVUNMA MAKAMI: Yok deve...kesseydiniz b a a r i
İDDİA MAKAMI: Müebbette olur
SAVUNMA MAKAMI: Sözün bittiği yer burası olsa gerek :- )
Şaka bir yana bilgisayarın başına geçince daha doğrusu yazı işine bulaşınca kantarın topuzunu bir türlü ayarlayamıyoruz galiba, her iki tarafta
Saygılar, selamlar
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Güzel bir mahkeme kurmuşsun. Uzar bu mahkeme deyip çayımı aldım ve arkama yaslandım bir de baktım bitmiş:) Yoksa süren mi doldu abi:))
Teşekkür ediyorum. Sana da selamlar.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/56827.gif)
Aynur Hanım,
Rolleri değiştirip bunun ardından bir öykü daha yazın bence.
Onu da aynı açık yüreklilikle, aynı güzellikte yazacağınızdan kuşkum yok.
Ve biz yazacağınız o öykünüzü de ilgiyle ve severek okuyacağız.
Hem ilginç olmaz mı bir kadın gözüyle erkek yazarın anlatımı. Üstelik sizin objektif yaklaşacağınızdan eminim. Çünkü bu öykünüzde de öyle yapmışsınız.
Edebi dilinize bir şey söylemek ne mümkün. Yine harikaydı. Bu kez güldürürken düşündürdünüz.
Tebriklerimle
Saygı ve sevgiyle kalın...
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim. Saygılar.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/60237.gif)
:)Bana çok tanıdık geldi bu söylemler.
Gözlemin yine birsıfırlık değerde gülüm..Öptüm göynünden
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![Ülviye Yaldızlıı](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/60237.gif)
Ülviye Yaldızlıı
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim.
Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/43113.gif)
Cok cok güzeldi.
Ama aileyi ikinci plana almissa bir kadin bence oturup da birseyler okumali yazmaktan önce.
Yüregine saglik sevgili Aynur
Sonsuz sevgimle
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/42277.gif)
“ Bir zararı yok elbette” dedi. “Ocakta unuttuğun kömürleşmiş tencerelerin yenilenme masraflarını saymazsak, dalgınlıktan açık unuttuğun lambaların ve muslukların geri dönüşümünü saymazsak, tek yönlü beslenmenin oğlumuzu minyatür bir mantara çevirmesini saymazsak, bana zararın yok, evet. Bak aç kalışlarımı ve dışarıdan söylemek zorunda olduğum yemeklerin faturalarını hiç eklemedim bile.”
Sen çok yaşa iyi mi Aynur; yazın tamamiyle güzel ama yukarıdaki aldığım bölüm beni hem düşündürdü hem çok güldürdü.. Bazen o kadının durumuna düşmüyorum desem yalan olur. İyi ki benim çocuklar büyüyüp gittiler de benim beslemem gereken bir çocuk ve dırdırını dinleyeceğim bir kocam yok. Yanan yemekleri benden başka göre de yok evde:)))
Tebrikler. Sevgimle canım.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Ah hayat demek geldi içimden...
Teşekkür ediyorum. Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/56982.gif)
Aynur'cuğum bu kadar yakışan bir başlık!Bayıldım, gerçekten okumaya dahi üşenen erkek ve kadınları gördüğümde, size hak vermemek elde değil.
Gerçi okumayı ve yazmayı sevmenin erkeği kadını olamaz, bir kızkardeşim var, çok severim, bir çok işi çok güzel başardığı halde, okumayla pek arası yok.okulda da zaten sözel dersleri hocaları dinleyerk sınavları geçerdi, matematik zekası çok iyi, sevdiği sayısal.
Bugüne kadar yazdıklarımdan birini okumamıştır.Bak şurda çok güzel bir yazı var deseniz, sen oku bana anlat der.
Yazınızı beğenerek okudum, çok başarılı ve gülümsetti, sevgi ve selamlarımla.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim Handan Hanım. Sevgiler.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/18946.gif)
sevgili engindeniz......her yazını keyifle okuyorum....ama bu yazın varya bu yazın.....muhteşemdi...... bayıldım.....saygılar
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim Tacettin Abi.
Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/1562.gif)
Yazdığım şiirleri hiç okuma merakı olmayan eşime ancak ona ceza olsun diye okuttuğum zamanlar geldi aklıma.
Zorla yanıma oturtup, ona şiir okurdum. O da cezasının bitmesini bekleyen çocuklar gibi ivedilikle dinler ve sonuda" Bitti mi, oh, çok şükür" der ve yanımdan zıpkın gibi ayrılırdı..
Çok akıcı ve ustalıkla yazılmış bir hikaye. Ben beğendim
tebrik ediyorum siiz.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim. Sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/27505.gif)
belki bir gün bizi anlarlar
hep zaman demişimdir
zamannnnnn
kutlarım güzel anlatımdı
selam ve sevgilerimle
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkürler, sevgiler.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/2882.gif)
Çok güldüm bu yazıyı okurken.
Sebep?
Yıllar önce şiire ilk başladığımda yastığımın altında mutlaka kalem kâğıt bulundurur gecenin o derin sessizliğinde aklıma gelen dizeleri hemen not ederdim.
Işığı gören Rahmetli Annem ve kulakları çınlasın Babam 'oğlum uyusana artık bırak şu şiiri' diye bağırırlardı.
Ben de 'bu yazdıklarım bir gün şarkı olup kasetlere okunacak, siz gülün bakalım' derdim.
Oldu da Allah'a şükür.
Çok canlı bir yazım diliniz var, müthiş güzel yazıyorsunuz.
Bir iki satır okuduktan sonra geri dönüşü yok, içine çekip okutuyor kendini yazdıklarınız.
Kutlarım.
Selam ve Sevgimle.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ediyorum eksilmeyen desteğiniz ve mutluluk veren sözleriniz için.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/59220.gif)
:))) Aynur'cuğum senin sayfandayazını, ilk defa gülümseyerek okuyorum.
Gerçekten de kadın yazmış, erkek bozmuş.
Acaba erkeklerin hepsi aynı fikirde mi? :))) Aynı fikirde olsalar da ne farkeder! Biz yine her işin üstesinden geliriz değil mi?
Kalemine, yüreğine sağlık canım.
Sevgilerimle
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/56470.gif)
Galiba yürümeyen evliliklerde en büyük sorunlardan bir tanesi de bu değerli yazarım, karışılıklı anlayış göstermeme ve evlendikten sonra özellikle erkeğin eşinin kariyer sahibi olmasını çekememesi, ya da karı kocanın evlenmekle bir birlerinin özgürlük alanlarına fazlaca girmesi, elbette uzun yıllar sürecek birlikte özverili olmak gerekir ancak, her iki tarafta her şeyi hep kendi tarafına yontarsa tat, tuz kalmaz.
Beğenerek ve imrenerek okuduğum değerli yazarımdan, yine işte bu dedirten, çok güzel bir yazı okudum, kutluyorum, selam, saygı ve sevgilerimle.
![Aynur Engindeniz](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/11427.gif)
Aynur Engindeniz
Şaka bir yana gerçekten kadının işi her alanda zor, zor oğlu zor...
Ama erkeklerin hala anlayamadığı bir şey var: Kadın ne ister de başaramaz:))
Teşekkür ederim güzel sözleriniz için.