- 887 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UMUTSUZLUĞUN ÖYKÜSÜ (6)
Hele birde şu Almanya işi olmasaydı,Allah yardımcıları oldu da Almanya işi çıktı.Yoksa üstlerine başlarına giyecek bir urba (giysi)alamıyorlardı.Köyde birkaç kişinin traktörü bile olmuştu.Birde Zaloğlular biçerdöver almıştı.Eğer Menderesi asmasalardı köylünün işi daha iyi olacak,köyde traktör,biçerdöver sayısı dahada artacaktı.Ne çekmişlerdi İnönünün Halk Partisinden.Harman zamanı ceclerini daha ambara koymadan,unluklarını,bulgurluklarını ayırmadan yarısını ’öşür’diye ellerinden alıyorlardı.Menderesin Demokrat Partisi başa gelmişti de biraz bolluk bereket olmuştu.Ama böyle düşünmeyenlerde çoktu.Tabi sıkıntılar çekilmişti,bunu bütün millet olarak çekmişler;ama vatansız,anasız babasız kalmaktansa bu sıkıntılar onlara hiç gelirdi.Camilerin minarelerindeki ezanlar okunurmuydu hiç.Kendi köylerinin camisinin minaresi yoktu ama olsundu,köy imamının cami bahçe duvarındaki yüksek sesle okuduğu ezan onlara duyuluyordu ya...Ülke savaşa girse dahamı iyi olacaktı.İnönü söylememişmiydi:’Ben sizi aç bıraktıysam,anasız,babasız ve vatansız bırakmadım’diye.Olsundu;vatan için açta kalınır,susuzda kalınır,yeri gelince vatan için kadınlı erkekli savaşılırdı da.Kurtuluş savaşı unutulurmuydu hiç.Yedi düvele karşı Mustafa Kemal ve komutanları sayesinde karşı konulmuş vatan toprakları elden gitmemişti.Yedi düveli yendikleri gibi açlığın,yoksulluğun,gericiliğinde üstesinden geleceklerdi.Yokcanım kadir kıymet bilmezlerdi bu cahil köylüler.Eğer şu toprakları ekip biçiyorsak,eğer şu topraklarda özgür ve hür yaşıyorsak,eğer şu camilerin minarelerinde çan sesi yerine ezan sesi dinleyebiliyorsak Mustafa Kemallerin,İnönülerin,Fevzi çakmakların,Kazım Karabekirlerin ve nice adsız kahramanların sayesindeydi.
O kış,karın çok yağmasından,toprağın üzerinde de uzun süre kalkmamasından ekinler çok iyiydi.Ekin sapları çok diri,başakları da gür ve daneliydi.Ekin saplarının uzunluğu neredeyse bir tırpan boyunu geçiyordu.On onbeş güne kalmaz buğday tarlalarına girilirdi.
Ana,tan yeri ağarırken,üzerine güneşi yine doğdurmadan erkenden kalkmıştı.Bu sabah ekinlere girilecekti.İki oğlu ve kocasıyla birlikte kendiside gidecekti.Onun için daha bir erken kalktı.Diğer işlerini bitirdikten sonra tandırı ateşledi.Mercimekli bulgur pilavını pişirip bir tarafa koyduktan sonra bu kezde diğer tavayı ateşe koydu.İki kaşık tereyağını erittikten sonra içine üç yumurta kırıp parça parça yaptığı yufka ekmekleride tavaya koyarak iyice pişirdikten sonra yine üçdört kat yufkaları sererek yufkaların üzerine döktü,paketler gibi yaparak bohçanın içerisine sardı.Önceden pişirdiği pilav soğuduktan sonra kalaylı bakır derin sahana koyarak,üzerine bir yufka kapatıp bohçaya sardı.Akşamdan torbanın içine koyduğu yoğurdun suyu da iyice süzülmüştü.Yoğurt torbasınıda derin bir tasın içine koyduktan sonra tarlaya götürecekleri boş testi ve sürahileride heybenin gözlerine yerleştirmişti.Bunları hazırladıktan sonra Zehrayı,Dermanı ve Altını uyandırmıştı.Çocukların uykuları okadar derindiki uyandırana kadar akla karayı seçmişti.Zehra diğer iki küçük kardeşiyle evde kalacak,öğle vakti çobanın güdüp getirdiği koyunları sağacak,koyunların suyunu verecek,kayatuzlarınıda koyunların önlerine koyacaktı.Ana,Zehrayı tekrar tekrar tembihliyordu:Kardeşlerine iyi bakmasını,onları sokağa pek çıkarmamasını,koyunları sağarken sütleri helkenin (kovanın)dışına dökmemesini,sütü pişirirken kesmemesini,sabahtan pişirip onlar için ayırdığı yemeklerini iyice yemelerini,evin dökümünü saçımını derleyip toparlamasını uzun uzun anlatıp durdu.
O yıl kayınbabası köyün özdeki bahçelerine bekçi durmuştu.Bu nedenle kayınbaba ve kaynana baharın sona erip yazın başlamasıyla birlikte bahçeye gidrrler,taa bahçeler bozulup güz bitinceye kadar pa denilen küçük bekçi kulübesinde kalırlardı.Ana onların evde olmayışından dolayı rahatlar,çocuklarıyla dha pek ilgilenirdi.Keşke hiç gelmeseler diye düşünürdü.Çünkü Anaya göre faydalarından çok zararları vardı.Devam Edecek..
Derdem Erdem
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.