HERŞEY GÜZEL OLACAK...17. BÖLÜM
Dila okuldan dönerken yüreği tarifsiz güzelliklerle doluydu Eksiklerini almak için bakkala uğradı..
" Hayırlı işler Muhsin Amca."
" Çoh saaol gızım."
" Ben bir kilo toz şeker rica edecektim."
Muhsin Amca orta boylu zayıf oldukça yaşlı biriydi.( hani şehirlerde açılan marketlerden yok olan o tonton bakkal amcalardan...)
Kesekağıdına çuvaldan tozşekeri doldurup tarrttı.
"Buyir gızım"
O arada çocuklar dükkana doluverdi. hepsi bıcır bıcır konuşuyor şekerlere sakızlara bakıyorlardı.
" Hele uşahlar rahat durin bakiiim."
"Emmi bana sımışga verii misin."
"Baaaada baaaadaa emmiii"
Dila ilk kez sımışga kelimesini duymuştu.
" Sımışga ne Muhsin Amca ?
Avucuna alıp gösterdi
" Aha bu gızım."
" Aaaa evet buna bizim oralarda ayçekirdeği derler."
Şekerin parasını ödeyip iyi akşamlar dileyerek ayrıldı.
Duvarın arkasından gölge gibi Davud onu gözlüyordu.
" Sen göreeesin elin hamuriyle her bi şee garişmek nassı olimiş." diye söyleniyordu bir yandanda.
Köylünün biri yanına gelince...
" Şişşşt gonişme .."diye kızgın kızgın baktı.
Dila eve yaklaşınca karabaş havlayıp hemen üstüne atladı.
" Yavaş yavaş düşüreceksin beni."
Sevinçle kuyruğunu sallıyordu.Başını kulaklarını okşayıp sevdi.
Ev buz gibiydi; ama artık alışmıştı. Üstünü değiştirip sobasını yaktı.Bir yandan yemeğini hazırlarken diğer taraftan aldıklarını yerleştirdi.
Güzel çok güzel bir gündü onun için.Haftayada büyüklere okuma yazma kursu vereceklerdi.Telefonun çalmasıyla düşüncelerinden bir anda sıyrıldı.
" Efendim."
" Ben Doğan nasılsınız ?"
Okadar heyecanlanmıştı ki. Sesinin titremesine , yüreğinin atışını dindirmeye çalıştı.
" Teşekkür ederim ; yoğun ve hareketli bir gündü."
"Bende size başarılar dileyecektim."
"Çok mutlu oldum inanın."
" Aynı şekilde ."
" Kızlarımızın yarısı bugün okula başladı . Erkek çocuklarımızın hemen hemen tamamı.Bu beni çok umutlandırdi."
" Evet çok sevindirici bir haber ."
"Size bir şey daha soracaktım.Hafta sonları okuma yazma bilmeyenlere de kurs vermek istiyoruz da..."
" Anladım bazı köylerimizde bu uygulamaya geçildi ; çarşamba günü toplantı olacak o zaman Metin Bey le siz milli eğitim müdürlüğüne dilekçe verip imzalarsınız."
" Anladım ."
"O akşam sizleri yemeğe davet etsem."
Dila susmuş; ne söyleyeceğini bilemiyordu.Mantığı, duyguları birbirine karışmıştı .
Ama kararsızlık herzaman zarar verir insanın ruhuna .
" Çok naziksiniz sizi kırmak olmaz Doğan Bey."
" Anlaştık o zaman.Metin Bey i de arayıp söylüyeyim."
" Anlaştık."
İkisi de o kadar mutluydu ki...Aslında konuşacak çok şeyleri vardı da... Sadece yürekleri anlatıyordu bunu.
Ardından ailesi, derken arkadaşları... akşamını dolduruvermişti .Bugün yaptığı dersleri ve yarın yapacaklarını da kontrol edip yattı.
Gecenin bir yarısı karabaşın canhıraş havlamasıyla ve bazı seslerle uyandı. İçi kalkmış çok korkmuştu. Perdeyi açıp dışarıya doğru baktı....
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...
CAN DOSTLARIMDAN ALTIN DAMLALAR
.............................................................................................................
yıllar yıllar öncesine götürdü beni bu hikaye
çok küçük utangaç bir kızdım zamanında
bakışlarım hep yere bakardı utanmaktan
kızarırdı yanakları beyaz yüzümün yanlarında
ağlamaklı olurdum konuşurken bir soru sorulduğunda
okulumuzun karşında Muhsin amca gibi bir İsmail amcamız vardı
biraz sertçe iri yarı ama kalbi yumuşacık
hep irmik tatlısı alırdım ilLaki her gün
ama birtaneN fazlasına param hiç yetmezdi
gülen gözlerle bakardı bakkal amcamız
ne güzel günlerdi o günler Neşe ablam
geri dönmek isterdim o günlerimize
mümkün degil biliyorum
hatıralarda kaldı o saf günlerimiz...............................mavi gözyaşları
................................................................................................................
YORUMLAR
Hm acaba neydi o kopan gürültü.
Hemen okumaliyim devamini cabucak.
Yüregine saglik sevgili Güldeste
Sonsuz sevgimle
GÜLDESTE
GÜLDESTE
İnan bir yandan bizlere de ders oluyor, yörelerin farklı güzelliklerini de keşfediyoruz
emeklerine sağlık, sevgilerimle
GÜLDESTE
Ahhhhh ahhhhhhhh Yıllar nasıda çabucak geçiyor , çocukluğumun geçtiği karadenizin şirinmi şirin bir ilçesi Çaykara nın yeşil alan köyü,yemyesil,yer yeşil gök mavi dünyanın bütün rekleri hakim orada ,toprak rengi nadırdır .Geceleri sadece duyduğunuz bülbül ve ışıldak boceği sesinden başka ses yok ,herşey doğal .
O yeşilliklr içinde büyüdüm gençlik yıllarım orada geçti ,bizde farklı bir dil konuşulur oralarda ,Türkce'den gayrı bir öğretmenimiz vardı kulakları çınlasın İbrahim Kumkumoğlu yasak etti kendi dilimizi konuşmayı ama biz gizliden konuşurduk ,birgün bize '' bakın çocuklar esaasında öğreneceğiniz ana dilimiz Türkce'dir ,bunu iyi bilesiniz heryerde geçerli dil bu,bizim konuşduğumuz burda geçerli onun için illada Türkçe '' derdi .köyde bir bakkal vardi o Türkçeyi bilmeezdi ona gidiğp birşey isdediğimizde illada dilimizi isderdi, bizde inat eder konuşmazdık ,zaman zuhur etti o amca ,o amcaki ozaman 70 li yaşlardaydı oda inat etti Türkceyi çat pat öğrendi, bir gün köylüler kendi aralarında konuşurken yahu ! mehmet dayı sen türkçe bilmezdin nerden öğrendim durup dururken bu yaşta dediler oda bizi göstererk şu veletler yokmu bu yaştan sonra beni dilimden çevirdiler dedi .köylüler gülmeye başladı ,ne iyi etmişler mehmet dayı dininden çevirmediler ya dilinden çevirdiler ,ya dininden dönseydin bu yasştan sonra nereye giderdin dedilerr oda güldü ve köylü bize dönerek ''sağolun çocuklar çalışmaya devam dediler o gün kafama koydum öğretmen olmayı ve oldum ,,,,,bütün bunları niye anlattım cannnn? öykünde eğitim amaçlı çalışmaların çok güzel yöresel anlatımlar ,ifadeler aydınlatıcı devam can kardeşim seni izliyorummmm.
susuz yaz tarafından 3/26/2011 10:41:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
devam canım arkadaşım devam
yazıyorsun ve okutturuyorsun
akıcı ve güzel gidiyor her bölüm
kutlarım
sevgilerimle
GÜLDESTE
Sımışga ha :=)
Küçükken şemşamer derdi bizim peder. Çok şaşırırdım. O üniformanın arkasında saklı bi espri miydi yoksa mutlu olduğu günlere özlem mi? hiç bilemedim.
GÜLDESTE
Dila canla, başla çalışmaya devam ediyor. O çalıştıkça, sanki ben oradaymışım gibi oluyorum.
Minik kuşummmm, bu arada köyün levhasına bayıldım.
Şimdi merak ettim gece yarısıneler olacak? Sevgimlesin minik kuşum
GÜLDESTE
NOT MİNİK KLUŞUN KANATLARINI ÇIRPIP DURUYOR DÖRT GÖZLE SENİ BEKLİYOR
İzmir'de de ay çekirdeğine "çiğdem" diyorlar sevgili dost, karıştıracak olsak kim bilir daha ne adları çıkar, bir de çocukluğumdan hatırladığım "güne bakan" ismiydi, evet geçmişe götürdü bizleri güzel yazınız, akıcı duru bir anlatım, şive de çok iyi kullanılmış, güzel vatanımızın her köşesinde ayrı bir güzellik, ayrı bir sıcaklık var, şimdiler de eskisi kadar birbirimize yakın olmasak da, geçmişe özlem duysak da, bu topraklarda daha çok güzel yaşayacağımızı umuyorum, kutluyorum bu güzel yazıyı, devamını da okumak kısmet olur inşallah, selam ve sevgilerimle.
GÜLDESTE
Çok güzeldi özellikle bakkalda geçen çocukların cıvıl cıvılhali gözümde canlandı..:)
Güzel yüreğine sağlık..
GÜLDESTE
İlk önce Şehirlerdeki Bakkal sayısının her geçen gün azalmasına vurgunuz dikkatimi çekti. Onlar mahhalleyi çok iyi tanıyan adres biliciler ve mahallenin bekçileridir aynı zamanda.Kötü niyetli yabancılar onlara görünmeyi pek sevmezler...
Öğretmenimiz öğrenci sayısından memnun.Bu da ilk gün telaşının ardından gelen yorgunluğunu hafifletmiş.Aşkın pnarına eller uzanıyor yavaş yavaş,yakında kana kana içilecek belli...
Alışıla gelmiş davranışlar kolay kolay değiştirilemez elbet.Köyde öğretmenimizin rayına taş koyanlar, hevesini kaçırmaya çalışanlar da çıkacaktır.Allah Davud gibilerin kem düşüncelerine fırsat vermesin...
Yzınızı en kalbi duygularla kutluyorum Can Kardeşim.Gönül dolusu selam ve saygılarımla...
GÜLDESTE
o kadar akıcı o kadar güzeldiki bir an kendimi hikayenın kahramanlarıyla o yerkerde his ettım
kalemıne yüreğine sağlık. bizler taktir ettik umarım seçkide görürü gönül almak adına
saygı ve selamlarımla
GÜLDESTE
yıllar yıllar öncesine götürdü beni bu hikaye
çok küçük utangaç bir kızdım zamanında
bakışlarım hep yere bakardı utanmaktan
kızarırdı yanakları beyaz yüzümün yanlarında
ağlamaklı olurdum konuşurken bir soru sorulduğunda
okulumuzun karşında Muhsin amca gibi bir İsmail amcamız vardı
biraz sertçe iri yarı ama kalbi yumuşacık
hep irmik tatlısı alırdım ilLaki her gün
ama birtaneN fazlasına param hiç yetmezdi
gülen gözlerle bakardı bakkal amcamız
ne güzel günlerdi o günler Neşe ablam
geri dönmek isterdim o günlerimize
mümkün degil biliyorum
hatıralarda kaldı o saf günlerimiz
kutlarım ablacım harika gidiyor yüreğine sağlık kalemin tükenmesin sevgiler hayırlı cumalar
mavi gözyaşları tarafından 3/25/2011 11:05:24 AM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLDESTE
Neşe'ciğim, kötüler her yerde vardır, inşallah Dila'ya zararları dokunmaz.
Merakla okuyorum, selam ve sevgiler arkadaşım.