- 563 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNLERDEN PERŞEMBE
Günlerden Perşembe, ne başıdır haftanın, ne sonu, ne de ortası… öylece bir gündür işte… soğuk bir ocak ayının perşembesi bugün…
Gecenin kör karanlığı olsada pek etkilenmiyorum. Şehrin en ışıklı yerinden bakıyorum etrafa,en ulaşılmazından, uyumuş şehrin kral dairesinden…
İşim her gün “durmadan çalışmak” .” O nasıl oluyor öyle?” diye sormayın, gerçekten yapmam gereken tek şey 7/24 çalışmak… olduğum yerden bir an olsun ayrılmadan çalışmak…
Gelen geçeni izleyerek geçiyor buralarda hayat… Bazen kavuşmalara tanık oluyorum, bazense ayrılıklara… Ha bu arada güvercinlerin peşinden koşturan miniklerde cabası, gözlerini dikip bana bakanların sayısı azalıyor günler geçtikçe… Meraktan şöyle bir dönüp bakanlar, fotoğrafımı çekenler var elbette ama her sabah 7:45de oradan geçenler artık beni unutmuş gibi… Sesimi duyurmam oldukça zor, heybetimde cezp etmiyor eskisi gibi…
Akşama doğru yalnızlaşıyorum genelde… Bu Perşembe de yine öyle…
Yağmur damlalarıyla yarışan adımlar atıyor gelip geçenler… beni en çok hatırlayanlar eve geç kalanlar bu saatlerde… daha hızlı çalıştığımı sanıp kızıyorlar bana… ne kadar çabuk hava karardı anlam veremiyorlar. Aşıklar koşuşturuyorlar yanımdan geçerlerken, en çokta onları izlemeyi seviyorum. Telaşları,gülen yüzlerine asla engel olmamış gibi…
Karşımda bir ayakkabı boyacısı , kazandığı 3-5 kuruşu cebine doldurup, takıyor ekmek teknesini omzuna, selamını verip karışıyor karanlığa… dedim ya yalnızlaşıyorum diye… 2 tek atmış gençler beliriyor bir anda yolda…, biliyorum, onların umurunda değilim asla… yakınıma oturuyorlar, onları duyabileceğim kadar yakınıma… başlıyorlar veryansın etmeye…
Bilindik hayatın ötesini gösteriyorlar bana… büyürlerken her adımı onlarla attığım,ama asla nasıl büyüdüklerini bilmediğim milyonlarca insandan bahsediyorlar. Görevimin bir “geçiş” olduğunun farkındaydım evet, ama onlar “dönüş” istiyor gibiydiler…
Bunu yapabilecek gücümün olmasını çok isterdim ama ben sadece bir “saat kulesiyim.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.