- 751 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YİTİP GİTMEDEN
Zaman zaman yazı yazmanın, yaşanan şeylerden bir kenara not almanın keyfini çok yaşadım. Geriye dönüp okuduğumda kimi güldüm, kimi ağladım. Kimi zamansa o günlere geri dönüp yeniden yaşamak, doyasıya yaşamak istedim.
Eski hatıraları, yalnızlığımla birlikte vakit geçirmek için değil, aksine artık gün yüzüne çıkarmak için kullanmalıyım diye düşünüyorum. Çıkarmalıyım ki yeni yaşayacaklarıma yer açılsın. Çıkarmalıyım ki hayatın devam ettiğini göreyim. Çıkarmalıyım ki dışarıdaki yaşamdan zevk alabileyim, gereği gibi yaşayabileyim.
Yıllar önce çok sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşım bana “Çöl ortasında avuçlarınızın içinde içecek suyunuz var ve siz farkında değilsiniz. Dikkat edin o su parmaklarınızın arasından akıp gitmeden gereği neyse yapın. Bu herkesin eline kolay geçecek bir fırsat değildir, lütfen elinizdekinin kıymetini bilin.” demişti de çok kızmıştım. Nasıl bilebilirdi ki bizim elimizdekinin kıymetini bilip bilmediğimizi. O zamanlar böyle düşünüyordum, fakat bu sohbetin üzerinden çok da fazla zaman geçmeden elimizdekinin bir gün ansızın gidişiyle aslında ne kadar da haklı olduğunu anladım. “Neden” dedim kendime, “neden insanın elindeki akıp gidince anlar ki kıymetini. Elindekini yitirmeden de bilemez mi kıymetini.
Yitirmeden kıymet bilmekle geçsin günleriniz, günlerim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.