- 1000 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
yeşil gözlerinde vals yapmalıyım.... yüreğimden....
Bir bayram sabahı, gözlerinin içi parlıyor ve sürekli gülümsüyordu. Üstünden hiç çıkartmadığı lacivert ceketiyle hayata meydan okurcasına şarkılar söyleyip dans ediyordu. Yüzündeki derin kırışıklıklara, saçında ki aklara rağmen ışık saçıyordu etrafına.
Gözlerimin içine öyle derin derin baktı ve dedi ki ;
Senin yeşil gözlerinde vals yapmalıyım. Gülümsedim. Gamzelerimi fark etti ve yanağındaki çukurların resmini çekmeliyim dedi...
Hayata dolu dolu bakıyordu . Elleri titreyen, saçları dökülmüş ve yalnızlığı yaşayan adam.Kimsesi yoktu cebindeki kaşığından ve lacivert ceketinden başka.
Kimselere dokundurtmadığı ve üstünden çıkartmadığı ceketine eşinin kokusu sinmiş meğerse.Cebinde ise ,yemeğini son yedirdiği kaşığı.
Hayretle izliyordum.Çay getirdiler önüne gülümsedi.Ve cebinden yemek kaşığını çıkardı..Çay bardağındaki çayını kaşığının arkasıyla karıştırdı.
Ve cebine sanki yılları , hayalleri ve anıları koyarmış gibi bakarak gülümsedi.
Bir tebessümle dans etmeye devam etti.
Salonun ortasında yalnız başına vals yapıyor , gülüyordu.Karşısında ki hayale sarılmış gibi.Sesleniyorlar duymuyor, müziği kapatıyorlar umursamıyor.Dans etmeye devam ediyor.Çok ama çok içten gülümsüyor.
En acısı da, bu lacivert ceketli yaşlı adam oysa ki kendini bile hatırlamıyordu. Bu kır saçlara, çökmüş yanaklara , kırışmış göz kenarlarına…
Anılarını, geçmişini ve en önemlisi eşini yerleştirmiş ve asla vazgeçmemiş. Ne kendinden ne de eşinden.
O gün o yaşlı adam hiç gitmedi gözümün önünden, benliğimden.
O dansı yapan ve eşini yaşayan adam kendini bile tanımadan, hatırlamadan .Hayata gülümseyerek bakarak yaşamaya devam ediyor.
Gençliğinde avukat olan ve yedi dil koşuşan hayran kaldığım yaşlı adama…
Yüreğimden…..