- 1534 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Dr. Burçin...
Dr. BURÇİN…
Kökleri sağlam ama dallarından kurumaya başlamış bir çam ağacı gibi hissettim "O" usta bahçıvanın eline teslim edilirken kendimi... Gerektiğinde kuruyan dalları budamak, olmadı susuz kökleri sulamak için, damla damla girdi hayatıma... Bahçıvan her eline gelen kurumaya yüz tutmuş ağacı nereden hatırlasın...? Ama ağaç unutur mu kendini tekrar yaşama sevinciyle sulayan bahçıvanı... Bahçıvan her dalını budadığı, her kökünü suladığı ağaca üzülse, yapabilir miydi işini...? Ama ne tesadüftür ki; ismi ile müsemma neredeyse bu bahçıvan… Adı; İç Hastalıkları ve Onkoloji Uzmanım Dr. Burçin… Baharda açan ilk çiçeğe verilmiş adı, kendide baharı getiren, çiçek açtıran olmuyor mu bir anlamda... Ne kadar kalan yapraklarımı dökse de…Yepyeni filizler vermek uğruna…
Bir gün ne kadar görmek ve kabullenmek istemesem de fark ettim ki, hayatım gerçekten çok değişiyor. İçimi döktüğüm satırlarımı, durup durup yazdığım dost mektuplarını okurken, hayatımda göz attığım, karaladığım sayfaların dahi değiştiğini gördüm... Ben dolu satırlar gitmiş, dosta yazılmaya doyamadığım mektuplar bitmişti... Sekiz-on kalem reçeteler başıma çöreklenmiş, birisi bu saman kağıt parçasıyla, zor okunan yazısıyla, kutu kutu iğnelerle, damla damla zehirlerle sızmıştı hayatıma. Yazdıklarımı toparladığım dosyalarım dolabın olabildiğince arkasına itilmiş, hastane dosyam bir cevşen misali yanımdan ayrılmaz olmuş, çantamda cüzdanımdan önce yerini bulmuştu... Tetkiklerde, reçetelerde tek bir isim... Ne kadar bir tanecik Doktorum olsa da; usta bir bahçıvan kabul ettiğim Burçin Hoca... Telefon rehberimde birinci sırada, başka hayatların savaşçısı, maalesef bizim baş edemeyeceğimiz bu hastalığın gönüllü kurtarıcısı Dr. Burçin...
Tam ortasına keskin bir kılıç inmişken hayatımın, elimden avucumdan akıp giderken mutlu ve sağlıklı günlerim, en çok kullandığım her şeyime yön verdiğim sağ kanadımın yarası tazeyken daha... Kel kafama bakmadan, iki tel kalmış kaşımın tüm güzelliğini almış bakışlarıma aldırmadan... Soluk rengimin hayretliğini yüzüne hiç yansıtmayan, ara ara bu melek kalbin tam arka yerinde, sırtında sakladığını düşündüğüm kanatlarını hiç göremediğim ama varlığını hep bildiğim biri çıkmıştı karşıma… Daha önce hiç görmediğim, tanımadığım ama adını duyduğumda uçurumun kenarında tutunacak dal bildiğim biri Dr. Burçin…
Kanayan yaraya bakmayı değil, her şeye rağmen kalkıp yürümeyi öğreten Dr. Burçin… Karşısına gittiğimde kemoterapi planlamamı yapacağını öğrendiğimde nefret ettiğim, işinin en iyi olduğunu duyduğumda canımdan çok sevdiğim Dr. Burçin… Aklımdaki, dilimdeki düğümlerin çözücüsü Dr. Burçin… En kıymetlim upuzun saçlarımı, bakışlarıma mana veren kaşlarımı, gözlerimdeki ferimi, her şeyimi alsa da, borcumu ödemeye asla gücümün yetmeyeceği yegane alacaklım Dr. Burçin…
İşte bu umutsuz dünyadan elini uzatıp bir hamlede beni çeken biri oldu Dr. Burçin…Uzun saçlarımı kaybetmemin üzüntüsünü anladığına inandığım ama “ Seçil sana kellik çok yakışacak, eminim peruk bile takmayacaksın” diye beni yüreklendiren oldu…
Sanki tuzaklarla dolu bir yolda derin ayak izleri bırakmıştı, bense üzerine ne kadar kar, yağmur yağsa da o ayak izlerini takip etmeye yeminliydim Dr. Burçin’in… Hiç bilmediğim yollara girmekten iyi değil midir? Her adımımda başıma gelecekleri bilen birinin varlığı inanın, insanın kendini anlatmasına çok ama çok yardımcı oluyor…
Hem karanlık, hem soğuksa işiniz çok zor demektir. Ki bu zorlu mücadelede en ufak bir ışığı bırakın huzmesine hasret kalıyorsunuz… Öyle soğuk ki, hep karakış sanki, insanın üzerine durmaksızın karlar yağan… Gülen yüzün ışığı, güzel sözün sıcaklığı ayakta tutar insanoğlunun yüreğini. Bırakacaksın sevdiklerinle dolup taşacak yüreğin hatta… Zira; kimin, ne zaman ve nerede gönül dalından kopacağı hiç belli olmuyor... İşte bu amansız savaşımda, yolumu yorulmaksızın aydınlatan, durmaksızın yüreğimi sıcak tutan biriydi Dr. Burçin…
Mağlubiyeti, galibiyete çevirmeyi öğreten bir etüt merkezi olsa bana göre başöğretmen olurdu Dr. Burçin...Allah bir daha ne eline düşürsün, nede hayatımdan ayırsın Dr. Burçin’i...Canı sağ olsun, canımız sağ olsun yeter…
Can’a şifa kafidir…
YORUMLAR
deli kadın ko bu hastalığın .....
ayrıca kellik yeminle yakışmış sana ,özgüveni sağlam olan güzel arkadaşsın
gerisini boşver
cansın
(( Seçil Nimet ))
yehheeeeeyttttttt... :)
Şencansın sende.... :)
Bir insanla karşılaştığım zaman ilk muhatabım baktığım gözlerdir.yazıyı okurken arada bir resimlere baktım.yürekli ,munis biraz da hayta karşı muzip ışıklar saçan yürek tercümanı gözler gördüm.güzel bir anlatıydı.düşündüren biraz acıtan ama umut veren.Rabbimden sağlıklı güzel ömür size ve Burçin Hanıma...
(( Seçil Nimet ))
Gözlerime yaptığınız methiyelerde cabası...Çok mutlu oldum...Canım acıdı ya, ondan acımıştır içiniz yaşadıklarımı yazdığım yazımı okurken...
Varolun... :)
Hayata tutunana ve hayatın özünü kavrayan yanınıza hayran kaldım. İşte maneviyat dedikleride budur. Saç yada gülüş hatta etrafımızda olan dost akraba ya da anne baba bile bir yere kadardır. Öz çok önemlidir. Bu tıpkı yağmur beklerken kupkuru gelip geçmesidir bulutun. Sıırra ermek Yusuf'umun kuyusuna inemek gibidir... Sırrı keşfetmek için Eyub'un yarası olmak gerekiyor. Yani sabrın ve şükrün meziyetlerini özümleyerek sahip olmak.
Rabbim şifalar versin inşallah. Amin.
Gülüm saç dediğin nedir ki.
Yine çıkar yine tarar örersin..salarsın rüzgara karşı..
Şimdi dik ol at omuzlarını geriye ,başını kaldır,sağlam adımlarla bas olabildiğince.Önce sen inanmalısın iyi olacağına ve bir de şunu nutma.İçtiğin bir damla sudan bile şifa geleceğini bilmelisin.Ve "Allahım bunu bana sen verdin sen alırsın.sana inanıyor ve güveniyorum"Rabbim sevdiği kullarına dert sıkıntı verirmiş ki "kullarım beni hatırlasın" deyi...Yardan gelen hoş gelir.bakışıda yakışıda güzeldir.Sen ümidini kırma Allaha sığın kafi..
Sevgimle aynadaki gülen yüzüm..
Çok anlamlı ve hayattan bıktığını hisseden herkesin okuyup örnek alması gereken bir yazı. Cümleler de son derece sağlam ve zarif...
Güne gelir ve herkes güzel tebessümünüzü ve güzel kaleminizi tanır inşallah...
Aynur Engindeniz tarafından 4/4/2011 11:54:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
(( Seçil Nimet ))
Bir solukta okudum yazdıklarınızı.Duygularınızı hali ruhiyetiniz paralelinde dökmüşsünüz satırlara.Burçin hocayı tanımış olduk az çok ki o sizin en yakın arkadaşınız dostunuz şu an.
Dostunuz sizi yalnız bırakmıyor,size sahip çıkıyorsa siz de sarılacaksınız ona sımsıkı,asla bırakmayacaksınız elini.
Şu iki fotoğraf arasındaki farkı özetlemek gerekirse,sıcaklık aynı sıcaklık bakışlar da.Tek farlılık kökü siz de olan saçlar.
Yeni yazılarınızı ya da varsa şiirlerinizi de beklerim.
Selam ve sevgilerimle..
Eren