- 1383 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
UMUT YOLCULUĞU
En küçük kardeşim Aydın astsubay olarak Mardin’de görev yaparken ben ,Diyarbakır’da görev yapıyordum.2004 yılında Aydını okul yıllarında tanıştığı Sibelle evlendirdik.Arkasından Aydın ve Sibel bebek beklediklerini söylediklerinde hepize güzel bir sürpriz oldu.Biz yiğenimize hazırlıklara daha başlamadan Sibelin hamileliğinde problem çıktı.Mardin’de tedaviye başlansa da Diyarbakır’da tedaviye devam edildi. Bebek 23 haftalık olmuştu.Doğum olmaması için cerahi müdahale yapılmış ve 15 gündür ilaç tedavisi uygulanıyordu. Hergün ziyaretine gidiyordum.15 Ekim okul çıkışı hastaneye ziyarete gitim.Annem ve babam doktorun odasından çıkmış ne yapacaklarını şaşırmış durumdaydılar.Doktorlar, doğumu durduramadıklarını çocuk polikliğinden küvez ayarlamamız gerektiğini söylemişler.Hemen doktorun odasına girdim.Doktorun açıklamasını dinledikten sonra neden doğum sonrası küvezin ayarlanmasını biz yapıyoruz.Sizin yardımcı olmanız gerekmez mi diye sordum.Sorumun cevabı ben bebeği doğurtmakla görevliyim sonrası beni ilginlendirmez oldu.Çok sinirlenmiştim.Çaresiz çocuk küvezlerinin olduğu yere çıktım.İlgili doktoru buldum.Durumu anlattım..Doktor boşta küvezlerinin olmadığını söyleyince kaynar sular başımdan döküldü sanki. Zamanla yarışıyorduk doğum başlamıştı.Hemen kendime geldim.Tüm hasteneleri aradık.Hiç bir hastenede boş küvez yoktu.Üstelik küvezde yeterli değildi.Solunum cihazıda olması gerekiyordu.Yakın illerdeki hastaneleri aradık.Cevap olumsuzdu.Her yerden olumsuz cevap geldikçe çaresizliğimiz arttı.Sibel gelişen bu olaylardan habersiz doğum sancısı çekiyordu.Çocuğunun doğar doğmaz öleceği olasılığından habersizdi.Doğum başladığı için nakilde yapılamıyordu.Ancak Ambulans uçakla Ankara’ya götürülebilirdi. Aydın belki bir yardımı dokunur diye Mardin’deki komtanını aradı.O da bebeğinin yaşaması için elinden geleni yapıyordu.Saatler ilerliyorken her kes çırpınıp dursada olumlu gelişmeler olmuyordu.Doğacak olan bebeğimizin solunum cihazı ve küvez bulunamasından öleceği düşüncesi dayanılacak gibi değildi.Ben ne yapabiirim derken aklıma Diyarbakır’daki üss komtanının eşini tanıdığım için ondan yardım istemek geldi.Akşam saati görüşebilmek için randevumuz yokken aklıma gelir gelmez evlerine gittim.Kapıda ki nöbetçi asker bu saatte ve randevunuz yok görüşemezsiniz dedi.Durumu anlattım siz telefon açın beni tanıyor benimle görüşür dedim.Nihayet olumlu bir cevap aldım.Beni kabul ettiler.Saatlerdir dik durmaya çalışıyorken kapı açılır açılmaz ağlamaya başladım.Elimde değildi yorulmuştum tükenmiştim.Çaresizce son kapıyı da çalmıştım.Durumu anlatınca sağolsunlar hemen telofonla nerden nasıl yardımcı olunur diye birkaç yeri aramaya başladılar.Biz sana haber vereceğiz dediler.Evin yolunu tuttum.Ailem umudunu yitirmişti.Görüşemediğimi düşünüyorlardı. Görüştüğümü duyunca son bir kere yine ümitlendiler. Beklemeye başladık. Aydın’ın gözlerine bakamıyordum.Sadece bekleyeceğiz kardeşim Allahtan ümit kesilmez dedim.Annem Sibel’in yanındaydı.Onların bu gelişmelerden haberi yoktu.Annem ona destek oluyordu.Dakikalar ilerliyorken, her an annemden doğum haberi gelecek diye korkuyorduk.Anne karnında kalp atışları devam ediyordu.Biz mücadele ederken oda yaşamak için mücadele ediyordu.Dünya ya gözlerini açtığında nefes alamayacağını bilemeden.Gecenin yarısı,beklediğimiz haber geldi.O gece bir çatışmada yaralanan asker Ankara’ya ambulans uçakla GATA ya gönderiliyormuş.Sibel’i de alabileceklerini söylediklerinde dünyalar bizim oldu.Hemen hastaneye koştuk .Sibel gelişen olaylardan şaşkın sancı içinde ambulansla hava alanına getirildi.Aydın ve Sibel’i gözyaşlarımızla ambulans uçakla Ankara’ya uğurladık.Onlardan gelecek haberi beklerken uyumak imkansızdı.Artık dua etmekten başka yapabileceğimiz bir şey kalmamıştı. İlerliyen saatlerde bebeğimizin doğupta kuvezde olduğu haberi gelince de bu sefer de sevinçten uyuyamadık.Rahatlamıştık ve başarmıştık.Şükürler olsun ki Allah dularımızı kabul etti ve ona ömür vermişti.Biz sadece rollerimizi oynamıştık.16 Ekim 2005’ te 840 gr doğmuştu.Hastenede doktorlar adını mücize bebek,parmak bebek koymuşlar.Bence de mucizevi bir doğum gerçekleşti. Bundan sonrası da bakımı da zorlu bir süreçti.Begümay ömrü aydınlık osun 3 ay küvezde kaldı.İlk kucağıma aldığımda tutmakta çok zorlandım.O kadar küçüktü ki ama bir okadar da güzel.Miski amber kokusu hala burnumda.Şimdi 6 yaşında anasınıfına gidiyor.Allahın izniyle çokta sağlıklı.Jimnastik kursuna gidiyor.Başarılı bir sporcu.Tüm ömrü boyunca sağlıklı mutlu ve başarılı olmasını diliyorum.
2011 ADANA HATİCE ÇAM