Hiç Nedensiz
O değil de;
Yarın günlerden Salı. Pazartesi’den sonra Çarşamba’dan önce gelen Salı. Tabii yazıyı saat itibariyle yetiştirebilirsem...
Yok yetiştiremezsem, bu paragrafı silip yerine başka bir paragraf yazmam gerekebilir.
’Yarın günlerden Çarşamba. Hani şu Salı’dan sonra gelen Perşembe’den önce gelen’ şeklinde.
O değil de;
Bunları niye mi yazıyorum?
Aslında hiçbir nedeni yok. Aklıma geldi yazıyorum. Merak etmediğinizi de biliyorum. Günlerin nesini merak edesiniz ki zaten.
O değil de;
Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovaladı desem bana gönül koyar mısınız!
Bakın bunu da hiç nedensiz yazdım.
O değil de;
Sanki söylediğimiz her söz, yaptığımız herşey çok doğruymuş gibi herşeyde mantık arama sevdamızı anlayabilmiş değilim.
Bazen saçmalamayı seviyorum... hiç nedensiz.
Hatta saçmalayanları da seviyorum. Yine hiç nedensiz.
O değil de;
Öyle işte...
O değil de;
sendeki kaşlar bende de olaydı vay/kaşları senden rastığı benden/ela gözlü küçük hanım da/ayrılamam ben senden
O değil de;
:) İyi bayramlar.
YORUMLAR
Bunları neden yazmayasın?
Bunları okuyan var...
Sanki klavyeyi kucana alıp yatağa uzanmışsın...
Bir harfe basınca ikinci harfe karar veriyormuşsun tarzında...
Samimi ve "ahan da ben buyum" tadında...
Saklamak yok...
Sıkılmak yok...
Riya yok...
Sahte yok...
Sana bişi anlatıyım -aramızda kalsın-
Ben küçükken babam ve arkadaşlarının konuşmalarını dinler yeise kapılırdım.
Burada yeis dememin nedeni cümlenin edebi elbise giymesini istemem...
Edebi elbiseyi de sırf sen "aaaa...ne kadar oricinal olmuş...edebi elbise ne betimleme valla bravoo" diyesin de ben de hafif muzip bir tebessümle kibirlenip hindi pozeyşını alıyım diye yazdım.
Ha ne demiştim babamın arkadaşları ile konuşmalarından korkar....ilerde ben ne yapacağım diye düşünürdüm.
Yaa adamlar sabahtan akşama kadar "demirel ..ecevit..erbakan...masonlar...türkeş..yassıada...örfi idare...maarif vekili...muhtasar beyanname...icmal " vs vs...
Hep ciddi konular...
Ben diyodum...bu kadar ciddi konuyu nerden bulacam..benim aklımdan zıpırlıktan başka bişe geçmiyo...
Bi de bana aşık bi kız var...
Benden yaş olarak büyük..ergen..
ben o zamanlar daha sergen.
Bazen taklit ediyorum ciddi konuları...
"Ya Türkeş var ya ...eeee!!!" getiremiyorum gerisini..
Bir yeissss...bir yeiss....anlatamam...tıpkı yağmur damlalarının gökyüzünden süzülürken biribirlerine seslendikleri şarkıların nağmeleri gibi..
Acıların ellerinden tutup seni istemiyorum derken sabahın en kısık sesli zamanında ...
Yakamozlardan gönlümüze vuran gün kırıntılarının içimizde yoğurup yüreğimizde pişirdiği sevda kokularına sarılmış küf kokulu ellerin acılarını sıyırıp denize süzdürdüğü..
Ya işte kısaca basıyorum küfürü...
Babama da diğerlerine de...
Ne aklıma gelirse...Yakamoz ışıltıları gübü..gibi..
Sonra biraz daha yanlarına yaklaşınca adamların sırf ben yanlarındayken ciddi olduklarını diğer bütün muhabbetin "katankontaksimenes" tarzında olduğunu anlayınca bi rahatladımmmm..bi rahatladım.
Tıpkı bir kırmızı papatyanın yapraklarına konan kovanında üç yetim arı yavrusunun beklediği baba arıyı hoşgörünlen karşılayıp " al arı kardeş bütün balımı al...lennnn ipne bizim çocuklar hava mı yiyicek...şerefsiz arı" demesi gibi..
Sıkılınca "kısa kes " de ben bitiriyim.
Yoksa senin gibi en "Natüralinden " muhabbet eden yok..
Herkeş bi başka dünyada..
Bazıları dizi filmlerde yaşıyo..gerçek hayata şaşıyoo..
BAzıları hala kısmet bekliyo....bizim bi derici var o da yanlış anlamış kıspet diyo..
Ya uzattım mı..
Pardon..
Ya bişi daha anlatıcaktım ama ...
Daha kahvaltı ...
Esma KAHRAMAN
Babalarımız ve bilimum amcalar harbiden ne ciddi adamlardı. :) Hoş babam hala ciddi adam da neyseki şebekliklerime arada bi gülüyo.
Ben eskiden çocukkken eve her sabah 5-6 gazete girerdi ve babam bütün köşe yazılarını bana okuturdu. Nasıl gaza getirirdi beni varya... 'benim kızım çok güzel okuyo' :)))) gelde okuma şimdi.
Gazete konuları köeş yazıları hep yukarda saydığın isimlerdi. Adamların bi yükselen burcunu bilmediğim kalmıştı.
:) Şimdi özgür irademle sürekli ve keyifle okuduğum tek isim Selahattin Duman. Onu okumayı seviyorum... yazdıklarınıda.
:) Ciddiyet bünyemde barınmıyo...
O değil de;
Yazdıkların çok hoştu. :) Sevgilerimle Sayın Yazarım.
erolabi
Bir kısa anı anlatıyım kerametimi anlarsın o zaman..
Öğrenci Yurdunda arkadaşlarla "Cin" cağırıyoruk...
Cin'in en puştu bize rastladı...
Bi geliyo..bi gelmiyo.
Bir arkadaş çelik elbise dolabın içine saklanıyo...
Diğerleri aralarına aldıkları acemiyle çağırıyo..
Işıklar sönük...
Gözler kapalı..
Birden aceminin ensesinde "ŞRAAAK" bi şamar akşediliyor...
Aha geldiiii ..
Cin yeni talebeye enseden yakınlaşıyo...
Neyse ışıkları yakıyolar...
Acemi gidiyo...
Dolabın içindeki arkadaş çıkıp diyo ki.."Yaaa neden bana seslenmediniz iki saattir içerde sıkıldım..."
Gözler faltaşı...
Gözler As 600 farı gibi...
E sen içerden hiç çıkmadıysan çocuğun enseye vuran kim..
Ertesi gün oda boşalıyor...
Korkudan başka odalara kaçıyolar..
Bir ben kaldım odada...
O ışıklar kapalıyken çaktırmadan yatağın altından süzülüp yeni öğrencinin ensesine tokat akşeden ben...Asıl Cin...
:)))
kova270167
Salı
Pazartesi'den sonra,Çarşamba'dan önce gelen.
Çarşamba
Salı'dan sonra,Perşembe'den önce gelen.
!.........
Yani,Sayın Yazarım
Salı ile Çarşamba bu kadar duygu yüklü ve etkileyici ancak böle anlatılabilirdi.
Valla hüzünlendim.
Ne desem bilmem ki?
Zor,zor.
Allah yardımcın olsun.Düzelir inşallah...
Sevgiler Sayın Yazarım.
Esma KAHRAMAN
:))))) Sevgilerimle.
Esma KAHRAMAN
(_)? (_)?
kahveler hazıır... buyrun Sayın Yazarım.