- 1068 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
CAN KIZIN YALNIŞ DAVRANIŞLARI.........................
CAN KIZIN YANLIŞ DAVRANIŞLARI
Bir varmış bir yokmuş zaman içinde rüzgârla beraber gezip tozan çok tatlı bir kız varmış
Bu kızın uzun siyah saçları, güzel gözleri, çokta tatlı gülüşü varmış. İsmi de can kızmış, Canan’ın kısaltılmış hali…
Annesi ve babası onu çok severlermiş ama işlerinin yoğunluğunda onunla fazla ilgilenmemişler
Buda can kızının biraz işine gelmiş
Hep mutlu olacağını düşünüp hayatında yapması gereken görevlerini aksatmaya başlamış
Dişlerini fırçalamamış, sütünü içmemiş, en önemlisi uyku saatlerinde uyumamaya başlamış
özür dilemiş.
Söz verdi hatalarının tamiri için.
Küçük kız ve iyilik perisi güçlerini birleştirip can kızın gözlerine doğru ellerini birleştirip uykusunu ve düşlerini geri vermişler.
“Tatlı uykular kızım sana”
Can kızın başını yastığa koyması ile uyuması bir olmuş. Düşlerine geri kavuşmuş, sabah uyanır uyanmaz, annesine ve babasına “günaydın” öpücüğü verince “annecim çok acıktım, güzel ellerinle hazırladığın kahvaltıyı yapmaya can atıyorum” demiş. Annesi ve babası bu durum karşısında çok mutlu olmuşlar. Her şeyi gırgıra, haylazlığa vurmaya devam etmiş.
Ama vücudu yavaş, yavaş enerjisini kayıp etmeye başlamış. Can kızın yaşı küçük olduğu için bunun farkına varamamış. Zamanla uykusu kaçar hale gelmiş. Uyku düzeni bozulduğu için de zamanla uyuyamaz ve tatlı rüyalar göremez hale gelmiş.
Herkes mışıl, mışıl uyurken o odasının penceresinde gökyüzüne bakarmış sabahın ilk ışıklarını kadar.
Evet can kız eriyen güzelliği karışında annesi ve babası çareler aramaya başlamışlar. Nerede doktor varsa gitmişler.
Doktorun verdiği ilaçları içmiyor, anne ve babası ne dese yapmamak için inat ediyormuş. Uykusuz hali gittikçe çaresiz bir hale gelmiş.
Derken bir gece odanın ortasında bir top ışık oluşur; Gözlerini ovuşturarak ne olduğunu seçmeye çalışır ve karışında güzel bir peri görür.
Sarı saçlı, beyaz tenli, dudakları kiraz gibi kırmızı yanaklar al al imiş.
Can kız korkusunu az biraz yenince sormaya başlamış; “Siz kimsiniz?”
“Peri cevap verir; ben iyilik perisiyim, günler ve gecelerce seni izliyorum. Biliyor musun can kız? Yaptıklarını bu kalın deftere kayıt yaptım”.
Can kız susar çünkü hatasını biliyor. Olduğu yerden kalkıp peri elbisesinin etek ucunda masum bir kedi gibi oturmuş.
Ben ne yaptım bilmiyorum ki?
İyilik perisi sessini yükselterek;
“Sen burada beni bekle, geliyorum.” Der ve o ışık topu geldiği gibi kaybolmuş.
Zaman daha yorgunluk kahvesini içmeden peri yanında bir kızla birlikte tekrar gelmiş Can kızın yanına.
Olamaz bu kadar benzerlik can kızın ikizi gibi.
İkisi de birbirini süzerken
Peri söze başlar; “Can kız, bu kızın kim olduğunu merak ediyorsun değil mi? Şimdi bu kızın kim olduğunu sana kendisi anlatsın!”
Küçük kız alçak bir ses tonu ile başlar;
“Ben uyku perisiyim can kız”
“Senin hatalarını gördüm, önce düşlerini aldım sonrada gözlerinde tüm uykuyu aldım. Çünkü sen sağlıklı beslenmeyi bıraktın, sütü çiçek vazosundaki toprağa döktün. Yumurtanı ve ballı ekmeğini gizliden çöp kutusuna attın. Ispanak yememek için ağladın. Annen senin bu hatalı davranışlarına kızarak pes etti. Tabağındakileri çöpe döktü. Günlük temizliğini yapmadın tırnakların yarım ay şekilden bütün ay şekline döndü sana bile zaman zaman zarar verdi yüzünü yaraladı.
Dişlerini fırçalamadın ve nefesinde çok kötü bir koku çıkmaya başladı. Dişlerin çürümeye başladı, bunun çirkin bir görüntü olduğunu bildiğin halde fırçalamadın.
Uyku saatlerini gece yarısına kadar uzattın. Senin uykuda büyüceğini kaç kere öğretmenin annen ve baban söyledi ama bir kulağından girip diğerinde çıktı
O yüzden sana anladığın dilde ders verdik”
Can kız hatalarından pişman olduğunu anlayınca zaman kaybetmeden yaptıklarında dolayı
ŞADİYE GÜRBÜZ
YORUMLAR
Son cümle yarım kalmış. Sanırım yedinci satırdaki ''özür dilemiş'' ile başlayan bölüm o kayıp son olsa gerek.
''özür dilemiş.
Söz verdi hatalarının tamiri için.
Küçük kız ve iyilik perisi güçlerini birleştirip can kızın gözlerine doğru ellerini birleştirip uykusunu ve düşlerini geri vermişler.
“Tatlı uykular kızım sana”
Can kızın başını yastığa koyması ile uyuması bir olmuş. Düşlerine geri kavuşmuş, sabah uyanır uyanmaz, annesine ve babasına “günaydın” öpücüğü verince “annecim çok acıktım, güzel ellerinle hazırladığın kahvaltıyı yapmaya can atıyorum” demiş. Annesi ve babası bu durum karşısında çok mutlu olmuşlar. ''
Herhalde burada bitiyor olmalı. ''Her şeyi gırgıra...'' ise öykünün normal gelişiminin bir parçası gibi duruyor.
Sabah bulmacası çözmek gibiydi.