- 1328 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NOT DEFTERİMDEN
Hazel’in günlüğü - 5
…gök gürültüleri beni hep ürkütmüş köpüren göğü mavi dünyasına hiç yakıştıramamışımdır kim bilir benim gibi kimler ne çekmişlerdir yağmur öncesi şimşek çakmalarından göğün kendisinden beklenmeyen puslu sisli karanlık fotoğrafından hemen yorgunluk hissediyorum bütün yaşama sevinçlerim kırılıyor içime kıvrılıyorum canım bir şey istemiyor en çok sevdiğim kitaplarım bile bana yabancı duruyor o gün bir başka biri oluyorum odama kapanıyor ya pencerelere koşup neler olacağını ya da havanın tüm değişimlerini izliyorum ve ya uzanıp uykulara dalmak hiçbir şeyi duymamak hissetmemek ne garip duygular değil mi ? insan mutlak mutlu olma gibi bir iddiası olmamalı işte en hafifinden havanın kapalı olması bile yetiyor huysuzluklar çıkarmaya son günler böyle bir sancılı süreçti işte neyse ki bu sabah her şey yolunda günlerdir gri bakan gök bugün ışıl ışıl mavi ve aydınlık yüzümün birden değiştiğini gülücüklerle dolduğunu söyleyebilirim hatta aynaya koştum “ayna ayna söyle bana benden güzel kim var dünyada “diyerek kendi kendimle eğlenceler bile ürettim işte bu dedim bak hava maviş maviş olunca ben hiç yüzümü asar mıyım ? gelsin şimdi ne varsa dersten dertten güçlüklerden yana ne varsa hepsinin üstesinden gelirim nasıl mutlu olduğumu anlatamam evde herkes bendeki değişikliği fark etmiş olmalı okula nasıl geldiğimi her şeyin nasıl hızlı geçtiğini anlayamadım bile gökyüzünde uçan kuşlar ne güzel tamamlıyordu sabahı hatta kargaların sesleri bile harika bir bestenin nota uyumu içindeydi yorgunluklarımı bu kadar kolay attığıma inanamıyorum günlerdir buruk bir ruh hali ile kendi kendimi yalnızlaştırıyor hayata küs geçiriyordum zamanı en güzel kelimeleri seçiyordum konuşurken zorlu bir gün değildi okul saatlerim ancak ismimi hatırlayamayan öğretmenime inceden hayret ve üzüntü içinde baktığımı saklayamayacağım eve dönüşte okuduğum şiirin son dizelerine takıldı gözüm “ilk kez dokundum kırık dökük eşyalarıma /bırakmadılar beni/ açılmış okunmuş mektubumu aradım/
/nerede kaybettim ne yapacağını bilmez çocuklar gibi …m.kaya/..insan olarak geçmişin ayak izlerini aramaya çıkarız bazen kendimi yokluyorum zaman kurdelasının neresinde etkileşimlere yakalandığımı düşüncelerimin derinliğinde bulmaya çalıştım yeniden tekrar okudum sözleri şiirde ifade edilen kırık dökük kavramlarını çocukluk günlerimizin hatıraları olarak ele aldım okunmuş mektubu da zamanın gelişmesiyle büyüyen yaşımı lise yıllarına uzanan öğrencilik yıllarımı düşledim yaramaz çocuklardan farksız huysuzluklarımı da dikkate almayan zamana teşekkür ettim zamanın akıcılığına beni büyüten olgunlaştıran terbiye eden iyi güzel doğru bilgilerle süsleyen zaman ve ona anlam katan ailemin varlığı manevi değerlerime bir kez daha teşekkür ediyordum …
Mustafa kaya
07.04.2011/çengelköy
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.