Kor ateş yüreğe düşünce
Kor ateş yüreğe düşünce..
Cahiliye hayatı ve libasdaki kirlerden arınmak için, nurun aydınlığına kapılmak ve efendimizin(sav)’in dava ateşi ile erimelidir. Erimelidir kor ateş karşısında yürek. Yakmalıdır ruh ve bedeni, geçmişe dair ne varsa..
Habbab’ın sırtında yanan kor ateş, bilalin karnındaki kaya ve kızgın çöl kumları yakarken bedenlerini, yürek konuşur, devrim olur sahra çöllerinde.
Hidayet nuru aydınlandığında çehrenizde, şimşek çakar adeta beyinlerde. Ne yar tanır, ne canan. Ne beşeri aşklar, nede kuru bir ekmek ve soğan. Yakar yüreğini artık iman ateşi yiğidimin. Sığmaz olur alanlara ve o karanlık zindanlara.
Her duyduğu ve okuduğu ile amel etmenin, süzgecinden geçirmeden aşkı feryad içerisinde cennet müjdesini bekler ateş bahçelerinde..
Hidayete erdiği anda geceleri abid olmanın, gündüzlerde zikri endam içerisinde günlük meşgalelerinde dolaşmanın hazzını alır. Ümmetin içerisine düşmüş olduğu buhran yakar ve kor ateş olur onun yüreğinde.
* * * * * * * * *
Bilgiden yoksun, ameli bol, herkes düşman, en büyük aşk ise savaş ve şahadettir. Burada dizginlemelidir insan kendini. Hidayete ermenin lezzeti kavururken bedeni/ iman; istikrar ve istikamet ister, hayatı omuzlarken edeb ve haya der.
Şeytanın tuzaklarına karşı uyanık olmalı. Yaşadığımız hayat serüveninde ilk başladığımız gibi dik ve onurlu kalmanın yolunu aramalı.Ateşi yüreğinde, ameli başından uçacak güvercin görmeli. Girdabın içerisinde kaybolmadan, ihlas ve ihsanın vermiş olduğu endişeleri, gece ibadetlerini sürdürmeli, örtü ve tesettürüne riayet etmeli. Bu yolda bıtkınlık ve bitkinlik kavramlarını zihninden silmeli. Müslümanlara bakarak vahye yaklaşmaktansa vahyi soluyorak ümmetçe kalabilmeli.
Mahremi olmayana nefsi muhabbet ve tahayyülü endamdan uzak kalmalı, sanalın tuzağında, kütüphanenin tozlu raflarında, sakalın uzunluğunda hikmet aramaktansa; mum gibi yanmalı ve öyle eriyerek âlemi berzaha ulaşmalı…
İstikamette gevşememeli ve kurbağa misali...
Kurbağayı deney için kaynar suya atıyorlar.Kurbağa kaynar suyun etkisinden hemen dışarı fırlıyor.Sonra ılık suya atıyorlar ve yavaş yavaş suyu ısıtıyorlar. Kurbağa öyle mayışıyorki o mayışmanın etkisiyle sıcak suda can veriyor..
Bizlerde bu hale dönüşmeden, nefsimizi günahlara alıştırıp o günahlar bizde sıradan hale gelmeden, ilk yandığımız gibi yanmalı. Unutmayalım ki o halde birbirimizi görsek suratlarımıza bakamayız. Rabbim af eder diye Rahmanın merhametiyle kendimizi kandırmadan mü’min ve mü’mine olarak kalmanın yollarını bulmalıyız. Utanıp kızaracağımız yerde, kendi meziyetlerimize kılıf bulmak ahmakların işidir. Çok ciddi tevbe etmeli, önce kendi yanan eteklerimize bakmalı ve akabinde kardeşim eteğin yanıyor demeliyiz.
Kor ateş yüreğimizi ilk yaktığı gibi yakmalı ve kabirde kandilimiz olmalı.
Âl-i İmran Suresi: 102. Mealen: "Ey iman edenler! ALLAH’tan gerektiği gibi korkup (fenalıklardan) sakının. Ancak Müslüman ola¬rak can verin. (Kökü ALLAH sevgisine dayanan bir iman ile birleşen, üstün saygı ile bütünleşen, bir korku içinde bulununuz.)
Sonuçta beden çürüyecek, güzellikler son bulacak. Beden kendi vazifesini tamamlayacak. Bir kurt, birde böcek etlerimizi kemirecek.
Birbirimizi kemirmeden imanın nuruyla aydınlatalım çehremizi ve her daim istikrar ve istikamet üzere kalalım can dostlar..
Selam ve dua ile.
Abdulkadir Seven