- 1072 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
NE DE GÜZELDİ ŞIK VE ZARİF,VAYYY DİYESİM GELDİ:)) (SALİHA HANIM)
Baharın kokuları genizde yaşam sevincini gonguna vurup gözlerdeki parlamayı artırırken,,birden iki gündür bir soğuk, sinsi bir köpek misali dişlerini geçirmeye hazır beklemişki tenimizi ısırıyordu.Havamı ?güneş kayıp akşam saatleri sanırsın. Öğlenin onikisi.Ama gönül güneşiniz varsa söndürmediğiniz biryerlerinizde ,güneş yoksa bile devreye sokmak tabiki ,elimizde.
Birşeyleri karalıyorum yine, geçmişi kurcalamayı fazla sevmiyorum,anılarına balta sapı olmuş insanlara kızıyorum,gençlik fotoğraflarını şu an gibi gösterenler,saçmalık ,koca bir saçmalık,gerçekler şu andır,ve şu anki görünümümdür,kırışıklarım,kasları gevşemiş gözkapaklarım olsun,onlar çok değerli biliyorum.
Ama gelin görinki geçmişi anmadanda geçemiyorum,çünki öyle dersler varki içinde,hatta öyle güzellikler,ama gelecek günler şu anımız daha önemli.
Ben bunları karalarken cama vuran yağmur damlalarıda tıp,tıp sesleriyle onaylıyordu sanki,ve o anda bir nakliye kamyonunun gürültüsü ileri geri hareketleriyle daracık aralıkta galiba kendine yer bulmaya çalışıyordu,arkasında küçük kırmızı bir araba belirdi
kapısı açıldı,dışarıya bir çift kırmızı topuklu ayakkabı hemde en yükseğinden,parlak çorapları kırmızı elbisesiyle oda neydi ?bir kadın ki , simsiyah saçları tam beline kadar, kamyondakilere direktifler vermeye başladı..
Mahalledeki camların perdeleri hafifçe oynamaya başladı,meraklı bakışlara hedef oluyordu,evet,acaba kimdi?kimdiki bu kadın?
Önemli birimiydi?o kadar kendinden emin halleri vardıki arada telefonu elinde galiba birilerini azarlıyordu,bana ne oluyorduki kimse kimdi bakmamalıydım,ama yok yok elimde değil bakılmayacak türden değildi,
Bende bu mahallenin meraklısı olmuştum,kendime gülüyordum arada,aşağıya inip hoşgeldiniz birşeye ihtiyacınız olursa seslenirsiniz demek yerine perde gerisinde ne işim vardı?
Evet inmeliydim,kim? soruları beynimi ağrıtmasın dı,
Hem tanışmış olurdum,hemde anlamış,ya kızarsa? sorularını boşverip montu üzerime geçirip kapı dibinde duran lame sporları ayağıma geçirdim,hızla indim dışarıya çıktığımda hala telefonunda birisine kızıyordu,
-Elini çabuk tutsanaa eşyalar geldi sen neredesinki ??
Bu sözcüğü yakalamıştım kapıya vardığımda,ona doğru ilerlediğimde şaşkın bakışlarını fırlattı yüzüme,merhaba dediğimde kısık bir sesle cevap verdi ayni terimle,ben karşı komşunuzum bir isteğiniz olursa kapımı çalabilirsiniz dediğimde bir kokuki anacım tüm içerime yayıldı,koku sahte değildi Paris tabi ya Chanel muhteşem koku o kokuyla özleşmişti sanırım ..
-Sağolnuz İstanbul’dan geliyorum baba yadigarı evime geldim yine dediğinde ,
-Sahimi çok sevindim dedim,adımı söylediğimde oda söyledi bir taraftan
-Eşyalarımı hırpalamayın sakın ola kırmayın !! diye taşıyanlara bağırıyordu...
Nasıl bir hanımdı ,vayy diyesim geldi, kokusu kapıya gelene kadar devam etti..
Mahalledekiler öylece hala bakarken cesaretimi seyretti,sonuçta bende bir bayandım sanırım kırkı aşmış br kadındı ama ne bakım,bayağı bir süre bakışlardan nasibini aldı o kırmızı elbisesi,kırmızı ayakkabi,ruj,simsiyah saçları..adı ne tuhaftı saray ismini çağrıştırdı..
Ne meraklı olmuştum hiç sevmediğim meraklı insanların tam kopya versiyonuydum,ama şu an herkes merak içinde içinde onlarca soruyu biriktirirken ben çoktan barajı açmıştım,benden cesaret alanlarda yaklaşırken yanına, o içeriye girmeyi tercih etti,insan sarrafıydıki dedikoduculara meydan vermiyordu,perdesiz camdan evime doğru bakarak gülümsedi giyim tarzı bazıları için çılgın görünsede o içini dışa yansımasıydı,
Bir ressamın koyu tonlarda boyadığı yaşamın renkli yüzü gibiydi,seyredilesi macera filmleri doluydu içerinde,katmer katmer gül yaprakları sökülüyordu belkide
O kan kırmızı elbisesinde,tapınaklarının içinde belkide duasızdı elleri,sıcak kan kırmızı çöl sıcağı gerisinde belkide buzullar kıralamıyordu gerisinde,sessiz haykırışları o ıssız vahasız çöllerde kimbilir neler yaşıyordu içinde kimbilir???
Ah be Saliha ah
kayıp sayfalar
SALİHA=KURGU
65 YAŞLARINDA BALDAN TATLI
BİR KADINCIK...
YORUMLAR
ÖRÜMCEKLERLE ÖRÜLMEZSE BEYİN KÖŞE DUVARLARINDA HAPSOLMAZ GÜZEL DUYGULAR...KADINLAR KADINLARA ÖVGÜ DOLUDUR HER ZAMAN..NİYEMİ MOTİVASYON İÇİN,,LEZBİYENLERE GELİNCE ONLAR AYRI KONU .FAZLA DETAYA GİRMEYECEĞİM KONU BAŞKA SOKAKLARA SAPTIDA..SEZAR'IN ÜVEY OĞLU ARKASINDAN BIÇAKLAYINCA SARFETTİĞİ SÖZDÜR SÖYLEDİĞİM...BRUTUS'U ÖVMEDİM..AMA ÇOKK GÜLÜYORUM ŞU ANDA BENDE KENDİMİ KAPTIRDIM GALİBA...SALİHA BEN DEĞİLİMKİİ O BENİM İKİZİM,İÇİMDEKİ..LEZBİYENDE OLABİLİRDİ..BENİM KALEMİM SİVRİ DİLLİ...AMA BİR ARKADAŞI VAR ONUN SAPKIN BİR YOLDA, ODA YAZILACAK MUTLAKA..
binay seymen tarafından 4/8/2011 6:23:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
binay seymen tarafından 4/8/2011 6:28:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
binay seymen tarafından 4/8/2011 6:37:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
binay seymen tarafından 4/8/2011 7:39:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
binay seymen tarafından 4/8/2011 7:40:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Binay SEYMEN Hanım. vay be ne kadındı ama ne KADINDIIIII /isimli yazınızı epeydir edebiyat defterine girmeyen ben hüseyin dağlar okudum.
Yazıda sizde değindiniz ya sende mi "birütüs" malüm kralın gayri meşrü çocuğuydu,eli ayağı yağ ve ballardaydı ama.....ve malüm son.
Şimdi siz bayan olarak bir bayanı imrenmek biraz olsun garipsenecek olay gibi geldi bana.Hoş kurgu,güzel anlatım,olmasına rağmen...
Güzel duyguların eseri olan bu yazıyı yazan eli ve yüreği tebrik ediyorum...hüseyin dağlar..
demet demet şiir
Önce gelelim fotoğraf meselesine;
Gerçekten benim de aklıma takılır hep,
insanlar neden hep genç fotoğraflarını koyarlar ki!
a- Yaşlanmak istemedikleri için mi?
b- Şimdiki halllerinden utandıkları için mi?
c- Beğenilmek için mi?
d- Kendi fotoğraflarına bakıp "Heytt bee gençken neymişim" demeleri için mi?
e- Hiç biri mi?
Çözemedim!
Şu kırmızı pabuçlu, kırmızı elbise ve kırmızı rujlu hanıma gelince; bakımlı olmak güzel, taşınırken bile...
Kaleminize sağlık. Sevgilerimle
Not: Komşunuza çok selamlar:)