- 1207 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARANLIKTAKİ AYDINLIĞIMSIN
Bazen yıkıntılarımın arasından bulup çıkardığım ve kendime sakladığım parçalarımı; birleştirmek, birleştirip bir zincir yapmak ve o zincirle kendimi açılmaz düğümlere boğmak
istiyorum.
Kaybettiklerim benim yıkıntılarım. Bazı parçalar kaybolmuş; toprakla bir olmuş, bulamıyorum. Bazı parçalar başkalarının olmuş, ulaşamıyorum. Bazı parçalarsa yakınımdalar fakat dokunamıyorum.
Kendimle olduğum zamanlar iyi geliyor bazen. Bazense kendimi kaybediyorum kendimle beraber. Çıkışım yok. Sığınağım yok.
Karanlık her taraf, hem de kapkaranlık. Gözlerim alışıyor karanlığa. Artık hiçbir şeyi görmesem de fark etmiyor. Teslim oldum bu karanlığa. Mutlu olmak için, yürümek- yürütmek için teslim oldum. Karanlık oldum aslında. Karanlığın içinde kayboldum. Ne olduğumu bilmediğim bir sürü şeyden yaralar aldım, ısırılıp koparıldım. Ama ağlamadım. Devam ettim karanlıklara alıştım. Sonra bir zaman geldi ki…
Ne zamandı o zaman. Tünelin ışık sızan başını görünce gözlerini ovuşturan, ne olduğunu anlamaya çalışan bir ben oldum, işte o zaman bir daha karanlığa tahammülüm kalmadı.
Yapıştım sımsıkı, ümitsizdim, ama yine de aydınlıktı. Işığa çıktım, tutundum. Bırakmamak üzere tutundum, her şeye rağmen tutundum. Yıllardır bir tarafım karanlık, diğer tarafım aydınlık. Bu duruma alıştım.
Karanlıkta mutluluğum rol, aydınlıkta ise hücrelerimle bile mutluyum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.