ezik papatya
Artık bir şeylerin başlaması ve bazı şeylerin tükenmesi gerektiğini düşünüyorum. İçimde kimsenin anlayamacağı kadar karışık duygularım var ve ben bazılarını kendimle birlikte gömeceğim...Kendimi kaybettiğimi eski benliğimden eser kalmamaya başladığını düşünüyorum nerede o asi, akıllı, hırslı kız nerede şimdiki ben! Yapmak istemediğim şeyleri yapıyorum en basitinden insanlara söylemek istediğimi değilde duymak istediklerini söyler oldum. Beni ben yapan şeylere ne oldu peki? Birine kendi düşüncemi söylemekten çekinir oldum bana neler oluyor böyle ben çevremden etkilenecek insan değildim... Değiştin tuğba hanım çok değiştin sen... İnsanları giydikleri ayakkabının taktıkları çantanın markasına göre isimlendirmeye şekillendirmeye başladın. Ben çok sıkıldım hem kendimden hem herkesten... Kendimle başbaşa kalmak istiyorum çok uzaklara gitmek... Kimsenin beni tanımadığı, arkamdan atıp tutmadıkları, kafalarında kurdukları fantezilerine alet etmedikleri ve yalandan gülüşlerle yanıma yaklaşmadıkları bir yere gitmek istiyorum... Bunları yazarken bazı insanların hakkını yemiş olabilirim onların yeri hep bende saklı, isimleri ne yazıya ne de sözcüklere dökemeyeceğim kadar Özel... ben de bu yüzden onları bu çelişik durumumun tamamen dışında tutuyorum
... Sanki dünyadaki güzel, çirkin bütün tatları tattım da artık tükendi bütün gizemini koruyan şeyler... Kalıbı farklı, paketi farklı ama hep aynı tat aynı... Çoğunun yaptığı gibi onca şey yaşamama rağmen bunu dramatize etmeye kalkmadım hiç bazılarına ders vermek amacıyla belli başlı şeyleri yaptığım oldu sadece. Acı olayların arkasına sığınıp kendime bahaneler üretmedim tam tersine onlarla kamçılandım,güçlendim... Canım yandıkça hayallerim kırıldıkça gerçeklerle tokat yemiş gibi yüz göz oldukça büyüdüm büyüdüm...Çok iyi biri olduğumu söyleyemem biraz soğuğum herkesle haşır neşir olamam ben kimsenin bana kendimden çok yaklaşmasına izin vermem ruhen... Boşlukta gibiyim sanki hafiften bir rüzgar esecek ve beni götürüp gidecek fırtınalara katacak gibi. Of neden bu kadar sık üç nokta kullandığımı anlamadım sanırım en sevdiğim noktalama işareti olmasından... OKYANUSLARA KAVUŞMAK ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUM, KAHVEMİ İÇERKEN KİMSENİN YANIMA GELMEMESİNİ, ROMAN KAHRAMANLARINI YÖNLENDİRDİĞİMDE BENİ DİNLEMELERİNİ VE JAPONCAYI ÖĞRENMEYİ İSTİYORUM... şimdilik bu kadar bu yazdıklarım hiçbir zaman günlük adını alamaz çünkü eminim ki asla günü gününe yazmam, bir düzeni yoktur... bu yazdıklarımın türüne TUĞBALIK diyorum ben, ne deneme ne de başka bir şey değil bunlar... Tam da benim gibi TUĞBALIK bu yazdıklarım!
YORUMLAR
çok duygulandım kalemine sağlık üstad:))) :p