- 5183 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ERTUĞRUL SAĞLAM VE CEMAAT MESELESİ
Uzun zamandır düşünüyordum ama kararsızdım. Bursa tüyap kitap fuarından sonra yazmaya karar vermiştim ama erteliyordum.Ama daha fazla tahammülüm kalmadı yazıyorum.Özellikle Fuar2da gördüğüm cemaat yayın velerinin çalışmaları dikkatimden kaçmadı. Nurcu çizgide yayınların yanında misyoner gibi çalışmaları pes dedirtti. Cemaatın pençesine düşmüş gençleri görünce içim parçalandı.Fuar’a aslında sadece Sinan MEYDAN ile konuşmak için gitmiştim ama kısa sohbetimizde bazı düşüncelerimi kendisine iletiken senin bahseddiğin kaynakları cemaat kaynak göstrerek Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal’e saldırıyorlar dedi.Bu sözünde haklıydı çünkü gözlerim ile gerçekleri gözlemledim.
Şimdi isterseniz aslı meseleye geleyim yazımın sebebi olan kısmı Ertuğrul SAĞLAM ve cemaat bağlantıları üzerine olacak.
İlkten Ertuğrul SAĞLAM kimdir bir bakalım;
Ertuğrul Sağlam / Sporcu
19 Kasım 1969 Zonguldak
Ertuğrul Sağlam, (d. 19 Kasım 1969, Zonguldak) Türk teknik direktör ve eski futbolcu.
Kariyeri
Futbol Kariyeri
Ertuğrul Sağlam, 19 Kasım 1969’da Zonguldak Ereğli’de doğdu.Aslen Gümüşhanelidir babasının işinden dolayı babası zonguldağa yerleşmiştir . İlk, orta, lise eğitimini Ereğli’de tamamladıktan sonra bu dönem içerisinde Ereğli Erdemirspor’un Minik, Yıldız, Genç ve Amatör takımlarında futbol oynayıp, daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Metalürji Mühehdisliği bölümünü kazandı. Yıldız Teknik Üniversitesi’ye kayıt yaptırırken, o dönemde Fenerbahçe’nin alt yapısında görevli olan Yılmaz Yücetürk’ün tavsiyesi ile Fenerbahçe Genç Takımı’na gitti.
Burada hem futbol hem de üniversite hayatını devam ettirdi. Spor Akademisi’ni bitirdi ve daha sonra aynı bölümde master yaptı. Aynı zamanda Genç Milli Takım formasını giydi. Bir sezon sonra 1986 yılında Fenerbahçe’den ayrılıp, Gaziantepspor’a transfer oldu. İlk profesyonel futbol hayatı böylece başlamış oldu. 1986-1987 sezonu Gaziantep’te ilk profesyonelliğe geçişi idi. Daha sonra Gaziantep’te bir sene daha oynadıktan sonra Samsunspor’a transfer oldu. Samsunspor’da her yıl artan bir grafikle 5 sezon forma giydi ve Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray O’nu renklerine bağlamak için yarışa girdi. Bu transfer yarışının sonunda, 1994-1995 sezonunda Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’la anlaşarak, Siyah Beyazlı formayi tam 6 yıl giydi. Ertuğrul Sağlam ’ın ilk sezonunda başarılı performansı ve 28 golü, Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Siyah Beyazlı formayla 6 sezonda toplam 167 lig maçı oynadı ve 103 gol attı. Forvet olarak başarılı olan ve bir çok önemli gole imza atan Ertuğrul Sağlam, John Benjamin Toshack’ın döneminde defansta da görev yaptı.
2000-2001 sezonunda Samsunspor’lu Erman Güraçar ile takas edilen Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş’tan ağlayarak ayrıldı ve 2003 yılında futbolu Samsunspor’da bıraktı.
Milli Takım Kariyeri
İlk defa 27 Ekim 1993’de Polonya’ya karşı A Milli olan Ertuğrul Sağlam, 1 kere U-16, 7 kere U-18, 3 kere Ümit Milli, 20 kere A Milli olmak üzere 41 kere Türkiye Milli Futbol Takımı formasını giydi. Bu maçlarda toplam 11 gole de imzasını attı.
Teknik Direktörlük Kariyeri
Aktif futbol hayatından sonra antrenör olarak görev yapmaya başladı. 2003-2004 sezonunda Gigi Multescu ve Erdoğan Arıca’nın yardımcılığını yaptı. 2004-2005 sezonunun başında Samsunspor’un başına geçti. Bir sene sonra Kayserispor teknik direktörlüğüne getirildi. Kayserispor ile başarılı bir dönem geçirerek Şampiyonlar Ligi’nin resmi dergisi olan Champions’un gelecek vaat eden 20 teknik direktöründen biri olarak gösterildi. Mayıs 2007 sonunda Beşiktaş J.K. ile anlaşarak 2007-2008 sezonu için bu takımın başına geçti. Liverpool’a 8-0 yenilgi, Ligdeki muhteşem gidişata rağmen Metalist Harkiv’e 4-1 yenilgi sebebiyle beşiktaş başkanı demirörenin lucescu ile görüşme yapmasından sonra etike uygun olmadığı düşüncesiyle onuruyla beşiktaştan ayrıldı Bunun üzerine Yıldırım Demirören’in teknik direktör arayışlarını duyan Sağlam 7 Ekim 2008 düzenlediği basın toplantısı ile istifa etti.
Teknik direktör Güvenç Kurtar’ın istifasının ardından teknik adam arayışlarına başlayan Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’nın listesinde bulunan Rıdvan Dilmen, Hakan Kutlu, Hikmet Karaman gibi isimlerle yapılan görüşmelerden sonuç alınamadı. Yazıcı, bu gelişmeler üzerine Beşiktaş’ın eski teknik direktörü Ertuğrul Sağlam’a teklif götürdü. Teklifi kabul eden Ertuğrul Sağlam 2008-2009 sezonunun 2. yarısında Bursaspor’un başına geçti.Bursaspor taraftarlarının BJK muhalefetine rağmen sevilen bir kişilik oldu. Gösterdiği başarı sayesinde Bursaspor’u Avrupa Ligi mücadelesine taşıdı.
Beşiktaş kulübü’nden ayrılırken hakkında bir çok söylenen oldu onların yaptığına biz düşmemek için oralara girmiyorum. Çünkü ben bu yazıyı yazacağımı belirtiğimde bir çoğu Bjk’deki konuları işleyeceğimi düşünerek eleştirdi. Ben onlarada bu yazıda cevap veriyorum;Bir kişinin aile hayatı özelidir,Hanımının başı örtülü diye yüklenmek ayıptır,vijdansızlıktır,bizde müslümanız,bir kişinin eşine, çoluğuna çocuğuna laf söylemek kutsalına laf söylemekle eş değerdedir, tek kelime ile şerefsizliktir...
Benim söyleyeceklerim şunlar;Başta Bursa valisi olmak üzere bir çok Bursa’da görev yapan yetkililerin cemaatla bağlantılarını bilmeyen yoktur sanırım.Bu yetkililerin uygulamaya koydukları akla zarar uygulamarın vatana ihanet olduğunu söylemek hiçte zor olmasa gerekki mesela Öğrenci kardeşlerimizin Üniversitelerine atanacak cia ajanı psikolojik harp uzmanlarından haberleri vardır sanırım.Bunların Ertuğrul SAĞLAM ile ne alakası var dediğinizi duyar gibiyim. Özellikle seçim zamanına girilirken Prensilvanya’dan gelen Vekil adaylarını unutmayalım ve H.e’den icazet alan yetkiler ile sıkı fıkı olan ben değil Ertuğrul SAĞLAM’dır.
Özellikle üniversite gençliği üzerinde oynanan oyunları benim anlatmama dahi gerek yok,Bursa’da kaç tane cemaat evi olduğunu bir çoğumuz biliyor,Daha bir iki gün önce Gemlik’teydim. Gemlik ne hikmetse çok değişmiş gördüm,Hemşeri dernekleri,Cemaat kitapçıları,F tipi polisleri ile tam bir barbarların istilasına uğramış gördüm. Ama insan ister istemez insan üzülüyor....
Şu da bir gerçekki bu insanlar başları sıkışınca duygusallaşıyor,ters bir yorum gelince eğer haklıysa ağlıyorlar, sızlıyorlar, duygularımızı istismar ediyorlar. Şimdi benim bu yazıma duygusal yaklaşımlarda bulunacaklarınıda tahmin ediyorum ama gerçek Bursaspor’luların dugusal yaklaşmamalarını istirham ederim. Bazı şeylerin farkına varmalıyız...
Ertuğrul SAĞLAM adam gibi adamdır şahsına bir şey diyeceğimiz yoktur!...
Ancak cemaatla olan ilişkilerini fan sayfalarına yaymamasını isterizki hakkımızdır biz her gün Nurcu F tipi propagandaları fan sayfalarında görmek zorunda değiliz.İşini yap paranı al başarıoyı yakala destekleyelim ki destekliyoruzda, kişisel olarakta tüm Bursaspor’lulara mesajım şudur; Bursasporlu vatan severdir,Bursasporlu vatanını,Cumhuriyetini, Mustafa Kemal’i ve dinini seven hakkıyla kolluyandır. Ertuğrul SAĞLAM’ı destekleyelim ama Nur cemaatininde tuzaklarına düşmeyelim.Fan sayfalkarındaki Nurcu bölücü oluşumları gördüğümüzde tepkimizi koyalım...
Sözlerimi Bursa nutku ile sonlandırıyorum;
BURSA NUTKU
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Ne MutLu Türk’üm Diyene...!
İlhan ERDEM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.