4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1724
Okunma

İzleyeniniz var mı bilmiyorum,
Her cumartesi saat 20.00 oldu mu TRT 2 de yayınlanan bir programa kenetleniyorum: “Ömür Dediğin”
Bu programda ne var bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki bu program sayesinde Anamı, Babamı ve kendi geleceğimi görüyorum. Daha birkaç hafta önce iki dalda ödül alan bir program bu. İzleyenler bilirler bu program öyle bildiğimiz magazin programlarına veya aşk dizilerine hiç benzemiyor. Bu programda vefa var, bu programda sadakat var, bu programda kanaat ve şecaat var.
Bir gün gelecek, Allah ömür verirse hepimiz er geç yaşlanıp dört duvar arasına hapsolacağız. Cenabı Allah bize istikamet üzere yaşamayı nasip etsin. Ama şimdiden o günlere hazır olmak ve hayal kırıklıkları yaşamamak adına bahsettiğim programı izlemek büyük önem taşıyor.
Bu programda yukarıda bahsettiğim meziyetlerin yanı sıra nasihat var, ibret var.
Bu belgeselde, kimisinin eşi vefat etmiş, tek başına dört duvar arasında münzevi bir hayat yaşarken, kimisi huzur evinde her sese kulak kabartmış, puslu gözlerle ziyaretine gelecek tanıdık bir sima arıyor. Bu programı herkesin izlemesini çok arzu ederim. “Empati” denen şeyin ne olduğunu bu vesileyle daha iyi anlayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Her bölümde başka bir hayat hikâyesi (veyahut ta hayat dersi diyebiliriz), başarı veya başarısızlık hikâyesi karşımıza çıkıyor.
Bu programı her seyrettiğim de hemen telefona sarılıp canım anamı ve babamı arama ihtiyacı hissediyorum.
Gözler puslanmış, kulaklar duymaz, dizler tutmaz, dudaklarda tefekkürün ve teslimiyetin mırıldanan titrekliği. Velhasıl başımızda ki veli nimetimiz olan o yüce insanlar yani ana ve babamızın varlığının bile bizler için ne kadar büyük bir nimet olduğunu daha iyi anlıyor ve Cenabı Allah’a hamd ediyorum.