- 593 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aynı Nakarat
Sonbahar gelmiş sokaklarıma. En ağır konukmuş gibi kurulmuş şehrin başköşesine. Gece daha karanlık, karanlık da daha sessiz bu gece.
Geceyi çizdim bu gece kalbime. Kırgınlıklarımı, öfkemi, nefretimi birleştirdim geceyle. Şarkımı mırıldandım bir süre kendi kendime. Sustum.. Gözlerimle anlatmaya çalıştım hislerimi. Dinledim sessizliğimde sakladığım çığlıkları. Kırık dökük kalbimle anımsamaya çalıştım eskittiklerimi. Üzüldüm çoğu zaman, acıdı canım. Yüreğimin yüksek surlarının içerisine hapsettiğim kırıntılar yaktı daha çok canımı.
Küflenmiş, unutulmaya yüz tutmuş hayallerimi döktüm eteklerime. Hayallerimi süsleyen onca şey arasında aradım kendi varlığımı. Kimi zaman bir sahil kenarında, kimi zaman bir sokak lambasının altında, kimi zaman da ömrünün son demlerini yaşayan bir meyhanenin kuytu köşesinde buldum benliğimi. Artık uzamaktan sıkılan saçlarımın arasından dökülen ümitlerimi toplamaya çalıştım büyük bir telaşla. Kaybettiğim, incittiğim her ümit için yas tuttum bu kez. İsyan ettim kendi ümitlerine sahip olamayan benliğime.
Kendimi unutmuşum dönüp baktığımda. Biri ayna tutana dek kalmışım unuttuğum yerde. Bir aynam olsun istedim hep. Sevinçlerimi, üzüntülerimi, başardıklarımı, yıprattıklarımı tüm çıplaklığıyla göstersin istedim. Sevmeyi istedim, sevilmeyi hatta deliler gibi âşık olmayı istedim kayıp başka bir bedene. Birleşip bütün olmayı, son olmayı istedim utanmadan, sıkılmadan. Hayallerimi aydınlatan Güneş’im olsun istedim hep. Buz tutmuş yüreğimi ısıtsın istedim. Son olmak, son adım olmak istedim hayatta. Ama başaramadım… Her hatamda döndüm başladığım yere. Bazen başladığım yerden çok daha gerilere gittim. Başka yerlerde, yabancı yüzlerde aradım sevgiyi, sevdiğim kadının sıcaklığını. Kayboldum çoğu kez hayallerimin okyanusunda. Küçük bir çocuk gibi sevdiğimin üşüyen ellerimden tutmasını bekledim bıkmadan, usanmadan. Sustum ve sadece bekledim…
Yalnızlık zor dedim kendi kendime. Dışarıdan ne kadar hoş görünse de zor. Kandırmaca. Boğulmak gibi bazen, bazen karın ağrısı gibi. Sonbahar gibi sessiz ama hırçın. Ölümün kıyısında yaşamak gibi bazen. Bazen de ölüm gibi soluksuz, donuk ve renksiz. Farklı değil, acıyla başlayıp, sonsuzluğa bir adım sonrası işte.
Gece yarısı şimdi. Kalbimdeki kaldırılması güç enkazın gözlerimdeki yansımasıyla birlikte evimin yolunu tutuyorum bir kez daha. Yine bir başıma, yine gözyaşlarıyla…
YORUMLAR
Kendimi unutmuşum dönüp baktığımda. Biri ayna tutana dek kalmışım unuttuğum yerde. Bir aynam olsun istedim hep. Sevinçlerimi, üzüntülerimi, başardıklarımı, yıprattıklarımı tüm çıplaklığıyla göstersin istedim. Sevmeyi istedim, sevilmeyi hatta deliler gibi âşık olmayı istedim kayıp başka bir bedene. Birleşip bütün olmayı, son olmayı istedim utanmadan, sıkılmadan. Hayallerimi aydınlatan Güneş’im olsun istedim hep. Buz tutmuş yüreğimi ısıtsın istedim. Son olmak, son adım olmak istedim hayatta. Ama başaramadım… Her hatamda döndüm başladığım yere. Bazen başladığım yerden çok daha gerilere gittim. Başka yerlerde, yabancı yüzlerde aradım sevgiyi, sevdiğim kadının sıcaklığını. Kayboldum çoğu kez hayallerimin okyanusunda. Küçük bir çocuk gibi sevdiğimin üşüyen ellerimden tutmasını bekledim bıkmadan, usanmadan. Sustum ve sadece bekledim…
kendimi okudum sanki..ben yıne başlangıçlardayım umutla ...
saygılarımla
yasemin....