- 1750 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Ferâsetli Siyâset
FERÂSETLİ SİYÂSET
Daha öncele sizlere siyâsetin ve politikanın ne olduğunu anlatmaya çalışmıştım.
Bu yazımda ise “ferâsetli siyâset”in ne demek olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Zâten siyâsette aranan “olmazsa olmaz”ların en başında ferâset, bâsiret ve bilgi; başka bir ifadeyle dünyayı ve olayları doğru okumak gelmektedir.
Her ne kadar ünlü tarihçi Yılmaz Öztuna “Türkiye Tarihi” isimli kitabında, “siyâset; II. Abdulhamit’le birlikte Anadolu’da toprağa gömülmüştür...” dese de, hiçbir devletin ve ferdin ondan uzak durması veya onsuz yaşaması mümkün değildir.
Çünkü onun girmediği hiçbir yer ve hiçbir şey yoktur. Bu durum kıyamete kadar da böylece devam edecektir.
Kim ekonomide ve siyâsette güçlü ise dünyanın dizginleri onların elinde olacak ve onlar istedikleri gibi insanlara hükmedeceklerdir.
Tekrar konumuza dönecek olursak “ferâsetli siyâset”in nasıl olması gerektiğini bir kıssa ile anlatmaya çalışacağım.
İşte kıssa:
“Bir çiftçi alır karasabanını tarlaya çift sürmeye gider. Öküzleri gören aslan -aç olduğu için- öküzlerden birisini parçalayıp yemeyi düşünür. Bunu sezen çiftçi aslanla pazarlığa girişir ve derki;
-Gel sen bu öküzümü yeme, ben garibanın biriyim, eğer öküzümün birisini yersen bu tarlayı süremem çocuklarım aç kalır, bu ısrarından vazgeç sana bir koyun getireyim...”
Aslan bu teklifi uygun bulur ve çiftçiye, “peki” der.
İşte burada “ferâsetli siyâset” devreye girer.
Çiftçi, “Ben sana bir koyun getirmeye gideceğim ama ben gelinceye kadar öküzün birini yemeyeceğin ne mâlum...” dediğinde aslan
“-ne yapmamı istiyorsun” der.
Çiftçi de, “-Gel seni şu iple şu ağaca bağlayalım, ben gelene kadar sen orda bekle” dediğinde, aslan bu teklifi kabul eder.
Çiftçi aslanı kaçamayacak şekilde ağaca bağladıktan sonra, eline bir sopa alarak yer misin, yemez misin diyerek aslanın işini bitirir...
İşte siyâset,
İşte ferâset,
İşte bâsîret.
Gerekli olan da budur. İşte bunları bilen çiftçi öküzünü, koyununu kurtardığı gibi süper güç durumundaki aslanı hâlletmesini de bilmiştir...
ABD denen zâlime "zâlim" demek ve karşı çıkmak her insanın insanî görevidir.
İşte ben de bu insanlık görevimi yerine getirmek için hem de yüksek sesle, “EN BÜYÜK ZÂLİİİM ABD!” diye bağırıyor ve “Zâlimler için yaşasın cehennem!!!” diyorum...
Selâm... Sevgi... Duâ ile...
Kalın sağlıcakla...
Hanifi KARA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.