- 903 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YANLIŞ ADRESLERDEYİM
YANLIŞ ADRESLERDEYİM
Hiçbir zaman, bulunduğum yerlere ait olamadım. Çok, çok küçüklüğümden beri, böylesi duygu ve düşünceler taşıdım içimde. Nedenini bilmiyorum. Sanki yanlışlıkla yolumu şaşırıp, bu dünyaya düşmüş gibiyim.
Zaten doğumumda başlamış yanlışlıklar. Çok acelem varmış gibi, birbuçuk – iki ay önce gelmişim dünyaya. Babam, mutlaka erkek doğmamı istemiş, ailemin ilk çocuğu olduğum halde. Anneannem se, kız beklemiş beni hep. Adımı kendi koymuş. Sülalenin prensesi. Bir hafta yemek vermiş anneannem, ben doğdum diye. Annem de, sakın unutma, sen bir prensessin derdi.
Bu yüzden mi masallardayım? Gerçek nedir? Hep yanılsamalarla çevriliyim. Denizle aynıyım. Yüzeyi ve içi ayrı güzel. İçimde o kadar güzel bir evren var ki. Aslında: Benim, dünyayla – evrenle – doğayla filan bir alıp veremediğim yok. Sorunum; sadece insanlar. Dillerini öğrenemiyorum. Ve kendimi anlatamıyorum.
Uzayda dolaşırken, yıldız fırtınalarıyla savrulup, bu güzel dünya ya düşen, minicik bir tohum muydum? Dünya harika. Doğa inanılmaz güzel. Ya o dünya’nın üzerinde yaşayanlar? Çözümsüz bilmeceler, dayanılmaz birer kaos, annemden emdiğim sütü; fitil fitil burnumdan getiren. Bitimsiz sıradağlar gibi, kördüğümlerle çevriliyim. Ya ben niye geldim bu dünya ya? dedirtecek kadar yoran. Gözyaşlarımla, akıp giden. Yanlış adreslerde ağladığımda, o adres yokoluyor artık benim için. Ama başka yanlış adresler çıkıyor karşıma. Biliyorum yanlış yerlere giden benim. Ölünceye dek te böyle olacak, anladım bunu.
Gittiğim adres, hep tuzağa düşürüyor beni. Saf, yoğun bitimsiz sevgimi sunuyorum. Geçen zamanla, ya da olayların akışıyla, kendiliğinden oluşuyor bu. Sonra, sırtımda zehirli bir hançer. Korkunç bir ölüm.
Her seferinde, bir daha tuzağa düşmemeliyim diyorum. Ama sevgi bir enerjidir. Ve o enerji taşıyor içimden. Nasıl tutabilirim ki? Bedeli, acımasızlık. Şaşkın kalakalıyorum. Biliyorum hep şaşıracağım. Kendi sevgim gibi yalansız – tuzaksız – çıkarsız bir sevgi bulamayacağım. Aramıyorum. O kadar uzun süredir aramıyorum ki… Sadece tuzağa düşürülmeyeyim yeter.
Şu çıkar denilen şey, çok iğrenç. Hemen gerçek yüzler çıkıyor ortaya. Nasıl oyunlar oynatıyor? Salt karşı cins için değil bu yanlış adresler. Her türlü insan ilişkilerimde, yanlış adreslerdeyim. Dedim ya, ben vaktinden önce gelmişim bu dünya ya. Belki, binlerce yıl sonra gelmeliydim. Harika dünyanın ve insanlığın gerçek değerinin bilindiği. Sevginin saf, yoğun enerjisinin anlamı olduğu. İçi boşaltılmadan, tam bir mutlulukla yaşandığı zamanlarda. Şimdi, cennet dünyamız, cehenneme dönüştürülüyor bana ve birçok güzel insana.
Acıyacak, kanayacak kalbim ve kimbilir kaç kez daha ölecek? Yamalı bohçalara döndü, içim. Dilerim, ömrüm bitinceye değin, dikiş tutmaz hale gelmez. Yok, ben yanlış adreslerde, sürekli öldürülsem de, başım dimdik kalır. Bayrağım düşmez, hüzünlü ve alaycı gülümsemelerimde. Ağlattıklarında, sadece onlar akıp giderler gözyaşlarımda.
Nilgün Acar 24. 03. 2011 ALANYA - EVİM
YORUMLAR
Karşımda liseli bir genç mi var, yoksa bu satırları yazan olgun bir yaşammı anlayamadım. O yüzden bir kanıya varamadım. Yani bir ergenin isyanına benzettim, bu açıdan çok başarılı. Ama eğer olgun bir yaşamsa anlatılan yeterince yerli yerinde olmamış diyebilirim. Üzmek istemedim, sadece anladığımı dile getirdim....