Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU
@ibrahimerzurumlu

DİRVANA

28 Mart 2011 Pazartesi
Yorum

DİRVANA

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

4138

Okunma

DİRVANA

DİRVANA


Başlığa bakarak, nedir bu DİRVANA ? diye sorduğunuzu duyar gibiyim.DİRVANA soy ismiyle Fırtınalı üç hayatı sizlerle paylaşmak istedim.

Osmanlı’nın son dönemine damgasını vurmuş,çeşitli kademelerde üst düzey yöneticilik yapmış ve Mustafa Kemal’in sivil hayata geçişi sonrası yakalanmasını erteleten Dede İbrahim Ethem DİRVANA,onun oğullarından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna şahitlik yapmış dönemin ünlü Cerrahlarından ve Türkiye’nin ilk yelkencisi Prf.Dr.Ethem DİRVANA ve Dede ile babasının yolundan giden kendini çok iyi yetiştirmiş torun Ethem DİRVANA...

2010 yılı Mayıs ayı’nın son günleri ;Türkiye’nin en büyük Denizcilerinden ve zamanının en ünlü Cerrahlarından olan Prf.Dr.Süleyman Dirvana’yı 95 yaşında aklı başında ama hasta yatağında ziyaret. Buna ziyaret denmez hem ticaret hem ziyaret diyelim. Yaptığım görev gereği DİRVANA ailesinin; Marmaris,Bozburun’da bulunan İşletmelerini incelemek amacıyla zorlu bir doğa yolculuğuna çıktık.İşletmelerine varmanın tek yolu Deniz yolu.Ve bu yolun tek aracı Yelkenli.O’nu da kullanan torun Ethem Dirvana. Ethem Dirvana kaptanlığında Bozburun limanından kalkıp 20 dakikalık bir yolculuk sonrası Dünya’nın en güzel Yelken Sörfü’nün yapıldığı doğa harikası koy ve o koy’a hakim Dirvana Pansiyon ve Restoran işletmesi. Bizi karşılayan el yapımı bir mendirek ve muhteşem bir doğa. Karşıdan güler yüzüyle bize el sallayan anne Zeynep Hanım,koşarak gelmektedir.Tam bir İstanbul Hanımefendisi,ilerleyen yaşına rağmen ta mendireğe kadar gelip yelkenliden ellerimizi tutarak bizi karaya buyur edecek kadar asil bir insan. Gayrimenkul Değerlendirmesini yapmak üzere tanışmış olduğum bu muhteşem aile ve o ailenin dolu dolu hayat hikayeleri. Hem görevimi ifa edip hem de Zeynep Hanımdan fırtınalı hayatların kısa ama etkili özetlerini o gün boyunca dinliyorum.

(KAYINPEDER)DEDE; İbrahim Ethem DİRVANA’yı kısaca tanıyalım .İbrahim Ethem Dirvana ya da İbrahim Ethem Mesut Bey (d. 1864- ö. 29 Nisan 1959) filozof, yazar ve Osmanlı Devleti’nin son yıllarında yüksek kademelerde görev yapmış bir devlet adamı.

İbrahim Ethem Bey 1864 yılında İstanbul’da doğdu . Gülhane askeri Rüşdiyesi ve Mekteb-i Mülkiye’yi bitirdikten sonra Paris’e gitti ve Sorbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu.

Paris’te bulunduğu sırada Fransız filozofu, René Descartes’ın “Discourse de la Méthode “ (Metod Üzerine Konuşma) adında eserini Hüsn- i İdare- i Akl ve Taharr- i Hakikate Dair Usul Hakkında Nutuk adları altında 1895 yılında Türkçe’ye çevirdi. Bu kitap 2005 yılında tekrar latin alfabesiyle yayınlanmıştır.

İbrahim Edhem Bey 1908 - 1910 tarihleri arasında Beyrut Valiliği yaptı. Yine bir dönem Aydın Valiliği yaptı. Ayrıca mütareke yıllarında (1918 yılındaki Mondros Ateşkes Antlaşması’yla 1923 yılındaki Cumhuriyet’in İlanı arasındaki dönem) 1,5 ay kadar bir süreyle Şura-yı Devlet (günümüzdeki Danıştay) başkanlığı yaptı (15 Haziran 1920-31 Temmuz 1920).

İbrahim Edhem Dirvana 29 Nisan 1959 tarihinde İstanbul’da vefat etti ve Küçüksu Mezarlığı’nda defnedildi.İbrahim Ethem Dirvana’nın yaptığı görevlerden biride Dahiliye Nazırlığıdır(İçişleri Bakanlığı)bu görevde bir gün kalmıştır ama ne bir gün;

Vahdettin döneminde Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı) görevine getirildiği ilk gün, masasında tek bir evrakla karşılaşır Ethem Dirvana. İmzasını bekleyen evrakta, tehlikeli bulunan ve görüldüğü yerde tevkif edilmesi emri verilen bir subayın adı vardır: Mustafa Kemal! Ethem Bey, bu evraka imzasını koyacağına makamını terk etmeyi tercih eder. Ve bir günlük bu Bakanlığı, aynı gece ailecek trene binerek Almanya’ya kaçmalarıyla bırakır.
Cumhuriyet’in ilanından sonra Atatürk’ün çıkarttığı özel izinle memlekete dönerler.

Osmanlı’nın son dönemlerinde yurt dışına giden dede İbrahim Ethem Dirvana,Pariste katıldığı bir sergide gördüğü resim ve diğer el sanatlarının neden kendi ülkesinde olmasın düşüncesiyle her birinden bir nüsha yaptırarak dönemin Padişahına yollar.Çok heyecanlıdır ve aynı heyecanı Sadarattan da beklemektedir.Lakin beklediği cevap gelmez aradan yıllar geçip tekrar Sarayda görevde iken merak ettiği sanat şaheserleri’nin yerini sorar ve öğrenir ki; Sarayda bir ardiyede tozlanmış vaziyettedir.Tekrar gerisin geri yurt dışına çıkar ve René Descartes’ın ,Metod Üzerine Konuşmalar isimli eserine çeviri yapar. Bu o tarihlerde yapılabilecek en büyük çılgınlıktır.(Özgür olmayan bir topluma özgürlüğü anlatan bir kitaptır bu )


(EŞ) BABA ; Prf.Dr.Süleyman DİRVANA;Denizci-doktor,1915 te Boğaz’da doğdu; son Osmanlı dönemine ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanıklık etti. Almanya’da tıp okudu, 2. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de askerlik yaptı, 40 sene Gureba’da (Çapa) operatör hekim olarak çalıştı.

Dünya’nın ateşe düştüğü 1915’te doğmuş olması,Kaderi de, doğduğu tarihte devam eden Çanakkale muharebeleriyle çizildi. Yıllar sonra, 1943’te Seddülbahir’de askerlik yapacak; aldığı teknenin adını da Seddülbahir koyacak, yine Seddülbahir köyünde bir evi olacak ve denizden hiç kopamayacaktı. . Türk yelken dünya’sının yaşayan en önemli şahsiyetlerinden biridir. Yelken sporunun daha ne olduğunun bilinmediği bir dönemde bu spora gönül veren bir denizcimizdir. 40 yıl boyunca, hastanede yaptığı binlerce kanser ameliyatlarının yanı sıra Sattülbahir yelkelisi ile Satülbahir koylarında sıralanmış onlarca köye ziyaretler yapar ve tüm hastalara ücretsiz muayene yaptıktan sonra yanı sıra götürdüğü ilaçları kullandırırmış...Müthiş bir hayat…

(OĞUL) TORUN; Ethem DİRVANA; Şu an Türkiye Yelken Klubü yöneticilerinden olup,babasının yolundan devam etmektedir.Kısaca özgeçmişi (Ethem Dirvana : 1977’de İstanbul da doğdu. 2001 California State University,Chico, Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans, 2005 Universitat Tübingen, Avrupa Birliği Yüksek Lisans mezunu. 1985’ten bu yana yat yarışlarına katılıyor. 2000 yılından bu yana 12 Kadem Dingi ile İtalya, Hollanda ve Almanya’da yarışlara katılmakta. Laser Sınıf Başkanı sıfatı ile laser sınıfının tüm yurtta yayılmasından,gelişmesinden sorumlu kişi)

Yazacak ve anlatacak o kadar hikayeleri var ki ne benim kalemim nede bilgim yeter.Sadece bana ölümünden birkaç gün önce görme ve ailesiyle tanışma bahtiyarlığı tanınan ve bu bahtiyarlığı bana tevdi eden herkese teşekkür ederken; çok kısada olsa tanıma fırsatı bulduğum Prf.Dr.Süleyman DİRVANA’ya Allah’tan rahmet, Eşi saygıdeğer Zeynep DİRVANA ve oğlu Ethem DİRVANA’ya sağlıklı ve uzun ömürler dilerim.



Selim ADIM-İZMİR

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dirvana Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dirvana yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DİRVANA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
29.3.2011 16:31:38
Etkili Yorum
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
29.3.2011 16:29:26
Vefat edenlere rahmet hayatta olanlara sağlık ve huzur dilerim.
Ülkemizde yaşayan çok değerli aileler, insanlar var.
Hayatları örnek alınacak insanlar.
Kimse yattığı yerden bir yerlere gelmiyor, çalışmak ve azimli olmak, muhakkak eğitime önem vermek gerek.
Emeğinize yüreğinize sağlık, paylaşımınız için teşekkürler.
Selam ve Saygımla.
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
29.3.2011 12:15:53
Evet dost kalem,bu şahıslar bir döneme damgasını vurmuşlar,Türkiye'nin geleceğine yardımcı olmuşlar,ne hazinki her şeyde olduğu gibi bu değerlere ne kadar önem verdiğimiz yazıya gösterilen ilgiden belli...Selam ve saygılarmla
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
29.3.2011 09:50:15
O hatıralar ziyan olmasa keşke.
Aramızda öyle insanlar var ki; hazinelerden kıymetli.

Okumaktan zevk duydum.

Saygı ve selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.