KAYBOLUŞ
Bir varmış bir yokmuşlar da uyu/tul/mak
Ne kadar keyif alırdık masal dinlemekten.
Kırmızı Başlıklı Kızın ormanda kayboluşu bizi ne çok üzerdi.Acaba ninesine kavuşabilecek miydi ?
Hepimiz Pinokyo yüzünden yalan söylemeye korkar olmuştuk.Acaba diyorduk Aladdin’in Sihirli Lâmbasın’da ki şu cin doğru mudur diye düşüne düşüne uykuya dalıp gider,sonra da lâmbanın içindeki cin korkusuyla soluğu annemizin yanında bulur,lâmbanın içinden cin çıktığını söyler,yatağın içine girip uyur kalırdık.
Masalların en güzel taraflarıydı melekler,periler ve nineler,dedeler ve de sobalar yanarken üstümüze örtülen yün battaniyeler.
Komşu çocuklarından da gelirdi aynı gülüşler belli ki,onlar da ya Pinokyo yu da Aladdin’i dinliyorlardı.
Biz hâlâ Alâddin’in Sihirli Lâmbasın’dan ne çıkacak diye beklerken uyumuşuz...Ya da uyutulmuşuz fark edemedim o sahneyi.!
* *
Şimdilerde belki medeniyet çok güzel ama insanlardaki bu kopukluklar ne yazık ki herşey gibi o küçük şirin mutlulukları bile öldürdü.
Kocaman evlerde herkes odasına çekiliyor,aile bağları denilen şey sadece bir kaç dakika yemekte hepsi o kadar.
Kırmızı Başlıklı Kızın hikayesi kimsenin umurunda bile değil hele Pinokyo’nun burnunu onu nedense herkes görmemezlikten geliyor.Çünkü yalanlar artık o kadar çok ki nerdeyse burunlarını ayakkabı çekeceği yerine kullanacaklar.
Oysa yıllar geçse bile insanların akıllarından silinmeyen güzel örnekler oldu hep bunlar,ninelerimizi dedelerimizin dudaklarından dökülen aile fertlerini bir araya toplayan bize örnekler...
Bazen düşünüyorum acaba şu "Aladdin’in Sihirli Lâmbasın"daki cini çağırıp eskilere mi gitsek?
günlerdenbirgün 2011 Davidoff
YORUMLAR
Sevgili Davidoff, ne güzel anlatmışsın Alladdin'in lambası ve Kırmızı Başlıklı Kızı. Hele şu Pinokyonun uzayan burnunu...
Şimdilerde bu gibi masallar anlatılmıyor canım. Anlatılan ve dinlenen; bilgisayar başında hiç tanımadığı kişilere bir sürü yalanlar sıralanıyor. Acaba diyorum; Pinokyonun burnu gibi bu kişilerinde burnu uzarda klavyeyi burunlarıyla yazarlarmı ki.
Güzel bir yazıydı Dovidoff tebrik ederim.
sevgimle.
hakikaten düşünüyorum ,çocukluğumda hep deniz atlarını hayal ettim onlarla oynardım balkondan bakıp denize doğru ,ailece sohbet ederdik ,şimdi odama çekiliyorum erkenden annem sitem ediyor bana ,ne kadar haklı oysa zaman ne çabuk geçiyor,bir bakmışız sevdiklerimiz yok
düşündürücü..
Ah canım, " Aladdin'in Sihirli Lâmbası" nı elimize geçirebilsek keşke. Öyle özledim ki, o masalları dinlemeyi.
Çocukluğumu özledim.
Biran da olsa, çocukluğum geçti gözlerimin önünden. Dayımın eşi, yengem toplardı etrafına hepimizi.
Tatlı tatlı masallar anlatırdı :)
Yüreğine sağlık. Sevgilerimle.