OnLaaR
Yeni ve yalnız geçireceğim bir gün doğuyor torosların bu küçük kasabasının üstüne,
zuhur ettiği yerin konumuna göre bir hayli çılgın akan küçük pınarın;
eski köstebek yuvalarının yardımıyla oluşturduğu ve
susamış sevimli küçük bir sürüyü doyuramayacak kadar ufak gölcüğün dibinden çıkan
kavakların üstünden usulca yükseliyor..
Zihnimin kıvrımları beni yanıltmıyorsa
bu kasaba için sıradanlıktan başka bir şey ifade etmeyen bu manzarayı
tanıdığım insanların yarısı; görmek için para harcamak zorundalar.
Aslında sıradan olan bu Anadolu kasabası içinde barındırdığı insanlar için
temaşaya açık fakat yaşam gailesine kapılmış en az metrepol insanları kadar da hasretler belkide.
Neden mi? Yeditepeli şehri İstanbul sakinleri nasıl boğazın eşsiz güzelliğini temaşa edebilme lüksünü yine o yaşam gailesi denilen bilinmez için çabalarken neden es geçiyorlarsa da ondan.
(Küçük, zengin ve şanslı azınlık hariç tabiki..)
Vardır belki bütün meşgalesinin minik aralarında bu vaziyete nazar eden gönüller.
Bulursanız farkındalık sırrına ulaşmış bu nadir insanları,
tutun ve bırakmayın onları arkadaş olun, dost edin onları kendinize,
mümkünse sevgiliniz yapın onları becerebiliyorsanız tabi..
Zordur onları anlaması, ademoğlunun bütün yaşam formlarına ayak uydurabilen
kimi zaman sessiz ve yalnız kimi zaman delilik derecesinde sıra dışı
çoğu zaman sıradan ama her daim sevgi dolu,
görmenin aslına kalp ile ulaşmış bu nadir gönüllerin sahipleri aramızdalar evet onlar aramızdalar..
Sadece bu özellikleriyle mi farklılar sanki onlar vefayı bilenlerden.
Onlar bir kalbi kırmanın kutsala zarar vermekle eş olduğunu bilenlerden
Onlar maddesel bakışları aşmış manaya hitab edebilenlerden
Onlar sahip olduğu vasıfları bakımından kelimelerin tarife çaresiz kaldığı,
sırf bu yüzden benim gibi kara cahili bile edebiyat parçalamaya zorlayan
müstesna şahsiyetler..
Bende bekliyorum onu belki lütfuna muhtaç olduğum Rabbim
bir gün onlardan birisiyle karşılaştırır beni diye
Bekliyorum
Bekliyorum