Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
sır
sır
VİP ÜYE

Mansur ve Sır... (1)

Yorum

Mansur ve Sır... (1)

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1988

Okunma

Mansur ve Sır... (1)

MANSUR VE SIR

-Sırrın senin kanındır, onu akıtma!...-

Oyunun adı: Mansur ve Sır...

Oyunu Konusu: Hallac-ı Mansur’un hayatı, hayat üstü sırları, zamanımıza düşen nûrdan bir akis ve sırra davet...

Oyundaki Şahıslar: Hüseyin bin Mansur, Sohbetçi, Sohbet Meclisini Oluşturan 14 Adam, Hallac’ın Zindan Arkadaşları Olan 6 Mahkum, Zindan Görevlisi, Hallac’ı Meydana Götüren İki Görevli, Hadiseleri İzleyen (O’na Taş Atan) 20-25 Kişiden Müteşekkil Ahali, Ebu Bekir Şıbli, Hizmetçi, Soru Soran Birkaç Adam, Yaşlı Kadın, Abdulhalık Gücdevani Hazeretlerinin Bağlısı...

Oyunun Perde Sayısı: 7

Oyundaki Perdeler: Mansur, Sohbet (Başlangıç), Zindan, Sefer, Darağacı, Sohbet (Bitiş) ve Sır...

Oyunun Tahmini Süresi: 101 dakika

Oyunun Bilet Fiyatı: 15 TL. (veya 25 TL. / 7 TL.) (Bu oyuna müşteri olan izleyicilerin, oyun için vermeleri gereken asıl bedel; bu esere seyir noktasında talip olanlardan istenen hakîkî kıymet ise oyuna biçtiğimiz ve yalnız kemmiyet noktasında bir işaret olan (15) sayısının ifade ettiği mânâyı bulmak ve sahnedeki oyunu izlemeden önce değil, oyun bahanesi ile sahneye yalnız bir zerre misâli yansıtılanlara şahit olduktan sonra bu işi, icab ettiği gibi pahalandırmak, ederlendirilmek, gerçek bedeli ne ise onu vermekten ibarettir… Yani asıl biletin asıl fiyatı için istenen şey; eser sonrasındaki; keyfiyet, keyfiyet, keyfiyet… İnsanın ruhundaki manzaranın ve hayatındaki seyrin, Mutlak Güzel ve Mutlak İyi’den yana bir hâl alması… Bir şekilde O’nu bulmanın telaşına düşülmesi… İşte eser… İşte eder…)

Oyunun Afişi: Afişin sağ üst köşesinde kırmızı rengiyle eserin adı: Mansur ve Sır… Fon alacakaranlık bir fon… Afişin üst kısmında; gökyüzünün tam ortasında beyaz, bembeyaz bir dolunay; Allah Rasûlü aleyhisselam… Ve dolunayın çevresinde, gökyüzüne serpiştirilmiş 39 tane yıldız... Dolunayın hemen sağ tarafında, yıldızlar içinde, diğer yıldızlara nazaran en parlağının hemen yanından başlamak üzre bir söz: “Sırrın senin kanındır, onu akıtma…” Malum söz, “Mansur ve Sır” başlığının hemen altına okunacak şekilde… Ve zemin; bir meydan... Herhangi bir yapı yok... Her taraf ufka dek gözler önünde... Her yer açık ve her şey ortada... Meydanda 7 basamaklı darağacı ve iki adam… Biri Mansur diğeri ise Gücdevani Hazretlerinin bir bağlısı… Mansur ‘un üzerinde vaktinin sûfi kıyafetleri; renk açık… Ve bir garip derviş kıyafetleri içinde bağlı… Ama bağlının giysisi baştan ayağa siyah; simsiyah… Hallac-ı Mansur’un bir ayağı darağacına çıkan merdivenin ilk basamağında, diğeri ise toprakta… Abdulhalik Gücdevani Hazretleri’nin bağlısı ise Hallac-ı Mansur’un hemen arkasında… İkisinin de profili yandan… Boydan boya gözler önünde iki adam ve aralarında boşluk yok… Vücutları birbirlerine değiyor… Tam bir sarılma olmasa da bir temas var... Bağlı’nın sol eli, uzanmış ve Mansur’un sol kolunu pazu kısmından kavramış; sağ eli ise Mansur’un dudaklarına kapanmış, ağzını kapatmış bir halde… Ağız üzerindeki sağ elde bir çiçek: lale… Lale, adeta bir mühür vurur gibi Mansur’un dudakları üzerinde...

Oyunun Sloganı: Pişman Olacaksınız!.. Her hâlükârda!...

Oyunun Hedef Kitlesi: Bütün insanlar ve cinler...

.
.
.
.
.
.
.

(Final sahnesinden sonra şayet bir slayt gösterisi yapılabilirse; perdenin kapatılıp açılmasından sonra sahneye oyunun afişi yansıtılacak ve afişteki gökyüzünde; dış (ülke) sınırları belli iç (şehir) sınırları belirsiz olan Türkiye haritası belirecek… Dolunay da dahil 38 yıldızla beraber, Mansur, Bağlı, darağacı afişten yavaş yavaş kayıp gitmeden evvel, dolunayın hemen sağında “Sırrın senin kanındır, onu akıtma…” sözünün hemen başındaki yıldız; yazısına dönüşecek ve yukarıdaki yazının altına inecek… Ve birkaç saniye sonra o da kayıp gidecek… Nihayet bir yıldız hariç her şey görüntüden kaybolduğunda yalnız Türkiye haritasında, bir şehrin olduğu alanda o bir tek yıldız kalacak… Ve yanıp yanıp sönecek… Sanki bir kalp atışı gibi… Ben hayattatım, ben buradayım mesajı verilecek… Sonra adeta yağmur damlaları yağar gibi üst kısımdan bir söz ekrana düşecek, harf harf, tane tane: “Bu iş bizim işimizdir… Hatta bizim de değil, Allah ve Rasulü’nün işidir…” Ve sözün altında bir imza:O; Kaddesallahu sirrahu...)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mansur ve sır... (1) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mansur ve sır... (1) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mansur ve Sır... (1) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.