- 1109 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Renklerin Gölgesinde
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
-Kırmızının geçidi vardır ilkin, bir uçtan diğer uca. Kırmızı; savaşta kanın, sevda da yüreğin temsilcisidir.Yeryüzü en güzel elbisesine şafaksı kızıllıkta bürünür.Kırmızı, tutkuyla bağlanmanın rengidir aşka,başımızda dönüp duran sarhoşluğun. Mecnun güle giderken, kırmızılarla çıkar Leyla karşısına.Kerem’in Aslı için yandığı od’dur kırmızı. Ve sahne de şimdi Kırmızı.
- Doğrudur, benim adım Kırmızı.Sizden tek isteğim var; unutun bütün bildiklerinizi.. Yıkalım beraber geçmişi ve yerine daha güzeli kurabilelim. Yıkmadan yapılmaz. Aşkı da yıkalım, sevdayı da.. Şafaksı kızıllıklarda tekrardan kuralım dünyayı.. Hiçbir şey yerini terk etmesin, savaşlarda durmadan akan kanadır sözüm. Madem ben Kırmızı’yım.. Senden aşkı hakim kılmanı istiyorum.. Tek söz sahibi varsa o da aşktır..
-Ve güneşe durduk sarardık.Buğday tanesinin sarılığında berekete, sonbaharla sararan yapraktaki sabra vurgunduk.Sarıydı adımız, günebakanlarla uzatırken başımızı göğe.Özlenenleri özlemeyi Sarı’dan öğrendik.Hasretin en asili sarı da mevcuttu.Ondandı hasret çeken yüreğin günden güne sararması.Sarı, akıp giden yaşamın bir ırmak boyu macerasıdır.Avcının peşinde olduğu Ceylan..
-Sarıyım ben.Tanıyın beni. Vazgeçtim insanlıktan,adamışken özümü ona. Vazgeçtim sömürdükçe sömüren canilerden.Bir yanıyla insanlık vaat edip bir yanıyla bütün vahşetleri destekleyen iki yüzlülerden bıktım.Bıktım içimi boşaltan boş kavramlardan.Artık ne güneş sarıydı, ne de buğday taneleri.Hepsine birazda olsa kan bulaştı…
- Sessizce uzanırken yaprağa bahar, adımız Yeşildi.. Güvercin gagasında sıkışan zeytin dalı, umudu büyüten sevgiydik.. Yeşille unuttuk kara geçmişi, kana bulaşan elleri.. Saygı duyduk topraktan başını yavaşça uzatan tohuma.. Sonbahara kızgın yeşiller büyüttük penceremizde.. Çünkü yeşile adadık ömrümüzü…
- Pencerenizde büyütürken, unuttunuz doğadaki yeşile saygı duymayı.. Yaktınız cayır cayır kendi menfaatleriniz doğrultusunda. Yok saydınız beni gözünüz karardığında. Vurdunuz güvercini, hiçe saydınız sevgiyi.. Maziyi taşıdınız geleceğe, kirletmek için daha fazla beyni..
- Aksi sedamızla Mavi’ye boyandı dünya. Gökyüzüne kesildi denizler.. Kapının önünde güneşin batışını izleyen kızın gözünden öğrendik masmavi düşlerde umut olmayı.. Ağlayan çocukların elinde elma şekerine dönüştük maviyle.. Yaramaz çocuğun hınzırca gülümseyişindeydik. Uçurumun kenarında yaşamı telkin eden dokunaklı sestik…
- Kesildi can damarlarım.. Yitirmeye başladım yavaş yavaş güzelliğimi… Dedikleriniz uzaklaşmakta benden.. Artık uzağım hınzırca gülümseyişlere… Hasretim gözünüzdeki umutlu parıltıya.. Masmavi düşlerle rüyalarınıza girmeyi özledim, denizler kirlendiğinden beri…
Kirletilirken renkler birer birer, isyandaydı bütün dünya.. Şahitti melekler insanlığın yaptığı yıkımlara.. Birleşti renkler, süren savaşlara karşı.. Birleşti renkler, ağlayan çocukların her bir gözyaşı damlası için.. Yağmuru beklediler ve … Gökkuşağıyla işte üstümüzdeler… Hoş geldiniz aşka,sabra,umuda ve bahara gebe gülümseyişler… Hoş geldiniz…
YORUMLAR
Renklerin savaşa protestosu çok güzel olmuş Fırat...
Yüreğinin sancılarını okuyorum satır satır...
Yüreğim yüreğinin yanında...
Evet...SAVAŞA HAYIR...
Selam ve sevgilerimle kardeş...