Kısaca...
Bu sıralar çektiğim acının ruhumdaki derin tesirinin sebep olduğu bazı hususlara aşırı duyarlılık ve duyarsızlık halini olumlu yönde sevk ve geliştirmeye karar verdikten sonra daha sağlıklı ve hakikat ekseninde düşündüğümü zannediyorum.
Kardeşimi kaybetmeden önce ( ki ben bu kaybetme sözüne sinir ourum,sözgelimi yazdım ama açıklama fırsatı doğdu diye de silemedim,ölümün bir kayboluş-yok olma hali olduğu ne kadar saçma !) hastanede yaptığımız sohbetlerin ekseri konularını ruh-ölüm-varlık-yokluk-gibi kardeşimin de benim de üzerinde hayli düşündüğümüz meseleler ve derinlemesine yaptığımız tahlillerin açtığı ve her birini bir ayet ve hadisle izah ederek konuşmamızı daha ziyade derviş muhabbetine çeviren onun hafızamda kalan sözleriyle dolanıyorum ortalıkta...
"Biz sadece bir ruh’uz" sözündeki hakikati, onun ruh’u yeni hayatın ilk perdesini araladıktan sonra geride kalan bedeninin soğuk ve artık yaşayanlar için tehlikeli duruma dönüşen artığının bozulmaya başlamadan gördüğüm son halinin hal lisanından bir kez daha dinledim.
Düşündüm...
Birkaç saat önce bana şakalar yapan, elimi tutup sıkan ellerindeki irade artık yok.
Ruh ayrılınca beden bütün hususiyetlerini yitiriyor. Muhtevasında saklı bütün özellikleri bir anda nihayete eriyor ve deforme olmaya başlıyor.
Bütün yetilerini ruhunun verdiği can ile kullanabilen ceset bu özelliklerini kaybedince sadece sessizliğe bürünmüyor, sizi de uyarıyor kendine has lisan-ı hal ile.
Yarın her birimizin dünya hayatında kullanabileceği, yaşamda gerekli işlevleri muhtevasında barındıran bedenin terk edileceğini ve sadece bir artık olduğu hakikatini haykırıyor adeta.
Annem hemen her gün kardeşimin kabrine gidip "Oğuull... Oğul ben sensiz ne yaparım oğul" deyip ağlıyor.
Aklıma
"Ne verdimse ekmeğimden, emeğimden, sütümden...
Helal ettim helal ettim duy oğul"
Diye haykıran şehit anasının sözleri geliyor.
Ruhumuz ayrıldıktan sonra etrafa pislik ve hastalık saçan artıklarımızın yaşayan canlılara zarar vermemesi için ne güzel ve muhteşem bir yol göstermiş Allah.
Gömülmek...
Ölüm aynı zamanda bir rahmet...
Gömülmek ne kadar edepli ve muazzam...
Bazı insanların sağlam kısımlarını kurtarabilmek için kesilip atılan hastalıklı organlarını düşününce, aklıma ilk gelen ayrılan kısmın ruh’unun durumu.
Ben mezarda sadece artıklar var zannederdim. Bu yazıya başlayınca o kanaatteydim. Ve ölenin defninden sonra kabristanın boş olduğunu, içerisindekilerin ehemmiyetsiz ve çürüyüp yok olan artıklar olduğuna inanırdım.
Birkaç akşam önce kardeşimin değerli arkadaşları beni sohbete davet edince icabet ettim. Orada tanıştığım bir arkadaşı Peygamber efendimizin “Mezarlara basmayınız” dediğini, ölen kişinin bunu hissedeceğini söyledi.
Şaşırmıştım.
Daha sonra aklıma “yeşil yağmurların yağacağı ve insanların kabirlerinden bitki gibi büyüyerek çıkacağını” anımsadım. Yüce Allah Nuh suresi 17, 18: “Ve Allah bir bitki gibi sizi yerden bitirdi.Sonra sizi yere geri gönderiyor bir çıkarışla tekrar çıkarıyor.” Buyurmuştur.
O zaman “Kabirlere basmayınız” hadis-i şerifinin esprisini daha iyi anladım.
Muteber hadis kitaplarında "ölümünden sonra insanın her şeyinin çürüyüp yok olacağı, ancak acbü’z-zeneb denilen kemiğin bundan müstesna olduğunu bildirilmiş, kıyamet koptuktan sonra ikinci yaratılışın bu çürümeyen kemikten derlenip toparlanacağını" haber vermiştir. (1)
Acbü’z-zeneb’le ilgili hadisleri tahlil ettiğimiz zaman, haşr (ikinci yaratılış) ile insanın ana rahmindeki oluşumu arasındaki münasebeti tesbit edebiliriz. Günümüzde tıp ilminin vardığı sonuç şudur: "Sperm ana rahmine düştüğü zaman (ilk oluşum esnasında) ana rahmiyle, insan embriyosu arasında birleştirici bir sap bulunur. Başlangıçta cenin bu sap üzerinde büyür. İşte bu sap, insan embriyosunun kuyruk sokumuna tekabül eden bölgesidir. Hadis-i şeriflerde acbü’z-zeneb diye ifade edilen kemiğin, yeniden dirilişin çekirdeğini teşkil edeceğini düşünmek mümkündür. Resûl-i Ekrem (sav)’in "hardal tanesine benzettiği ve insan bedeninin çekirdeği" (2) olarak vasıflandırdığı acbü’z-zeneb, insanoğlunun kendine mahsus özelliklerini içinde toplamaktadır. Her insanın parmak izi birbirinden farklı olduğu gibi, acbü’z-zeneb kemiği de farklıdır.
Sevgi ve saygı benden…
YORUMLAR
erolabi
Özledik yazılarını...
Haberin olsun..
Selam ve dua,
Ve saygı ile değerli kardeş.
Neden bilmem okurken gözlerim yaşardı...Kardeşiniz için Allah'tan rahmet diliyorum.
Bir sürü kelime var aslında birleştirilip cümle yapılabilecek ama yazamıyorum.
En iyisi bu güzel ve anlamlı yazıyı tebrik edip çıkmak...
Saygılar.
erolabi
Allah size hayırlı uzun ömür versin...
Selam ve saygı benden...
abim varol...
Rabbim Ruuzu mahserde , Raabimin sevgili kullarını arasında olarak haşrolmayı bize nasip etsin.
Rabbim kendisinden ayırmaya çalışan tüm pisliklerden bizi muhafaza etsin.
Ve sonumuz Öyle mukaddes olsun ki, bu dünyada tanışamadığım abimle, mahşerde , Rabbimi zikre dalalım inşallah.
erolabi
Allah bizi Sırat-ı Müstakimden ayırmasın...
Biz de o yol üzre gayrette olalım...
Sela ve sevgilerimle kardeşim...
Selam kardeşim.
BaşınSağolsun.
Yazını üzülerek ve takdirle okudum. Sizdeki muazzam değişiklik ortada.
Evet din denince herkesin eksik tarafı oluyor. Doğmaları ve hurafeleri oluyor. Değişim zorludur.
Helede inanç safhasında. Bazı değer yargılarının yeniden yorumlanması ve değiştirilmesi devrimdir.
Devrim yapmışsınız. TEBRİKLER.
Güzel ve samimi yazınızdan dolayı kutlarım.
Haklısınız. Yoken var eden yeniden var edecektir. Tok olmayan tohumdan.
Sevgi ve selamlar.
erolabi
Hayatın anlattıklarını nasıl anlammaız gerekir...
Ölümün dilinden anlamak çok zor...
Selam sevgi ve dua ile...
Son günlerde, sıkça düşündüğüm bir konu: Ölüm. Yok, öyle ruhsal olarak bir çöküntüden kaynaklanmıyor, çok şükür. Sadece bakış açısı yakalamaya çalışıyorum. Evet, ölüm bir veda, bir yok oluş değil. Kısa süreli bir Hoşça kal. Bu bakış açısına sahibim ama kimler için? Kanımdan, canımdan olan insanlar için de ( Allah esirgesin ) aynı kabulü yaşayabilir miyim? Kolay değil. Red, özünde kolay olmayan olguyu daha da zora koşmaktan bir işe yaramıyor.
" Mezara basma " ve " Kabristanda düşme " bu iki tembih, çocukluğumdan takılı kalmış kulaklarımda. Basmamak için saygı yorumunu yapmıştım, kendimce. Ama neden düşmemek lazım? Hala çözebilmiş değilim.
Zaman, acıya boyut değiştirtiyor. Saygılar.
erolabi
Sözlerin sözlerimin üzerine dallara düşen kar taneleri gibi o kadar hoş bir mana bırakmış ki...
Hakikatten kendi canından birisi oldu mu.....fena acıyor insanın içi..
Ölüm bir yok oluş değil...
Ölüm başlangıç ...
Ben orada yazamadım bazı sözleri....
Zaten acele yazdım..
Mezara basınca sanki yatanın karnına basıyormuşsun gibi, hisseder dedi o hoca arkadaş...
Vesselam...
Allah imandan ayırmasın...
Mümün insana cennetten bir pencere....kafire cehennemden bir hat çekilir...
Mümin geçen zamanı anlamaz ...
Kafir için zaman tükenmez...
Hayat orada başlıyor...
Selam ve saygı ile değerli kardeş..
erolabi
Değerli Kardeş....En uzun yaşam bile çoook kısa...
Ve bir hakikat serili önümüğzde...
Musallada yatar gibi...
Evde uyur gibi..
Ölüm ...
Madem ki "Her canlı ölümü tadacak"
En iyisi cennette devam etmek hayata...
Selam ve dua ile..
Oniki yaşımda Hüseyin Dedemi kaybettiğimde sessiz sakin bir şekilde az gökyaşı döktüğüm için annem beni doktora götürmüştü ve çok sevdiği dedesi öldü ağlamadı demişti.Doktor annemi çıkarıp benimle konuştuktan sonra, annemi çağırıp çocuk ölümün ne olduğunu çok güzel öğrenmiş bunu bilen bir insan davranışı gösteriyor demişti.Gayet normal dediğinde annem bu doktor çocuktan anlamıyor diye babamın başının etini yemişti.Oysa dedem bana ölümü yıllar önceden öğretmiş ve yokoluş olmadığını anlatmıştı.Yazınızı okuyunca o günleri anımsadım ve en iyisi ben bir ara bunu öykü olarak yazayım.
Sorgulatan ve bilgilendiren güzel bir yazı.
Tebrik ediyorum.
erolabi
Ölüm yeni bir hayatın ilk basamağı..
Perdenin ötesi..bir adım ötesi.
Sadece biz göremediğimiz için karanlık geliyor...
Oysa Cenab-ı Allah ölen insan Müslüman ise....Ona Cennetten bir pencere açın" der ve kabir cennet bahçesine döner..
Ölen insan Allah'a savaş açmış ise ..." Onun kabrine cehennemden bir hat çekilir"
Değerli Kardeşim...
Siz zaten gayretinizle ...anneliğinizle ve insanlara sağlıkları konusundaki hizmetinizle Cennete yakınlaşmış bir insansınız...
Allah kulunun emeğini zay etmez...
Allah seni ve evlatlarını cennetine atsın...
Selam ve saygı ile değerli kardeş..